Uzun bir süre için son kez merhaba...
Sonunda final geldi. Bundan tam 7 yıl önce kaleme aldığım Beşik Kertmesi'ne bir kez daha final paylaştım. Neyse ki henüz düzenlemem bitmedi. İkinci kitabın da yarısını bitirdim. Diğer yarısı için sınavın bitmesini bekliyorum Çünkü çok ara verdim. Baştan okumalıyım🙄 sizinle bir kez daha bu satırlarda buluşmak bana çok iyi geldi.
Her ne kadar bu kelimeleri yazan Büşra ham, acemi ve fazla affedici olsa da güzeldi. Hayatımın güzel bir dönemini hatırlatıyor bana.
Şimdi dönüp bakınca hala eksik olsam da kalemimin çok gelişmiş olduğunu görüyorum. Siz de görmek isterseniz profilimden diğer kitaplarıma da bakabilirsiniz. Özellikle beşik kertmesinin düzenlenmiş haline bakıp ikisini kıyaslayabilirsiniz.
2014 sonunda başladım 2015 sonunda final verdim ama ondan sonra da ben yazmaya devam ettim. Bir-çok okurum da benimle devam etti. Onları görüyorum tanıyorum ve bu inanılmaz hoş bir his. Hepinize ayrı ayrı yanımda olduğunuz için teşekkür ederim. Diğer kitaplarda görüşmek üzere...
Hatta imza günlerinde sarılmak üzere. Hoşça kalın. Kendinize iyi bakın🧡🧡
***
53.BÖLÜM
Melis'in başında bekleyen Toprak, odanın en uzak köşesinden korkuyla ona bakan Melek'e sert bakışlarını gönderdi. Melek de bir adım daha Yiğit'in arkasına saklandı.
Sevda Hanım "Oğlum, bir hastaneye götürseydik. Kız kendine gelmedi. Şimdiye uyanması lazımdı." Diye oğlunu bir kez daha endişeyle ikaz etti. Toprak, Melis'e kararsız bir şekilde baktı. Şimdi bu kızın aslında çoktan uyandığını ama utançtan gözlerini açamadığını nasıl söyleyecekti?
"Gerek yok anne, kız şok oldu. Bazılarının bünyesi böyle, hemen toparlanamıyor. Bir de yol yorgunu. Siz çıkın en iyisi biraz dinlensin."
Toprak'ın sözleri üzerine ilk hareketlenen Melek oldu. Yiğit'in kollarını sıkan Melek gözleriyle 'Çıkalım' dedi. Hareketlenmeleriyle Toprak "Sen kal Melek Hanım. Arkadaşının başında bekle!" diyince korku dolu gözlerle yerinde kaldı. Odadaki kalabalık yavaşça dağılırken Yiğit, karısını bırakıp çıkmadı.
En son Asil ve Yavuz da çıkınca kapıyı kapattılar.
"Gözlerini açabilirsin Melis, çıktılar." Diyen Toprak'ın sözleriyle Melis'in gözleri gerçekten açıldı.
Yiğit şaşkınlıkla Melis'e bakarken Melek de aslında yaptığı numaranın farkında olduğu için pek şaşırmamıştı. Dudaklarına sapladığı dişleri hissettiği korkunun ve gerginliğin simgesiydi adeta.
Melis yatırıldığı yatakta yavaşça doğrulup mahcup bakışlarını Toprak'a dikti. Melek'e böyle şeyler söyleyenin kendisi olduğunu düşünebilirdi Toprak.
"Melek sen ne yaptın?" diye sordu kızmış olsa da hala şokta olduğu için tepkileri net değildi.
"Bayıldığın için özür dilerim ama söylediklerim için dileyemem. Yani senden dilerim ama Toprak Abi hak etti." Dedi tüm korkusuna rağmen. Kaşınıyordu açıkça.
Toprak yataktan ayağa kalkıp Melek'in kulağına yapıştı bir çırpıda. "Bacaksıza bak sen. Sen mi bana ceza veriyorsun kuş böbreği kadar aklınla."
"Aaa!!! Bırak kulağımı aaa! Ya Toprak Abi! Yiğit yardım et!"
Yiğit karısına yardım etmek istiyordu ama Yiğit müdahale ettikçe Toprak Abi ani hareketler yapıp, kulağının daha da çekilmesine sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞİK KERTMESİ(İLK HALİ)
Fiction généraleOnların kaderi daha onlar doğmadan yazılmıştı. Ancak onlar büyüyene kadar dünya değişmiş, onları da değiştirmişti. Ne var ki ortada verilmiş bir söz ve iki inatçı ihtiyar vardı. Kader sürekli ikisini karşı karşıya getirse de onlar bir araya yıllar ö...