Bölüm 38

1.4K 142 271
                                    

200 yoruma yb

Keyifli Okumalar💕

Vücudumda hissettiğim büyük bir ağrı vardı. Başım sanki alevler içinde yanıyor gibi hissediyordum. Gözlerimi yavaşça araladım. Bilincim yavaş yavaş gelirken odanın içindeki sesler ve makineden gelen sesler kulağıma uğultu gibi gelmeye başladı.

"Bu kız benim kardeşim olamaz." dedi, sinirle bir ses. "Christian öldü baba... anladın mı? Öldü." Küçük bir duraksamadan sonra ses devam etti. "Ve ona hiç benzemiyor. Bu salak herif ve kızı sizi kandırmaya çalışıyor, sizde aptal gibi inanıyorsunuz."

"Patrick!" dedi, sessiz ama bir o kadar da baskın bir ses. "Hiçbir şey bildiğin yok, kes o sesini."

"Bir aydır Kore'de değilim ve geldiğimde ilk duyduğum şey öldü sandığım kardeşimin rakip şirketin yöneticisi Niall Manoban'ın kızı, Lalisa Manoban olduğunu öğreniyorum." dedi, hızlı hızlı. "Nasıl bir tepki vermemi bekliyorsun baba? Söyle bana. İnanmıyorum, anlıyor musun?" Duraksadı. "Anlıyor musunuz?!"

Kapının sertçe açılma sesi kulaklarıma dolduğunda "Patrick." dedi biri yine sessiz bir şekilde. Kapı kapandığında hafifçe gözlerimi araladım.

Odanın ışığı gözlerimi kamaştırınca yüzümü buruşturdum. O sırada ışıkla arama bir gölge girdi. Gözlerimi yeniden araladığımda Chris'i gördüm. Başımdaki ağrı gerçekten çok fazlaydı. Işık yeniden gözlerime gelirken sıkıca gözlerimi yumdum.

Bir süre gözlerim kapalı bir şekilde durup kendimi toparladım. Daha iyi hissedince gözlerimi açtım.

"Lisa?" Uyanık olmama rağmen sesi kulağıma boğuk boğuk geldi. Cevap vermek istedim ama boğazım düğüm düğüm olmuştu, konuşamıyordum.

Elimi başıma çıkardığımda aniden dokunduğum için canım acıdı ve acıyla inleyip yüzümü buruşturdum. O sırada elimin üzerinde Chris'in elini hissettim ve gözlerimi yeniden ona çevirdim. Elimi yavaşça başımın üzerinden çekip yana indirdi ve elini çekerken konuştu.

"Dokunma canın yanar." dedi. Gözlerimi elinden çekip yüzüne baktım ve gözlerimi yumup açarak onu onayladım. "İyi misin?" diye sordu endişeli bir ses tonuyla. Aynı endişe gözlerinde de vardı. Cevap vermek istedim, ama konuşamıyordum.

Chris merakla yüzüme bakarken zorla gülümseyip başımı salladım ve ona sessiz bir cevap verdim. Yüzüne bir gülümseme yerleştirip derin bir nefes aldığında arkasını dönerek kapıya doğru ilerlediğini gördüm.

Kapıyı açtığında bakışlarım yavaşça aralık kapının ardındaki kişilere kaydı. Seçemiyordum ama oldukça fazla kişi vardı. "Uyandı." dedi Chris, heyecanla.

Gözlerimi yeniden kapayıp sertçe yutkunduğumda, boğazım kurumuştu. Hastane kokusu burnuma dolarken yeniden yüzümü buruşturdum. Aklıma gelen anılar ile dudaklarımı araladığımda, o geceyi hatırladım.

Ölmek istemiştim.

Ama yaşıyordum.

Hatırladığım anılar ile yumruklarımı sıktığımda, sağ elimin üzerindeki serum canımı acıtmıştı. Hatırlıyordum. Her şeyi hatırlıyordum. Bana yaptıklarını... ailemi hatırlıyordum.

Gözlerimi açtığımda kıpkırmızı gözlerle kapıdan içeri giren Jennie'yi gördüm. Göz altları mosmordu, fazlasıyla çökmüş gözüküyordu.

Hızlı adımlarla yanıma gelerek gözlerimin içine bakmaya başladığında, gözlerinin dolduğunu gördüm. Kafamı iki yana sallayarak "Ağlama." dedim. "İyiyim, bir şeyim yok."

~Manolucci~  {JENLİSA} G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin