Bölüm 28

2.1K 160 280
                                    

Her bölüm 500 kelime arttırıyorum yeto

Keyifli Okumalar💕

Yorgunluğum, pişmanlığım, kırgınlığım, vücuduma ağırlık yapıyordu. Omuzlarım çökmüş ve saçlarım birbirine girmiş halde yatağımın üzerinde oturuyordum. Dışarıdan bir ölüyü andırıyor olma olasılığım yüksekti.

Lisa üç gündür yüzüme dahi bakmıyordu. Söylediğim cümlenin ağırlığı altında ikimizi birden ezmiştim sanki. Olay kıskançlıktan çıkmış ve ilişkimizi tamamen sarsacak bir boyuta gelmişti.

Çok mu tepki vermiştim diye düşünüyordum. O an ki sinirle ne yaptığımı ve ne söylediğimi bilemediğim için, gece sakin kafayla oturup düşününce gerçekten Lisa'ya haksızlık ettiğimi fark etmiştim. Lisa'ya güvenememem doğruydu, ona güvenmek istiyordum... ama yanında benden başka birini gördüğüm an bu kayboluyordu. Sanki... aylar önceki gibi olacak gibi geliyordu, kızın dudaklarını öpüp elinden tutacak gibi. Eskiden sürekli onu ve ilişkilerini izlerdim, şu an ise sürekli gözümün önüne geliyordu. Unutmak istesem de olmuyordu.

Lisa'nın beni ne kadar çok sevdiğini biliyordum, hissedebiliyordum. Geçtiğimiz günlerdeki o kavgamızda sonrasında pişman olacağım pek şey söylemiştim. Ama ben böyleydim... sinirlendiğim zaman, öfkelendiğim zaman gözüm hiçbir şey görmezdi. O an ağzımdan daha kötü cümleler bile çıkabilirdi. En çok nefret ettiğim huyum buydu.

Canımı acıtan en kötü şey ise Lisa'nın 'O kadın gibi konuşmayı kes' demesiydi. O sözlerinin ardından gözlerindeki o kırgınlığı görmüştüm. Yine, yine ve yine canını yakan ben olmuştum.

Saçlarımı düzelttim ve aynanın karşısına geçtim.  Siyah ceketimi giyip, göğsümdeki rozeti düzelttim. Son sınıflar olarak son haftalarda da okula gitmek zorundaydık, çünkü okul neredeyse her gün deneme sınavı yapıyordu.

Üniversite sınavı için hiç bir çabam yoktu...şirketteki yerlerimiz hazırdı.

Çantamı alıp odadan çıktığım esnada birine çarptım. Omzumun acısıyla "Ah!" diye inlerken kafamı kaldırıp beni dikkatle izleyen çekik gözlerini gördüm. "Dikkat et." dedi dümdüz sesiyle.

Büyük bir sessizlikle evimizin merdivenlerinden inmeye başladık. Lisa dış kapıdan çıkmadan önce montunu üzerine geçirdi ve askılıktaki montumu bana uzattı. Hızla elime alıp giyindiğimde dış kapıdan çıkıp arabasına ilerlemişti. Lütfen konuş benimle Lisa.

Peşinden gidip yanına otururken soğuyan ellerimi cebime soktum. Lisa göz ucuyla bana bakıp elini klimaya uzattı ve sıcağa ayarladı. Bakışlarım üzerindeyken o bir kere bile bana dönüp bakmadı ve arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

Sessizlik arabanın içini kaplarken, rahatsızlıkla yerimde kıpırdadım. Dudaklarımı aralayacağım esnada çalan telefonu susmama sebep oldu. Pantolonun cebinden çıkarıp kulağına götürdüğünde direksiyonu sol eline aldı. "Efendim Carla?" dedi yüzüme kaçamak bir bakış atarak.

Bakışlarını hızla yüzünden çekip yola bakmaya başladığımda, parmaklarımı sıktım. Üç gündür sürekli Carla ile görüşüyor, ve onunla birlikte takılıyordu. Taehyung'la bile tanıştırmıştı. Resmen inadıma yapıyordu.

"Evet, bugün olacak gösteri." diyordu Lisa. İlerideki kırmızı ışığı gördüğünde frene basıp yavaşladı ve arabayı durdurdu. "Pekala... orada görüşürüz." deyip telefonu kapattı. Hızla gözlerine baktığımda göz göze geldik. Rahat bir tavırla önüne dönüp ışığa doğru bakmaya başladı. "Çok yakınsınız sanırım." dedim ağzımın ucuyla. Lisa soğuk bakışlarını bana döndürdüğünde aynı şekilde ona baktım. "Üç gündür sürekli berabersiniz ya, ondan dedim."

~Manolucci~  {JENLİSA} G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin