~Manolucci~ {JENLİSA} G!P

Bölüm 22

İyi Okumalar💕

___

Lisa

Hayatımda hiçbir şeyden bu kadar zevk almamıştım.

Dün gece yaşadığımız anlar zihnimde canlandıkça sertleştiğimi hissediyorum. Sanırım hayatımda geçirdiğim en güzel geceydi.

Yarım saat soluklandıktan sonra Jennie devam etmemi isteyip yeniden altıma geçmişti. Gece boyunca asla doymamıştı. Fakat ben ilk birlikteliği olduğu için onu fazla zorlamadan kendimi tutmuştum.

Bakışlarımı pencereye çevirdiğimde masmavi deniz gözlerimin önüne serildi. Huzurla gülümsediğimde kafamı ona çevirdim.

Koluma sinmiş yüz üstü uyuyordu. Kabarmış ve dağınık saçlarını okşadım. Yüzünün girdiği şekilleri takip ediyordum. 6 dakika önce kıkırdıyordu ve şimdi de derin nefesler alarak kolumu okşuyordu. Gece soluksuz geçen dakikaların ardından artık yanından bir saniye bile ayrılmak istemiyordum. İstemsizce ona uyandıktan sonra ne yapmak istediğimi düşündüm.

Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldığında dişlerimi sıktım. Her gece bunu yapabilir miydim? Kesinlikle evet. Peki o her gece buna dayanabilir miydi? Kesinlikle hayır. Uyandıktan sonra büyük bir ağrı yaşayacağını tahmin ediyordum.

Yastıktan biraz aşağı doğru kaydığımda sırtımdaki o acı kendini gösterdi. Dişlerimin arasında inlediğimde üstümdeki gömleğin sırtıma sürtündüğünü hissettim. Sinirle derin bir nefes alırken babamın dedikleri aklıma geldi.

Yine o gün bana söylediklerini bin kere tekrar ettim zihnimde.

Onlara bir şey olmasına izin vermeyecektim. Ne olursa olsun Jennie'nin zarar görmesine izin vermeyecektim. Annemi de, Jennie'yi de o hastalıklı adamdan korumak zorundaydım.

Jennie belki de babamı bir kurtarıcı olarak görüyor olabilirdi, küçükken o iğrenç heriften kurtulmasının sebebi babamdı ve ona çok büyük bir minnet duyduğunu biliyordum. Ama benim gözümde babam hasta bir psikopattı, öz kızına acı çektirmekten zevk alan bir psikopat.

"Seni koruyacağım." diye mırıldandım kulağına doğru. Yüzünün üzerine eğilmiştim, dudaklarımı teninde gezdirdim. Çenesini göğsüme yasladı ve yanağı yanağıma sürtündü. Bundan memnun olmuşçasına mırıltılar çıkardı. Dudağını yanağıma bastırdı ve 'Hım' diye bir ses çıkardı. Aynı şekilde "Hm?" dedim.

"Çok acıyor." dedi mırıldanarak. Bunu söyleyeceğini zaten biliyordum. Kahverengi saçlarını kulağının arkasına ittim ve yüzüne baktım. "Göğüs uçlarım çok acıyor. Birde kasıklarım.. ağrıyor."

"Günaydın sevgilim." dedim. "Biliyorum, geçecek."

Elimi kasıklarına sabitlediğimde inledi ve başını boynuma doğru gömdü. Ensesini öperken hafif hareketler ile okşamaya devam ettim. Elimi çekerek yataktan kalktım ve yerdeki iç çamaşırımı bacaklarımdan geçirerek bacağımı yatağa bastırdım.  Kollarımı bacaklarından geçirip onu kucağıma aldım.

Banyoya giderek jakuziye ılık suyu doldurmaya başladım. Su dolana kadar onu kucağıma tutmaya devam edip yüzüne öpücükler sıraladım. Kollarını boynuma sarmış ensemdeki saçları okşuyordu.

Su yeteri kadar dolduğunda hafifçe onu jakuzinin içine bıraktım ve suyu kapattım. "Sende gir." dedi elimi sıkıca tutarak. Bakışlarımı kaçırıp dudaklarımı dişlediğimde derin bir nefes alarak gözlerine baktım.

Çok isterdim ama... sırtımı görmesini istemiyordum. Dün gece de aynı şekilde, çıplak bedenlerimizin birbirine değmesini ne kadar istesem de, sırtımdaki o iğrenç izler yüzünden gömleğimi çıkaramamıştım. Umarım Jennie hiçbir şey sormazdı...