Bölüm 17

3.2K 189 252
                                    

İyi Okumalar💗

Gözlerimi huzursuzca açtığımda yatakta doğrulup sıkıntılı bir nefes verdim. İki gün önceye kadar sımsıcak olan hava şu an bozmuştu ve bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Durmadan gürleyen hava uyumamı engelliyordu.

Kollarımı kendime sıkıca sararken, penceremden geceyi süzmeye başladım. Karanlık geceyi örterken, şimşekler onu paramparça ediyor üstünü açıyordu. Bacaklarımdaki örtüyü üzerime çekip sımsıkı sarılırken derin bir nefes verdim. Aniden gürleyen hava ile sıçrarken daha sıkı sarıldım.

Yatarsam uyuyamayacağımı biliyordum. Bu yüzden yataktan kalkarak telefonumu elime aldım ve saate baktım. Gece 03.21'di.

Kapımı yavaşça açarak odadan çıktım ve Lisa'nın odasının kapısının önünde durdum. Hafifçe kapıyı açtığımda gözlerimi odasında gezdirdim. Yatağının boş olduğunu görünce bakışlarımı odasındaki çalışma masasına çevirdim.

Kaşları çatık bir biçimde elindeki ufak resme odaklanmıştı.

Kapıya hafifçe vurup bakışlarının bana dönmesini sağladım. Bana baktığında gülümsedi, elinde tuttuğu resmi çekmecesine koyarak kilitledi.

Ayağa kalktığı sırada kapıyı kapadım ve kilitledim. Gülümseyerek ona doğru döndüğümde yanına giderek kollarımı beline sardım ve göğsüne yaslandım. "Neden ayaktasın bu saate?" diye sordu fısıldayarak. "Uyuyamadım." dedim gözlerine bakarken. "Beraber uyuyalım."

Söylediği şeyden sonra kafasını eğerek dudaklarıma yaklaştı. Dudakları dudaklarıma yumuşakça dokundu. Her zaman olduğu gibi nefesim titredi. Boynumu biraz daha yukarı kaldırdım. Ensemdeki tutuşu daha da sertleşti. Parmakları saçlarımın arasında yer edindiğinde dudaklarıda bu sertliğe eşlik etti.

Basit bir öpücükten, öpüşmeye dönen kısacık anda alt dudağımı esir aldı. Kısa süre sonra çekilip gözlerime baktığında bu sefer dudaklarına yapışan bendim. Alt dudağını sertçe emerken belini sıktım.

Kulağıma ikimizden aynı anda çıkan inlemeler çalındı. Öpüşmemizin sesi boş odada yankılanıyordu.

Belindeki ellerim kollarından kayıp, omuzlarına çıktı. Ellerim boynunda birleştiğinde boynunu sıktım. Saçlarının arasına karıştım. Dudağımı dişledi. Göğsü, göğüslerime çarptı. Nefes ihtiyacıyla kavrulmuş göğsüm, körükle şişiriliyor gibi inip kalkıyordu. Nabzım resmen kulaklarımdaydı. Dili ustalıkla ağzıma kaydığında birden geriye doğru çekildi... İkimizde sessiz nefesler alırken gözlerine baktım.

"Beni öpmeye hiç doyamıyorsun bakıyorum da... dün de dudağımı kanattın bak unutmadım." dedi yanağıma dokunurken. Eli yavaşça yanağımı okşamaya başladığında, dokunuşları o kadar narindi ki incitmekten korkar gibi bir hâli vardı. "Çok güzelsin dayanamıyorum." dedim gülümserken.

Gözleri parlarken utangaç bir şekilde hafifçe başını eğdi. Utanmış mıydı? Bu halini gülerek izlerken yanağına dokundum. "Utandın mı sen?" dedim alayla. Kaşlarını hafifçe çatarak yüzüme baktığında kafasını iki yana salladı. "Yalancı.." derken dudaklarımı boynuna değdirdim. Elini tutarken yatağa doğru çekiştirdiğimde geniş yataktaki örtüyü kaldırdım.

İçine girdiğimde yanıma yattı. Kolumun altına yatarken göz göze geldik. "Yarın için heyecanlı mısın?" diye sordum elini elime alırken. Dudaklarını büzüp kafasını iki yana salladı.

Yarın okulumuzun grubunun düzenlediği, okulumuzun yakınlarında büyük bir konser vardı ve Lisa'da o konserde gitarını çalacaktı.

Okuldan bir kaç son sınıf öğrencisinin kurduğu bir müzik grubu Kore'de oldukça popüler olmuştu. Ama gruptan bir kişi şehir dışına çıkmak zorunda kaldığı için eksik kalmışlardı. Onlara Lisa'nın elektro gitar çaldığını söylediğimde şaşırmışlardı. Ama başta bunu Lisa'ya sormak istemediler çünkü kabul etmeyeceğini düşünüyorlardı. Lisa ile ben konuştuğumda kabul etmişti.

~Manolucci~  {JENLİSA} G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin