Bölüm 99

2.3K 174 419
                                    

250 yorum sınırı.

Keyifli Okumalar💕

_________

Vücudum patlamaya hazır bir bomba gibiydi. İnce ter tabakası tamamen vücudumu kaplamıştı. Saçlarım boynuma yapışmış, rahatsız bir his uyandırıyordu. Boğazım kurumuştu. Gözlerimi zorlukla araladığımda gözlerime giren ışık öfkeyle dişlerimi birbirine bastırmama neden oldu.

Zorlukla yataktan kalktım ve aralık siyah perdeleri kapatarak güneşin içeriye girmesini engelledim. Işığa karşı hassasiyetim son zamanlarda baya bir artmıştı. Kendimi yeniden yatağa bıraktığımda sessizce verdim nefesimi.

Yatakta öylece uzanmıştım. Üzerimde sadece iç çamaşırlarım vardı. Beyaz çarşaflar vücudumu sarmış bir şekildeydi. Bir süre kendime geldikten sonra saate baktım. 12'yi geçmişti. Ayağa kalkıp üzerimdekileri çıkardım ve banyoya ilerledim.

Daha da ayılmak için soğuk bir duşa girerek ferahladım. Havluya sarılıp aynanın karşısına geçerken kendime baktım.

Gözaltlarımdaki morluk hafiflemişti. Geçenlerde kireç gibi olan yüzüme renk gelmişti. Musluğu açıp ellerimi yıkamaya başlarken avuç içlerimdeki tırnak izlerime takıldı gözlerim. Sertçe yutkunup daha hızlı yıkladım.

Uyuşturucunun etkisinde değildim.

Yani... öyle umuyordum.

Eskisi gibi canım yanmıyordu, ya da başım ağrımıyordu. Sadece ışıktan ve sesten rahatsız oluyordum, onun dışında da bir sorun yoktu. Bir de arada sırada sonradan pişman olduğum şeyler söylüyordum.

Gözlerim kararmıyordu ya da başım dönmüyordu.

Zihnim açıktı.

Odaya geçip üzerime kısa bir tayt ve ince beyaz bir tişört geçirdim. Islak saçlarımı kurutup taradıktan sonra şarjdaki telefonumu elime alıp cebime attım. Susadığımı hissederken yatağın yanında duran komodinin üstündeki sürahiyi kavradım.

Tam o sırada elim ayağım boşaldı, sanki tüm gücüm bedenimden çekildi ve ben o sürahiyi tutamadım. Ellerimden kayıp giden sürahi yere çarpıp parçalara ayrılırken gözlerimi yumdum. "Sikeyim.." diye mırıldanırken dizlerimin üzerine eğildim cam kırıklarını toplamak için. Avuç içimde hissettiğim yanma ile geriye çekilirken kapı birden sertlikle açıldı.

Lisa endişeyle içeri girip birkaç adım atarken "Ne yaptın?" diye sordu, bana doğru. Bileğimden tuttuğunda kesilen avucuma baktı. Çok derin değildi ama yine de kanıyordu. Alt dudağını dişleri altında ezerken gözlerini gözlerime çevirdi.

Endişeli bakışları yüzümün her santiminde gezinirken yatağın üzerinden aldığı bir bez parçasını avuç içime bastırdı.

Dişlerimi sıkıp acıyla inlerken "Gel." deyip, beni odadan çıkartmıştı. Merdivenlerden inip salona geçerken koltuğa oturdum, o da mutfağa doğru ilerledi.

Kanın sıcaklığı tüm elime yayılmış, yavaş yavaş uyuşmaya başlıyordu. Lisa, elinde ilk yardım çantası ile geldi yanıma. Koltukta bağdaş kurup bana dönerken kutuyu açtı. Çatık kaşlarını ve yüzündeki gergin ifadesini izlerken bana bakmadan, "Uzat elini." dedi. Bekletmeden uzattım.

Birkaç saniye içinde elimin üstünde hissettiğim sıvı ile istemsizce ağzımdan acılı bir inleme çıktı. Oksijenli su yaramı yakmaya başlarken Lisa'nın gözbebeklerinin bana bakarken titrediğini gördüm. Yanmasını azaltmak için hafif hafif üflemeye başladığında "Geçecek şimdi." diye mırıldanmıştı. Birkaç dakika üflemeye devam etti, çoktan geçmişti ama bunu ona söylemedim.

~Manolucci~  {JENLİSA} G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin