~Manolucci~ {JENLİSA} G!P

Bölüm 45 [M]

200 yorum sınırı.

Keyifli Okumalar💕

Bakışları anında değişirken sertçe yutkunduğunu gördüm. Bir kaç saniye sonra parmaklarını çeneme çıkartarak yavaşça okşamaya başladı. Yüzüne yerleşen çapkın ifadeye bakarken alt tarafım çoktan ıslanmıştı. İşaret ve orta parmağıyla çenemi okşamaya devam ederken işaret parmağını dudağıma yerleştirdi, biraz aralayarak parmağını aşağıya doğru indirdiğinde sadece dudaklarımı izliyordu.

Bakışları vücudumda gezinmeye başlarken bacaklarımı birbirine bastırmış, bakışlarının bana dönmesine sebep olmuştum.

Derin bir nefes alıp "Burada mı?" diye sordu. Eliyle arkada bulunan barı gösterirken gözlerimin içine bakıyordu.

Hızla ayaklanıp elini tuttuğumda onu kaldırdım ve girişe doğru yürümeye başladım. Onu hızlı hızlı çekiştirirken güldüğünü işittim. "Cidden burada mı?" dedi, yeniden. Kasıklarımın sızısına dayanamayı alt dudağımı dişlerim arasına alırken elini çekiştirmeyi bırakıp arkamı döndüm. Aniden döndüğüm için başım çenesine doğru çarpmış, hızla geri çekilmeme sebep olmuştu.

"Lisa kapat çeneni, şu an lavaboda bile olur. O kadar kötü bir durumdayım." dedim. Alaylı dolu ifadeyle yüzüme bakmaya devam ederken başını eğerek gözlerini yumdu. "Hadi o zaman."

Yeniden bara girdiğimizde etrafa bakınmaya başladık. Bir kaç adım atıp barın arka tarafına geçtiğimizde kırmızı bir perde olduğunu gördüm. Lisa hızlı adımlarla o tarafa giderek kapıda bekleyen adam ile bir şeyler konuşmaya başladı.

Bir kaç saniye içinde bakışları bana dönerken elini kaldırarak baş parmağını ve işaret parmağını birbirine sürterek gülümsedi.

Çantamın fermuarını açıp cüzdanımı çıkardığımda Kore parasını es geçtim ve içerisinden 300 dolar alıp kapattım. Yeterdi herhalde... Lisa'nın arkasına geçip parayı adama uzattığımda adam bir kaç saniye ikimize baktı. "Biraz bekleyin lütfen." dedi, kırmızı perdeyi açarken.

Kollarımı birbirine bağlayıp arkamı döndüğümde ayağımla ritim tutmaya başladım. Görüş açıma giren Rebecca ile sertçe nefesimi verdiğimde o, koşa koşa buraya doğru geliyordu. Uzaktan bakılınca sarhoş gibi görünüyordu çünkü aptal gibi gülümsüyor ve düşecekmiş gibi yürüyordu.

Yanımdan geçip giderken büyük bir hızla arkamı dönerek Lisa'ya baktım. Rebecca Lisa'nın omuzlarına tutunmuş, kafasını boynuna yaslamıştı. Lisa sert bir şekilde kollarını tutup kendini geri çekerken öfkeyle nefesini verdi. "Ne yapıyorsun?" dedi, sert bir sesle. Rebecca büyük bir kahkaha patlattığında yüzümü buruşturarak onu izledim.

Gerizekalı.

"Aşkım... gelsene dans et benimle. Hani ediyorduk ya..." dedi, Lisa'nın beline kolunu dolarken. "Hadi dokun bana."

Lisa bir kaç saniye gözlerime bakıp dudaklarını dişlediğinde yeniden kendini geri çekti. "Bu kadar kısa sürede sarhoş olmayı nasıl başarabildin? İyi değilsin, eve git." dedi Lisa yüksek bir sesle. Gürültülü müzik yüzünden pek bir şey duyamıyordum. "İyiyim." dedi Rebecca, net bir sesle. "Hatta hiç bu kadar iyi olmamıştım."

Saniyeler içinde yüzünü Lisa'nın yüzüne yaklaştırıp dudaklarını, Lisa'nın dolgun dudaklarına bastırdığında resmen nefesim kesilmişti.

Sinirden titreyen ellerimi yumruk yaparak bağladığım kollarımı çözdüm ve Lisa'nın geri çekilmesini beklemeden onun çenesini sertçe kavradım. Sertçe sıkıp geriye doğru ittirirken arkasındaki adama çarpmış ve acıyla inlemişti.