Bölüm 40

1.5K 144 255
                                    

Keyifli Okumalar💗

_____

"Lan şeyi hatırlıyor musun... Seulgi!" diye sordu Taehyung. "Sürekli mesaj atar durdurdu... bak abartmıyorum her saniye." Büyük bir kahkaha attı. "Sonra Rosé telefonu kızın ağzına sokmuştu."

Lisa sesli bir nefes alarak dik dik Taehyung'a bakmaya başladığında, öne eğilerek önündeki şarap şişesini eline aldı. "Susacak mısın artık?" dedi. "Başım ağrıdı."

Taehyung'ların evinde toplanmıştık. Neredeyse bütün herkes buradaydı. Yanımda oturan Jisoo gözlerini açıp bana baktığında, bıkkın bir nefes verdim. Taehyung yine Lisa'yı sinir etmeye çalışıyordu. Eski sevgililerinden bahsederek...

"Susmayacağım çünkü bugün seninle hiç uğraşmadığımı fark ettim." Bakışları yavaşça bana kayıp yeniden Lisa'yı buldu. "Sakin ol ya, eski sevgili analizi yapıyoruz."

"Taehyung benim şu zamana kadar hiç sevgilim olmadı." dedi Lisa, içkisini dudaklarına yaklaştırırken. Taehyung hiddetle ayağa kalktığında "Yalan." dedi. "Hadi Rebecca'yı saymıyorum... seksi sarı Yuna'ya ne oldu? Minnie, Mina, Yeri ve Solar ile sevişen ben miydim?"

Gözlerim bir anda açılırken çeneme yasladığım elim birden düştü. Şaşkınlıkla "Oha." dedim. Taehyung hayretler içerisinde gözlerime baktığında "Oha tabii ya Jennie'ciğim." dedi. "Yalan söylüyor birde utanmaz."

Lisa ve ben hariç herkes gülmeye başlarken bakışlarım Lisa'ya döndü. "Sonuç olarak kimseyle sevgili olmadım." dedi, net bir sesle. "Sus artık, kafandan aşağıya boşaltırım elimdekini."

Taehyung'un gülümsemesi daha da büyürken keyifli bir sesle "Bak beni tehdit etme, açarım şimdi kafana geçirdiğin sütyen fotoğrafını." Gözlerim şaşkınlıkla aralandı. "Buradaki herkes biliyordur muhtemelen ama yine göstermekten zarar gelmez."

Öfkeyle nefesimi verdiğimde, Taehyung'un resmen inadıma yaptığını düşünüyordum.

Lisa hızla ayaklanıp "Ağzına sıçarım Taehyung." diye söylendi. "Sil demedim mi ben sana o fotoğrafı, salak." deyip onun yanına ilerlemeye başladı. Taehyung geri geri kaçarken Lisa bir hamleyle onu yakalayarak kolunun altına aldı ve yumruğunu kafasına sürttü. "Aaaa, imdat!" diye bağırdı Taehyung, adeta evi inleterek.

Bogum keyifle "Biraz da benim için patakla ne olursun... kafam şişti iki saattir ya." dedi. Lisa gülerek saçlarını tuttuğunda Rosé kamerasını açmış ikisini çekiyordu. "Tamam! Ah sustum, sustum. Cidden sustum. Bırak lan!" dedi, boğuk bir sesle. Lisa sıktığı kolunu çekerek Taehyung'u serbest bıraktığında bu sefer Taehyung kolunu Lisa'nın boynuna geçirip onu eğmişti. "Yalvar." dedi, keyifli bir sesle.

"Taehyung! Hastayım ben bırak." dedi Lisa, sesini zar zor çıkartarak. Taehyung bir an kolunu çekecek gibi olsa da sonrasında daha da sert tutmuştu. "Kaç gün geçti geçti lan, kandırma beni." Lisa'nın sinirle soluduğunu gördüğümde keyifle gülümsedim. Lisa kafasını zorlukla kaldırıp yüzüme baktığında hafifçe kaşlarını çattı. "Ne gülüyorsun ya... gelip kurtarsana beni." Gözlerimi devirip bakışlarımı ondan çektiğimde "Kendin kurtul." dedim.

Çenem koyduğum elimi sertçe yüzüme geçirdiğimde Taehyung'un söyledikleri hala aklımdaydı. Sinirlenme Jennie... adı üstünde eski.

Eski...

Saniyeler sonra ayaklanarak mutfağa doğru ilerlediğimde, aralık kapıdan içeri girdim. Buzdolabını açıp sebzelikten yeşil bir elma aldım. Tezgaha ilerleyip musluğu açarken kapının kapandığını hissettim. Elmayı yıkadıktan sonra arkamı döndüğümde yüz yüze geldik. Aniden gördüğüm yüzüyle nefesimi tutup geriye çekildiğimde gülümsedi.

~Manolucci~  {JENLİSA} G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin