Bölüm 67

2.1K 151 255
                                    

kısa bi bölüm

180 yorum sınırı.

Keyifli Okumalar💕

_______

Geçmiş

Başımda sert ve keskin bir ağrı vardı. Boynum anlamlandıramadığım bir sebepten tutulmuş gibi ağrıyordu. Sanırım düşerken incitmiştim. Kirpiklerim birbirine dikilmiş gibiydi, gözlerimi hiçbir şekilde açamıyordum. Burnuma ağır bir sigara ve hastane kokusu doldu. Midem bulanmaya başlamıştı.

Odanın penceresinin açık olduğunu, bedenimi saran soğuk hava dalgasından anlayabiliyordum. Kulaklarıma bir takım sesler geliyordu. Kaşlarım yavaşça çatılırken sertçe yutkundum ve kulağıma dolan seslere konsantre olmaya çalıştım. Aynı zamanda gözlerimi açmaya çalışıyordum.

"Sen ne diyorsun doktor!" diye bağırıyordu, biri. "Efendim." Doktorun korku dolu sesi kulaklarıma ulaşmıştı. "Hastaların karışmıştır. Tekrardan test yaptır hemen." Sesin sahibi fazlasıyla sinirliydi. "Efendim, testlerde bir yanlışlık yok. Jennie hanım..." Bir tokat sesi geldi kulağıma. "O benim kızım! Böyle bir şey olamaz anlıyor musun beni?"

Adım sesleri duydum. Odadaki fısıldaşmaları duyabiliyordum.

Derin bir sessizlik oldu.

"En erken ne zaman aldırabiliriz?" diye sordu yine o ses. "Normalde 5-7 haftalık olarak değişiyor ama..." Doktorun sesindeki tedirginliği hissetmiştim. "..Jennie hanım reşit bir birey. Onun onayını almadan maalesef hiçbir işlem geçekleştiremeyiz."

Silah çekilme sesi kulaklarımı doldurduğunda gözlerimi hafifçe araladım. Tavandaki beyaz ışık tam olarak gözlerime saplandığında sıkıca tekrardan yumdum.

"O bebek hiçbir şekilde dünyaya gelmeyecek! Duyuyor musun beni? Ne olursa olsun!" Öfkeyle bağırdı, çağırdı. "Bu yüzden o işlemi gerçekleştirmezsen sen dahil bütün aileni kurşuna dizerim."

Bebek?

Gözlerimi en sonunda araladım ve bakışlarımı odanın içinde gezdirdim. Niall Manoban'ın öfkeli bakışları, bana bakarken kaybolduğunda hızlı adımlarla yanım gelip elini saçlarıma çıkardı. Elini sertçe ittirip kendimi geriye çektim ve dolmaya hazır gözlerimle arkadaki doktorun suratına baktım.

"Ne oluyor?" dedim, titreyen sesimle. Niall Manoban odadaki korumaların hepsini dışarıya çıkarttıktan sonra doktor, yanıma gelip koluma bantlanmış serumu değiştirdi.

Niall Manoban'a ürkek bir bakış atıp, "4 haftalık hamilesiniz efendim." dedi.

Kesik bir nefes doldurdum ciğerlerime, o sırada elim benden bağımsız bir şekilde ağzıma doğru gitti.

Hamileydim.

Gözlerimi doktordan çektiğimde elimi karnıma koydum. Dolan gözlerimi yanımdaki şahsa belli etmemek için tutmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Sağ yanağımdan süzülen tek damla yaş çenemde asılı kaldı.

Hissettiğim mutluluk hissi ile gülümsedim.

Aklıma direkt Lisa geldi. Ne tepki vereceğini kestiremiyordum ama mutlu olacağını kalbimin en derinliklerinde hissedebiliyordum.

"Aldırma işlemlerine başlayabiliriz doktor." dedi Niall Manoban, ruhsuz bir sesle. Gözlerim korkuyla açıldı. Hızla ona doğru döndüğümde, iğrenircesine gözlerimin içine bakıyordu. Başımı art arda iki yana salladım. "Hayır.." dedim, zar zor çıkan sesimle. ".. buna izin vermem."

~Manolucci~  {JENLİSA} G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin