Bölüm 41 [M]

3.5K 153 308
                                    

Yarın okul açılıyor... bölümler şu an ki gibi fazla sıklıkla gelmeyebilir ama elimden geldiğince hızlı atmaya çalışacağım.

Keyifli Okumalar💕

____

Göz kapaklarıma vuran gün ışığı gözlerimi kamaştırırken yattığım yerde zorlukla sağa dönerek gözlerimi araladım. Yüzüme dağılan saçlarımı elimle geriye doğru ittirirken bedenimin üzerindeki ağırlık çoğalmış ve nefes almamı biraz daha zorlaştırmıştı. Göz kapaklarımı aralayıp üzerimdeki  yorganı sinirle ileriye doğru ittirirken, diğer yandan kendime gelmeye çalışıyordum.

Bakışlarım yavaşça soluma kayarken, Lisa'nın yanımda uyuduğunu gördüm. Yüzüme belli belirsiz bir gülümseme yerleşirken yanına yaklaştım ve kolumu başının altından geçirerek göğsüme doğru yatmasını sağladım. Kolumu havaya kaldırıp saate baktığımda 14:00 olduğunu gördüm. O kadar mı uyumuştuk ya?

Lisa dün akşam ilk defa ailesiyle akşam yemeği yemek için evlerine gitmişti. Onu geç saate kadar beklesem de gelmemiş, bende belki orada kalır deyip pes ederek uyumuştum. Yanımda görmeyi beklemiyordum.

Gözlerimi ovuşturarak yüzünü incelemeye başladığımda, oldukça huzurlu olduğunu gördüm. Dün gece iyi geçmişti anlaşılan.

Başını boynuma doğru gömüp derin bir nefes aldığında başının yanında elimi yüzüne doğru eğerek sevmeye başladım. Onu uyandırmayacak şekilde, parmağımın tersiyle yavaş yavaş yanağına dokunurken mırıldanarak boynumu öptü.

"Biliyorum çok güzelim de..." dedi, boğuk bir sesle. "..sabah sabah sapık gibi dikizlenir mi insan?"

Sessiz bir şekilde gülüp dudaklarımı ard arda yanaklarına bastırdığımda hafifçe gözlerini araladığını gördüm. "Sanane be." dedim, iki parmağımla yanağını sıkarak. "Sevgilim değil misin? Ben dikizlemeyeceğim de, kim dikizleyecek başka?"

Onaylayan mırıltılar çıkarıp tek bacağını karnıma doğru attığında elleri belimi buldu. "Sabah falan değil bu arada, hayvan gibi uyumuşuz." dediğimde birden doğruldu. Elleriyle gözlerini ovuşturup dağılmış saçlarını düzeltirken kısık gözleriyle bana baktı ve gülümsedi. Aynı şekilde gülümsediğimde kolumdaki saati kendine doğru çevirerek saate baktı. "Oha lan." dedi, şaşkınlıkla. "İlk defa bu kadar geç uyanma rekorumu kırdım galiba."

Yataktan kalkıp gerindiğinde banyoya girmişti. Bir kaç dakika sonra içeriden gelen su sesiyle ayaklandığımda dağılmış yatağı düzelttim ve diğer odalardan birinden banyoya girerek üzerimdeki gecelikleri çıkardım. Lisa'nın bol tişörtlerinden birini üzerime geçirip elimi yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım.

Banyodan çıkıp mutfağa ilerledim ve buzdolabını açarak yiyecek bir şeyler bakınmaya başladım. Fakat hiçbir şey yoktu. Oflayıp buzdolabını kapadığımda telefonumu çıkardım. Kahvaltı yapmak için saat çok geçti bu yüzden dışarıdan bir şeyler söyleyebilirdim.

Odadaki banyonun önünde durup kapıyı bir kaç kez tıklatıp "Lisa?" diye seslendim. Ama duymamış olacak ki hiçbir cevap vermedi. Kapıyı açıp başımı aralık kapıdan çıkarttığımda üzerindeki havluyu biraz daha önüne çekerek gözlerime baktı. Gözlerini bir kaç kez kırpıştırıp yeniden aynaya döndüğünde eline diş fırçasını almış, macunu sürüyordu. Bakışlarımı havluda dolandırmayı kesip "Ne yemek istersin?" diye sordum. Fırçayı ağzına götürmeden önce "Sen ne istersen, onu." diye cevap vermişti.

Gülümseyip kapıyı kapadığımda otelin danışmanını arayarak iki hamburger ve iki kola istemiştim.

Kısa süre sonra Lisa ıslak saçları ile salona girdiğinde yüzünde güzel bir tebessüm vardı. Hafifçe gülüp başım eğdiğimde, yanıma gelerek kendini koltuğa attı. "Bu mutluluğunun sebebi nedir Lisa hanım?" diye sordum. Bakışları bana döndüğünde gülümsemesi daha da büyüdü. Elimi saçlarına attığımda boynundaki ıslaklıkla dik dik ona bakmaya başladım. "Niye kurutmuyorsun saçını." dedim. "Hasta olacaksın."

~Manolucci~  {JENLİSA} G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin