Bölüm 111

2.4K 132 5.4K
                                    

250 yorum sınırı.

Keyifli Okumalar💕

__________

Lisa, saatlerdir oturduğu sandalyede bedenini esnetirken elindeki sigaradan derin bir nefes çekti içine. Ciğerleri artık yanıyordu, boğazı tahriş olmuştu içmekten. Kristal bardaktaki sıvıyı tek dikişte bitirip gözlerini sıkıca yumdu.

"Bu kadar içme Lisa." dediğini duydu, önünde bardakları temizleyen Jackson'ın. Ona kısa bir bakış attı, dediğini umursamadı.

Mekan yavaş yavaş boşalırken Lisa hissiz bakışlarını insanlarda gezdirdi. Yanına gelen birkaç kızı gönderdikten sonra yeniden döndü önüne, dirseklerini bar tezgahına yasladı. Jackson dikkatli gözlerle karşısındaki kadının ne yaptığını seyrediyordu. Ellerini kurulayıp havluyu omzuna doğru astı ve kollarını göğsünde kavuşturdu.

Lisa önünde tuttuğu telefonun ekrana baktı. Belki de bininci kez. Sağ dudağı hafifçe yukarı kıvrılırken belinde duran silahı eline aldı ve tezgaha doğru, namlusu kendisine dönük bir şekilde bıraktı. Jackson gözlerini kocaman açtı, şaşkın bakışları silaha kaydı.

"Nereden buldun sen bunu?" dedi, hesap sorar gibi. Lisa sarhoş bir şekilde gülümsedi. "Nereden bulacağım Jackson, satın aldım. Taşımak lazım bu devirde, sana da alayım bir tane."

Jackson cebinden çıkardığı paketten bir dal alıp dudaklarına yerleştirdi. Gözleri, Lisa'nın önünde duran telefona kaydığında istemsizce kaşlarını çattı. "Neye bakıyorsun sen öyle geldiğinden beri boş boş?" diye sordu, ama Lisa cevap vermedi.

Dayanamayıp öne eğildi ve telefonu bir hamlede çekip eline aldı. Ekranı kendine çevirdiğinde yazılanı okumaya başladı.

"PM Holdingin genç çifti gece sularında arkadaşlarıyla mekandan çıkarken görüntülendi! Jennie hanımın röportaj boyunca sevgilisine olan bakışları çok konuşulurken, Park Jimin'in "Ayrılmaya niyetimiz yok, birbirimizi çok seviyoruz." gibi önemli açıklamaları dikkat çekti!"

Jackson, ikisinin fotoğrafını görür görmez Lisa seri bir hamlede telefonunu elinden çekip kapattı. "Tam da birbirilerini bulmuşlar." dedi Jackson, Lisa'nın tepkisini ölçmek için. "Evlenir yakında bunlar."

"Sikimde mi sence?" dedi sarhoş bir edayla.

"Ne bu halin o zaman?"

Lisa, sadece sarhoş olduğu zamanlar bu olaydan bahsediyordu. Jackson sarhoşken onu dinlemeyi seviyordu çünkü, ona göre bu hali fazlasıyla tatlı görünüyordu.

Lisa dişlerini gıcırdattı, tezgahta duran silahı alıp şakaklarına dayadı, sertçe sürttü. Parmağını tetikte gezdirdi, ardından güldü kendi kendine.

Jackson korkuyla, "Lisa.." diye fısıldadı. Silahın namlusunu şakaklarına daha sert bastırdı. Ağzını araladı, sert bir soluk çekti içine derisi lime lime olmuş gibi yüzünü buruşturdu ve gözlerini yumdu.

"Ne yapıyorsun, bırak elindekini." dedi dehşet içinde.

Lisa ruhsuz bir şekilde güldü. "Bırakayım." deyip silahı yavaşça indirdi ve aynı yerine geri koydu. Jackson sıkıntıyla bir nefes verip tezgahın etrafında dolaştı ve Lisa'nın yanındaki tabureye oturdu. Dudakları arasındaki sigarasını söndürmeden, "Aptalca bir şey yapmayı aklından geçirme." diye konuştu.

"Kendimi öldürmeyeceğim merak etme. Ama..." Lisa birden silahı eline alıp kaldırdığında Jackson korkuyla kendini geri çekti, gözleri dehşetle açıldı. Bu Lisa'nın ruhsuzca sırıtmasını sağlarken, "... seni öldürebilirim." diye fısıldadı.

~Manolucci~  {JENLİSA} G!PHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin