1. Bölüm ''O A sınıfından''

14.4K 591 85
                                    

Güneş eskimiş perdemin arasından gözüktü. Dünki çocuğu hatırladığım gibi gülümsedim. Çok tatlıydı. Kalktım, havlumu ve banyo malzemelerimi aldım. Bugün onu takip edecektim. Sevinçle küçük evimizi turladım.


''Anne! Kahvaltımız ne?''


Annem geçimimizi sağlamak için sattığı domatesleri yıkamakla meşguldü. Ellerini kuruladı ve bana döndü. ''Yemek yapmaya fırsatım olmadı. Dün hiç para kazanamadım. Üzgünüm Jiri.'' Üzgün gözüktüğü için ona gülümsedim. ''Önemli değil. Bunu dün kazandım.'' ve ona dün Bay Jeon'dan aldığım 100 doları uzattım. ''Sen elektrik borcumuzu öde. Ben bu akşam iş bakarım.''


Banyoya doğru yürürken annemin bağırmasını duydum. ''Teşekkür ederim.''


O görmemesine rağmen gülümsedim.


Burada sadece annem ve ben varız. Babam ben iki yaşımdayken ölmüş ve annem de lise mezunu olmadığı için iş bulması zor olmuş.


Banyodan çıktıktan sonra bulabildiğim en güzel kıyafetlerimi giydim. Saçım hala ıslak olduğu için toplamadım. Sırt çantama 2 adet 45o bıçak ve 951'i koydum. Bugün içimden gelerek dövüşmek için Jungkook'u görmeye çalışacaktım. Bir yere kadar otobüsle gittim yakınlarda inip yürümeye başladım.


''Ne var ne yok, Scar?'' bir nevi nefret ettiğim takma adımı kullandığı için Dread'i yumrukladım. Güldü ve bana bir şise soda uzattı. ''Dread, Sky, Nightmare ve bütün Vanderough'lar...'' Konuşmaya başladığım gibi her şeyi bırakıp bana baktılar. Lider ben değildim fakat uluslararası Vanderough çetesinin Alfa'larınan biri olduğumu söylüyorlardı. ''Dün biriyle tanıştım...'' dolandıktan sonra sandalyeme oturup sodadan içtim. Herkes söyleyeceğim şeyi bekliyordu. Genelde onlara eğer bu hayat memat meselesi değilse kiminle tanıştığımı ya da dövüştüğümü anlatmam. ''Sanırım ondan hoşlanıyorum. Adı Jeon Jung Kook ve SOPA'da okuyor. Sizden onu korumanızı ve ona hiçbir çetenin dokunmasına izin vermemenizi istiyorum. Tabiki, ben kendim de o işlerle ilgilenebilirim fakat ben ortalıklarda olmadığımda yardımınızı isteyeceğim. Onun Reliacv çetesi tarafından sıkıştırıldığını görmüştüm.'' hepsi onayladılar. Dread bana sanki ikinci bir kafam çıkmış gibi bakıyordu. Ona orta parmağımı gösterdim.


Pain'in getirdiği tavuğu kemirirken konuştum ''Sky, yanında Aztec'i getirdin mi?'' Burada 256 kişiyiz ama kimin kim olduğunu hatırlamak çok zor o yüzden sizi en güvenilirleriyle tanıştırayım. Dread(Dehşet)- Adından da anlaşıldığı gibi eğer onu tetiklerseniz sizi öldürebilir. Sky(Gökyüzü)- Melek gibi gözüktüğü için ona bu ismi taktık fakat onunla uğraşırsanız size cehennemi yaşatır. Nightmare(Kabus)- Yakışıklı gözüküyor olabilir ama gerçekten etrafında ona sürekli aşık olan kızlara karşı tam bir kabus. Ben? Ben hariç. Ve son olarak Pain(Acı)- underground'da en iyi takım olduğum yoldaşım çünkü rakiplerimize çok acı çektirir fakat işlerini hep benim bitirmeme izin verir. Ve Aztec de Sky'ın sahip olduğu Ducati(motor). Pain ve Sky aramızdaki en zenginlerken Dread ve Nightmare benimle aynı.


Pain bilardo oynarken Sky bana ''Onu kullanacak mıydın?'' diye sordu. Kafamı salladım. Bana anahtarları verdi. ''Dikkatli ol, Red.'' Sırıttım. SOPA'ya hızlıca sürdüm ve kapılarının önüne park ettim. Yavaşça kaskımı çıkarırken onu çıkış kapısının orada gördüm.


''Jeon Jung Kook!'' Bana baktı ve kaşlarını çattı. Herkes bana bakıyordu. Anladım. Üniversitede popüler bir çocuktu. Çantasını takım giyen bir adama verip bana doğru yürüdü. ''Sen kimsin?'' ''Park Jiri? Park Jiri?'' ismimi ne kadar tekrarlasam da tepki vermedi. ''Seni tanımıyorum. Stephan, çekimi getir.'' Bir şeyler yazdıktan sonra bana baktı. ''Park Jiri? Hırsız mısın? Ducati kullanan bir hırsız?'' Kafamı sallayıp gülümsedim. ''Dün seni kurtaran kızım.'' Yavaşca kafasını salladı ve çekini Stephan'a geri verdi. Gerçekten çok küstahtı. Ama ondan daha çok hoşlanmıştım. ''Senin oyunlarına zamanım yok Park Jiri. Bir şirketin başına geçmem gerekiyor.'' Ve yanımdan yürüyüp gitti. Kalbim binlerce parçaya ayrılmış gibi hissettim. Arabaya girerken ''Benden gelecek bir şeye ihtiyacın yoksa git.'' Stephan önümde eğildi. Hemen Aztec'e atladım ve arabasını takip ettim. Giderken Sky'ı aradım. 1 dakika sonra açtı.


''Sky, bu Jungkook'u tanımıyor musun?'' Eğer zenginse kesinlikle Sky onu tanıyordu. Sesler duydum ve telefonu Pain'in aldığını farkettim. ''O bir Jeon mu? Belki Jeon İletişim ve Ulaşım'ın sahibidir. Sanırım o A sınıfında.'' Öğrendiğim şeylerden sonra sırıttım.


Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin