O gece yemekten sonra ''Seni eve götüreyim.'' dedi. Herkesle vedalaştım. Yoldayken ''Ne zamandır araba sürüyorsun?'' diye sordum ''16 yaşımdan beri. İlk arabamı vermeyi düşünüyorum..'' bana baktı ''Onu beğendin mi?'' Kaşlarımı kaldırıp boğazımı temizledim. ''Çok sevinirdim faka-'' İç çekip kafasını salladı. ''Yani benim arabamı kullanmak istemiyorsun ama Yoongi'ninkini kullanmak sorun olmuyor. Öyle mi?'' ''Kıskandın mı sen?'' onu gıcık etmeye çalışmıştım. Suratı kıpkırmızı olurken kıkırdadı. ''Arabayı ya alırsın ya da ayrılırız.'' uyarısını yaptıktan sonra kendi kendine güldü. ''Biz bir çift bile değiliz.'' ''Az önce olduk.'' göz kırptı. ''Bekle, ne?'' midemdeki kelebekler ve atışı hızlanan kalbim şaşkınlığımı bastıramıyordu. Gülerek elimi tuttu ''Gerçekten tatlı gözüküyorsun.'' Duygularımı kontrol edemediğim için kafamı çevirdim. Gerçekten bir ilişkinin içerisindeyiz ve ne diyeceğimi bilmiyorum. Öksürdü ''Bir pislik gibi davrandığım için özür dilerim.'' dedi. Ona baktığımda şehir ışıklarının camındaki yansımasını gördüm. ''Yani kendim olduğum için özür dileyemem ama seni üzdüysem üzgünüm.'' Gülümsedim ve elini sıkıca tuttum.
''Evin nerede?'' Kafamı salladım ''Beni sokağın başında bırakabilirsin.'' gülümsedim. ''Hayır. Önce hediyemi almıyorsun şimdi de seni eve bırakmamı istemiyorsun. Gerçekten kötü bir sevgilisin.'' O konuşurken kızarmaya başladım. Omuzlarımı silkip evimi işaret ettim. ''İniyorum?'' Neden soru soruyormuş gibi söylediğimi bilmiyorum ama bana kafasını salladı. Ona gülümsediğim de o da gülümsedi. Şakalaşarak ''İyi geceler, tatlım.'' dedim. Güldüğünde gözleri sokak ışıkları yüzünden parıldadı. ''İyi geceler, sevgilim. Yarın seni almaya geleceğim tamam mı?'' Kızardım. Ona veda etmek için elimi salladım. Audisi sokağı terk ettiği an odama bağırarak koştum.
Ertesi sabah enerjik uyandım. Odamdan çıkmadan önce duş alıp dişlerimi fırçaladım. Bugün annesiyle görüşmek için Jungkook'ların KÖŞKÜNE gidiyorum.
16 yaşıma girerken aldığım mavi-yeşil bir elbise giydim. Neyse ki hala üzerime oluyordu. Beni sevmeleri için güzel gözükmeliydim. Sandaletlerimi kapıp içeri geçtim ''Günaydın anne!'' ''Bugün ne-'' Jungkook'u masada oturup annemle kahve içerken görünce şaşkınlıktan sözüm yarım kalmıştı. Annem bana dönüp ''Uyanmışsın.'' dedi. Jungkook'un bakışları bacaklarıma eriyorlarmış hissi veriyordu. ''Bakmayı bırak. Çıkıyoruz.'' dedim ve Jungkook'u kolundan çektim. Annem uyararak ''Eve erken geliyorsun Jiri.'' dedi. ''Bunu senden ilk kez duyuyorum.'' dedim. Omzunu silkip yanımıza geldi. ''Jungkook'la konuştuk. Kuralları biliyor.'' dedi ve kapıyı kapattı. Jungkook'a baktığımda bana gülümsedi. ''Erkek kıyafetleri seni harika gösteriyor...'' elbisemi göstererek ''Ama bununla göz kamaştırıcı görünüyorsun.'' dedi ve bana arkasını döndü. Güldüm. Continental Bentley'sine oturduktan sonra ''Günaydın!'' dedim. ''Neden bunu kullanıyorsun? Bunun ilk araban olduğunu söylemiştin.'' Bana baktı ve gülümsedi. Elime küçük bir şey uzattı. ''Bu Ferrari Enzo'mun anahtarı. Üçüncü arabam. Eğer bunu istemiyorsan onu alabilirsin.''
Kafamı sallayarak anahtarı arabanın önüne koydum. Sokak köşesinde arabayı durdurdu ve bana baktı. ''Al onu.'' ciddiydi. ''Bay Jeon Jungkook. Zengin olduğunuzu biliyorum ama ben sizi paranız için sevmiyorum. Onu kullanmak istemiyorum o yüzden almayacağım. Ve üzgün falan da değilim.'' her kelimeyi vurgulayarak konuştum. Bana bir süre baktı. Alınmış gibiydi. ''Sevgilinden bir şey almak istemiyor musun?'' Hala bana sevgilim demesine alışamadığımdan kafamı çevirdim. ''Sen benimsin ve benim olan her şeyi hakettiğini düşünüyorum. Servetimin her damlasını. Sen dünyaları hakediyorsun.'' sürmeye devam etti. Ona baktım. ''Sen benim olduğun sürece benim olan her şey senin.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*
FanfictionBu hikaye asianfanfics üyesi fangirling101'in hikayesinin Türkçeye çevirilmiş halidir.