51. Bölüm 'İki kişilik bir masa'

725 53 6
                                    

Gece geçip giderken tek aldığım arama Jimin'dendi. Evet, sadece ondan. Kendi gözyaşlarımı silerken hıçkırmaya başladım. Lanet olasıca! Ona hayır bile dememeliydim. Gece bitiyordu ve en çok umursamasını beklediğim adamdan tek bir ''Evdeyim.'' mesajı bile almadım. 

Okulun koridorunda yürüyordum. Bugün, notlarımızı teslim alacaktık. Jungkook okula gelecek mi bilmiyordum. Umursamak da istemiyorum. Onu düşünmek bile istemiyorum. Benim yerime başkasını koymuş bile.

Pain ve Sky'ı beklerken bir banka oturdum. Herkesi incelemeye başladım. Bazıları mutsuzken bazıları hayatından memnundu. Not kağıdıma bakıp iç çektim. En azından bütün derslerden geçmişim. Ama okumaya devam edebileceğimi düşünmüyorum. Annem ve borçlarımız için tam gün çalışmalıyım. Böyle prestijli okulda bir dönem geçirmek bile düzgün bir işten kovulmaya sebepti. Düşüncelerimde boşluğa dalmışken, onu gördüm. Yürüyordu, her zaman yürüdüğü gibi. Özgüveni ve erkeksiliğini hissedebiliyordunuz. Boyu biraz uzamış, omuzları da genişlemiş. Japonya'da ne yapıyordu ki? Gözleri benimkilere değdiği an bakışlarım sertleşti. Ciddi bakışını bozmazken gözlerinde farklı bir şey hissettim. Sanki gördüğü şeyden dolayı sinirlenmiş ve irite olmuş gibi. Beni huzursuz etmeyi çok seviyor cidden. Gülümseme ya da herhangi bir duygu değişimi olmadan bana bakmaya devam etti. Kızardığımı tahmin edebiliyordum. Ve her attığı adımda daha da kızarıyordum.  Telefonumdan bildirim sesi geldiğinde  neredeyse korkudan zıplayacaktım.  ''Merhaba?'' Arayan kişinin bulunduğu yer oldukça gürültülüydü. Bana yaklaşan Jungkook'a bakmaya devam ederken cevap verdim. ''Merhaba?'' Benden biraz daha uzun, kısa saçlı ve meleğe benzeyen bir kız ona doğru koşuyordu. İsmini söylediğinde arkasını döndü ve... Gülümsedi. Telefondan gelen tanıdık sesi duymadan önce neredeyse ağlayacak gibiydim. ''PARK JIRI! SENİ ÖZLEDİM!'' Donakalmıştım. Hangi duyguyu yaşayacağımı bilemiyordum.  Jungkook'u başka bir kızla görmenin üzüntüsü mü yoksa Taehyung'un aramasından dolayı yaşadığım heyecan mı? ''Kim Taehyung...'' Jungkook ve yeni kız önümden geçerken sesim oldukça mutlu çıkmıştı.

''Jiri! Neredesin?'' Sesi yüksek ve neşeliydi. ''Ş-şey SOPA.'' diye cevapladım. ''Seni alırım o zaman!'' Sadece kafamı sallayabildim. Canım çok yanıyordu. Önceden ben onun güneşiydim, sadece bana gülümserdi. Onun prensesiydim... Gördüğü her şeydim. Yaklaşık bir dakika sonra Sky ve Pain'i bana not kağıtlarını sallarken gördüm. Yoongi ''Biz geçtik. Sende durum nasıl?'' diye sorduğunda sadece omuz silktim. Bilmiyorum. Bilmeyeceğim. Bunu yapamam. Jimin ''İyi misin?'' diye sorduğunda artık dayanamadım. Gözümden bir damla yaş düştü ve Yoongi iç geçirerek mendilini uzattı. Jimin ''Jiri, sen bizim bebeğimizsin... Sahip olabileceğimiz en iyi kız kardeşsin. Lütfen. Bu durumu zorlaştırma. Her zamanki gibi mutlu olalım. Komik ve çılgın olalım.'' dedikten sonra bana sıkıca sarıldı. Ağlamayı kesip notlarına gülmeye başladım. Onlardan yüksek almıştım. Yoongi iç çekerek ''Sana ağlamamanı söyledik, mutlu gibi davranmanı değil.'' dedi ve kafasını salladı. ''Özür dilerim. Lütfen bana biraz dayanın.'' İkisi de kafalarını salladı ve saçımı okşadı. ''Seni bırakalım mı? Gitmemiz gerek de.'' Hızlıca kafamı iki yana salladım. Taehyung gelecekti. Onu o kadar üzdükten sonra benim etrafımda olmak isteyişini de anlayamıyordum aslında. Onu görmeyeli bir yıldan fazla olmuştu.  Benden hala hoşlanıyor mu?  Çocuklar giderken arkalarından gülümseyerek el salladım.  Kahretsin, araba sürmeyi çok özledim. ''Jiri.'' Taehyung'un sesi hala kalın ve düzdü. Elindeki kırmızı gülü görünce gülümsedim. ''Nasılsın?'' Gülümsediğinde, kendimi neden bu kadar yakışıklı olduğunu düşünürken buldum. Banktan zıplayarak yanına doğru gittim. ''Vay, ne hareket ama! Bana bunu öğretirsin değil mi?'' Kafamı sallayıp yanaklarını sıktım. ''Şey... Nasıldı?'' Nereye gittiğini bilmiyordum. ''Amsterdam?'' diye cümleyi tamamladığında kafamı salladım. ''Sana onu anlatırım ama ondan önce...'' küçük bir çocuk gibi gülümsediğinde kolumu onunkine geçirdim. ''Hadi yemeğe çıkalım!'' Teklifini duyunca biraz gülümseyebildim. En azından bir arkadaşım var, değil mi?


Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin