''Jungkook!'' Jiri oturduğu yerden zıplarken kucağındaki bir kase patlamış mısırı Jungkook'un odasına saçmıştı. Kollarını açtı, gülümseyerek ona koşarken o da aynısını yaptı. Jungkook onu biraz kaldırarak yanağından öptü. Birden ''Seni özledim.'' dediğinde Jiri onu dudaklarından öptü ve aynısını söyledi. Sonra ikisi de aynı anda ''Senin için bir şeyim var.'' dediler. Jungkook biraz güldü ve Jiri'nin beyaz bir tişört, boxer ve onun ev terliklerini giydiğine inanamayarak onu süzdü. Kendi kendine, 'bu bir rüya gibi' diye düşündü. Jiri Jungkook'un kolundan tutup onu mutfağa çekerken Jungkook ''Nedir?'' diye sordu. Jiri kocaman bir gülümsemeyle ''Ta daa!'' diye bağırıp göz kırparak Jungkook'un önüne yaptığı cupcakeleri koydu. Jungkook önündeki cupcakelere bakarken Jiri onu izliyordu. Jungkook gülerek Jiri'yi kucağına doğru çekti ve ona sarılıp çenesini omzuna yasladı. ''Bunu sen mi pişirdin?'' Jiri kafasını evet anlamında sallarken yüzünün kızardığını hissedebiliyordu. ''Teşekkürler bebeğim. Seni seviyorum.'' dedikten sonra cebindeki halhalı yavaşça çıkardı. ''Al. Bunu tak.'' dedi ve Jiri'nin oturması için sandalyeden kalktı. Sonra ayağına uzanıp ona narince dokundu. Jungkook onun önünde diz çöktüğü için Jiri'nin tüyleri diken diken olsa da bir şey yapamıyordu. Resmen donup kalmıştı, kendi alanındaki kral, evindeki prens, okulundaki Bay Her şey, onun önünde aptal gibi gülümseyerek diz çöküyordu. Elindekinin ne olduğunu görür görmez, Jungkook'a teşekkür etti. ''Ben seni daha çok seviyorum.'' dedikten sonra sıkıca Jungkook'a sarıldı. Jungkook tam Jiri'yi öpecekken Stephan onları böldü.
''Ne var?'' Jungkook'un sesi gerçekten sinirli gelse de Stephan sadece kafasıyla diğer odayı işaret etmekle yetindi. Jungkook Jiri'nin elini tutarken ''Kim var orada?'' diye sordu. Odada üstüne yapışan siyah bir elbise giyen bir kız duruyordu. Salık sarı saçlarının uçları maşalıydı ve 15 cmlik topukluları onu daha çekici kılıyordu. Az önce odaya giren çifte bakarken birbirine kenetlenmiş ellerini gördüğünde kaşlarını kaldırdı. Jiri'ye ve onun dağınık topuzuna, üstüne büyük gelen tişörtüne, kısacık boxerına ve Jungkook'un olduğu belli olan terliklerine baktı. Jungkook kafasıyla sandalyeyi işaret ederek ''Pardon, benimle bir görüşme ayarlamadınız. Ama oturmaktan çekinmeyin.'' dedi. Delici bakışları, sivri burnu ve kırmızı dudaklarıyla sert bir yüzü olan kız, gerçekten tanrıça gibi görünüyordu. Jungkook Jiri için bir sandalye çekti. Sonra da onu yanaklarından öptü. Bilinmeyen misafirden bir iç çekme duyuldu. Jiri Jungkook'la ''Ya! Gerçekten! Ölmek mi istiyorsun?'' diye şakalaşırken Jungkook onun yanına oturdu ve hizmetlilerden atıştırmalık şeyler istedi. ''Masanın üstündeki cupcakeden istiyorum.'' Derken Jiri'ye dönüp göz kırptı. Jiri ise sadece gözlerini devirdi. Sonra da bilinmeyen misafirden sahte bir öksürük sesi duyuldu.
''Jungkookie.'' Kızın sesi Jiri'nin irkilmesine sebep olmuştu. Onu bayadır tanıyormuş gibi, diye düşündü. Jungkook bir yandan kibar bir yandan da irite olmuş bir ses tonuyla ''Bana öyle seslenmeyin bayan..?'' dedi. ''Kang.'' Jungkook bu kız ne yapıyor, kim bu? diye düşündü. ''Neye ihtiyacınız vardı Bayan Kang? Gördüğünüz gibi eve havaalanından yeni geldim ve yalnız kalmaya ihtiyacımız var.'' Jiri bu sözleri duyar duymaz ağzı açık bir şekilde Jungkook'u dürttü. ''Kibar ol.'' diye fısıldadığında Jungkook gözlerini devirdi. ''Hadi ama Jungkook ben Melissa Kang. Senin gelecekteki karınım ve başka bir kızla böyle samimi olmanı istemiyorum. Onu hemen gönderebilirsin.''
Melissa Kang.
19 yaşında.
Avrupa'nın 4 lider şirketinden biri olan Kang Şirketinin varisi.
Jungkyoo'nun en yakın arkadaşı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*
FanfictionBu hikaye asianfanfics üyesi fangirling101'in hikayesinin Türkçeye çevirilmiş halidir.