Jungkook onaylamadığını belli ederek kafasını salladı. ''Hayır.'' Kalabalık sabırsızdı fakat bu durum gerçekten çok garipti. ''Hm, belki de ikisi birbirinden hoşlanıyordur.'' MC şakalaşarak konuştuğunda J-Hope ve Namjoon'un dalga geçtiklerini gördüm. Jungkook ''Benim hoşlanmadığım kesin de.'' diye cevap verdiğinde sesindeki soğukluktan dolayı izleyiciler sessizleşti. ''O zaman neden yapmayacağını söyledin?'' Jungkook sırıttı. ''Cehennemin kapılarını açmak istemiyorum.'' Bana bakıyordu. Yutkundum.
MC konuştu ''O zaman bedelini ödemelisin.'' Bedel mi? Neyin bedeli? ''Ah.'' Jungkook kafasını salladı. Bana doğru geldi ve omuzlarımdan tuttu. Gözlerine baktığımda tek görebildiğim şey eğlendiğiydi. Beni kendine doğru çekip kulağıma fısıldadı ''Bir kadını öpmekten onur duyarım fakat herkes izlerken değil.'' Bu beni öpeceği anlamına mı geliyor? Ya da sadece herhangi bir ''kadın'ı'' mı? Sırıttım. Üzgün olmadığım için üzgünüm fakat ateşle oynayacağım. MC'nin duyacağı kadar yüksek bir sesle ''Ama ben seni öpmek için ölüyorum.'' dedim. Herkes gülmeye başladı. Ona baştan çıkarıcı bir şekilde göz kırpıp ceketini çıkardım. Bana birkaç saniye baktıktan sonra ona gülümsedim fakat o buna alışık gibiydi. ''Beni o kadar da iyi tanımıyorsun Jiri.'' Güldüm. ''Sen de beni.'' O da bana yaklaştı. Aramızda 2 santim kalana kadar. Pek romantik bir alan değildi fakat en azından sevdiğim insanla birlikteydim.
Aramızdaki mesafeyi kapatırken fısıldadı. ''Ateşle oyna, alevle değil.'' Sonra belimden tuttu ve dudaklarını benimkine değdirdi. Vücudumun her yerinde milyarlarca havaifişek patlarken yavaşça gözlerimi kapattım. Ayaklarımı hissetmediğim için beline tutunarak destek aldım. Elimi saçlarında gezdirirken kalabalığın yüksek sesli tezahüratlarını duyabiliyordum. Kelebekleri karnımda hissettim ve her şey ağır çekim ilerlemeye başladı. Tam öpüşmenin ortasında kolumu tutup ters çevirdi fakat hala öpüşüyorduk. Sonra dudakları yanağıma değecek şekilde beni ters çevirdi. Domates gibi kızarmıştım... Ayrıca kandırılmıştım! Sert bir tekme savurduktan sonra ayaklarımın üstünde durabildim. Sonra ona doğru koşup sarıldım. Bacaklarımı belinin etrafına sarıp onu dudaklarını öptüm. Sonra kafasını yere eğdim. ''Ouch.'' Dilimi çıkardım. Ve MC benim kazandığımı söyledi.
''Ateşli sahnelerdi.'' Pain konuştuktan sonra bütün Vanderough'lar gülmeye başladı. Ben de utançtan kızardım. Dread nedenini anlamadığım halde eve erken gitti. Jungkook telefonunda biriyle mesajlaşıyordu. Sanki hiçbir şey olmamış gibi ''Gitmem gerekiyor.'' dedi. Peşinden koşarken bağırdım ''Jungkook!''
Umutla ''O da neydi?'' diye sordum. Bana bir uzaylışmışım gibi baktı. ''Seni öptüm. Beni yenmiş olman ne kadar acı.'' Hala telefonla uğraşıyordu. Kafamı salladım gözlerim buğulandı. Hayır onun önünde ağlamayacağım. Çabucak gözyaşlarımı sildim ve dudağımı ısırdım. ''Bu kadar mı y-yani?'' sesim çatlak çıkmıştı. Bana baktı ''Sana benimle oynamamanı söylemiştim Jiri. Ben.. ben seni öptüm evet ama senden önce de birçok kadınla öpüşmüştüm. Dudaklarımız birbirine dokunduğunda bir şey hissetmediğim için gerçekten üzgünüm. Bunu yaptım çünkü... bu benim underground'da ilk deneyimimdi. Üzgünüm fakat şuan gitmem gerekiyor. Pain'e seni eve bırakmasını söylerim. İyi geceler... o gözyaşlarını da sil.'' dedi ve gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*
FanfictionBu hikaye asianfanfics üyesi fangirling101'in hikayesinin Türkçeye çevirilmiş halidir.