6. Bölüm ''Cevapsız arama''

4.8K 369 32
                                    

Telefonumun alarmı çaldığında tam telefonu fırlatacakken bugünkü programımı hatırladım. Esneyerek saçıma dağınık bir topuz yaptım. Gerindim ve yüzümü yıkamadan önce biraz egzersiz yaptım. Telefonumun arkaplanını görünce gülümsedim. Okulun kapısından çıkan üniformalı bir Jungkook. Hemen ona mesaj attım:


''Günaydın! İyi bir gün geçir. Umarım sonra görüşürüz.''


Odadan çıktığımda salonumuzda takım elbiseli adamlar gördüm. Hemen 45liğimi çıkarım adamlardan birine silahımı doğrulttum.


''Bu da ne? Sabah seni almaya geleceğimi bilmiyor muydun?'' Sky gülerken ben silahımı indirdim. Annem mutfaktan çıktı. ''Bana mesaj atmalıydın pislik'' Omuz silkip sandalyelerden birine oturdu. Ben de yanına oturunca geç kalacağımızı söyledi. Çabucak duş alıp en güzel kıyafetlerimden birini giydim. Önce yemek yedik. Yani, Sky çok yedi. Zengin olduğundan dolayı 'normal insan yemekleri' yiyemiyormuş. Sabah saat 10da Pain'in evine doğru yola çıktık.


Sky eve girmedi hatta beni bir sokak ötede bıraktı. Dediğine göre Pain'i babası Pain ya da Sky'ı tanıdığımı öğrenirse işi almama izin vermezdi. ''Bayan Park Jiri. Başkan sizi görebilir.'' Pain'in zengin olduğunu biliyordum ama bu kadar da değil. Benimle dalga geçiyor olmalısın. Bu ev bizimkinin 15 katı! Ya da daha büyüğü! Pain odalardan birinden üstünde bir pijama ve gözlükle çıktı. Neredeyse sesli gülecektim ama şakalarımı içime gömdüm. Elinde bir çay bardağı ve bir kitap vardı.. Beni selamlamadı bile. Ah, birbirimizi tanımıyormuş gibi yapacaktık. Yavaşça büyük bir odaya girdim, sandalyesinde oturan adam kalkıp beni selamladı. ''Günaydın bayım. Ben Park Jiri. Bana Jiri ya da Ji diyebilirsiniz. 18 yaşındayım ve Seul'de yaşıyorum. Junior lisesinde ve bir kaç devlet okulunda okudum ve... geçinmek için markette domates satıyoruz.'' Yavaşça kafasını sallarken el sıkıştık. Etrafa bakındığımda sert bir ifadeyle bana bakan 3 kiralık katil gördüm. ''Eğer onların işini bitirebilirsen, burs ve iş senin demektir. Sanırım işten kastımın ne olduğunu anladın?'' Anladığımı ifade eden bir tavırla gülümsedim. ''Pa- Yani Min Yoongi'yi gözetleyeceğim, doğru mu Bay Min?'' Onaylarcasına gülümsedi. ''Umut vaad eden bir kızsın.'' Yavaşça kalktım ve adamlarla olan uzaklığımı ölçmeye çalıştım. Nereden başlayacağımı anladığımda gülümsedim.


Sol tarafımdaki adama saldırdım ve onu sağıma fırlattım. Etrafıma bakınca Bay Min'in sandalyesine oturduğunu gördüm. Önümdeki adamı kravatından tutup çevirdim ve diğer ikisini dizlerinden tekmeledim. Onları yere serilmiş görünce sırıttım. Kanları arasında öksürürlerken karınlarına bir tekme daha attım. ''Teşekkürler Bay Min, umarım şovu beğenmişsinizdir.'' Bende bir çizik bile olmadığını görünce alkışlayarak yavaşça ayağa kalktı. Keşke Pain'in nasıl çalıştığını görseydi... Kafamı karıştıran şey Pain'in babasının karşılaşmaların organizatörü olmasına rağmen Pain'in dövüştüğünü bilmemesi. Belki de Pain'in böyle şeylerle ilgilenmeyeceğini düşünüyordur. Her neyse. ''Bugün başlayabilirsin. Dersleri 1'de başlıyor. Ben de müdürü arayıp senin durumunu anlatayım. Üniforman hazırdaydı fakat bu kadar iyi olmanı beklemiyordum. Yoongi'ye iyi bakmanı istiyorum.'' ''Yumi, kıza üniformasını giydir.'' Yanıma bir kadın geldi. ''Ayrıca lütfen tatlı beyefendiye aşık olma. Başkasıyla evlenecek.'' Onayladıktan sonra Yumi ile gittim.



Aynada kendime bakmakla meşguldüm. Üniforma gerçekten üzerimde iyi duruyordu. Pain'e mesaj attım:


''Baban beni sana aşık olmamam için uyardı. Cidden çok komikti.'' Bana tek cevabı küfretmek oldu. Saçlarıma maşa yaptılar fakat fazla kıvırcık değildi. Saç uçlarında maşanın güzel gözüktüğünü söylediler. Koltuğa oturdum ve saatin gelmesini bekledim. Artık, Jungkook'u her gün göreceğime emindim.


*bip bip*


Kimden: Erkek arkadaş Jungkookie

Umarım seni gör..mem?


Mesajı okuduktan sonra ağzım açık kaldı. Hemen arşive kaydettim. Umarım seni gör.. Beni görmek istiyordu! Yani, mem'i çıkarırsak. Belki de isteyip istemediği konusunda kararsızdır.


Kime: Erkek arkadaş Jungkookie

Seninle sonra görüşeceğiz. Mem'i çıkar. Ayrıca sen hep sınıftayken mesajlaşır mısın?


Kimden: Erkek arkadaş Jungkookie

Hayır. Ama bazı durumlarda, evet.


Bütün mesajları bulmaca gibi!


Kime: Erkek arkadaş Jungkookie

Yani bu ben mesaj attığım için mesajlaştığın anlamına geliyor?


Kimden: Erkek arkadaş Jungkookie

Evet.


Kime: Erkek arkadaş Jungkookie

Teşekkür ederim, prensim. Verdiğim rahatsızlık için de özür dilerim. Daha çok çalışmalısın! Faytink!


Kimden: Erkek arkadaş Jungkookie

Prensim? Testlerimi yeni bitirdim. Sıkılıyorum.


Kime: Erkek arkadaş Jungkookie

Sıkıldıysan arayabilirsin. Ya da ben mi aramalıyım?



Tam yarım saat mesaj atmasını bekledim. Saat 12:15 olmuştu fakat hala mesaj yoktu. Gözlerim kapanmasın yine kafamı salladım. Ah neyse ne. Onu görmem için enerji toplamam gerekiyordu. Gözlerimi kapadım ve uykuya daldım.


''Scarlet. Jiri. Uyan.'' Gözlerimi açtığımda karşımda Pain vardı. ''Okula gitme zamanı.'' Onu takip ettim. Pain'in yanında otururken hala Jungkook'la olan konuşmama gülüyordum. Jungkook...konuşma...mesajlar! Kahretsin! Hemen telefonumu açtım.



Kimden: Erkek arkadaş Jungkookie

Ben derse giriyorum. Sen meşgulsün sanırım.


Aramasını kaçırdığım için kıskanç bir erkek arkadaş gibi konuşuyordu.





Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin