Donup kalmıştım. Göğsüm hissettiğim acıdan patlayacak gibiydi. Heyecanım cevabı kadar öldürücüydü. Anlamıyordum, neden hayır dedi? Beni sevdiğini düşündüm...beni önemsediğini...beni istediğini..ama neden teklifime hayır diyor? Sadece onunla evlenmek istedim. Kimse bizi ayıramasın diye. Yasal olarak 'benim' olabilmesi için.. Ben bütün işlerimle uğraşırken ona verdiğim değerle onu, yalnız değil ona bağlı olarak, yaşatmak için. Onu hissetmek istedim. Yapabileceğim her şekilde. Kokusunun arabama, gülüşünün eve, gülümsemesinin her sabahıma kazınmasını istedim.. Onu hayatımda istedim.A rabanın içinde ağlamamı durduramayacak kadar çok.
Telefonum çaldığında ekrana bakmaktan kendimi alamadım.
''Ne?'' sesim hala titriyordu. ''Efendim, Jiri Hanım çok ağlıyor.'' Biliyorum. Ben de Jiri. Bak, sen de benim acımı hissediyorsun. Benimle olmak istememeni anlamıyorum. Senin de canın yanıyor değil mi? Sen de parçalarına ayrılıyorsun değil mi? Ama benim kadar değil. Ben ölüyorum. ''Ah, ne kadar kötü?'' Cevabım sertti. Boş hissetmesini istedim. Nefesi kesiliyormuş gibi hissetsin istedim. Ben her zaman ikimiz hakkında, geleceğimiz hakkında hayal kurdum ama Jiri'nin kendi yolu varmış sanırım. Beni hayatında istemedi. Ve bu çok acımasızcaydı. Haksızlıktı! Sadece kendini düşünüyor. ''Bayım, nefesi kesiliyor.'' Gerçekten mi? Ben de düzgün nefes alamıyorum tatlım. İyi mi? Ne yapıyorsun hastaneye götürsene onu! Ama bunu diyemedim. İçimdeki bu aşkı istemiyorum. Onu bu kadar sevdiğim için kendimi çocuk gibi hissediyorum. Onu bütün dünyam haline getirdiğim için. ''Efendim?'' Stephan'ın sesi kulağımda yankılandığında iç çektim. Prensesimin canı yanıyorken nasıl sessiz kalabilirim? Beni daha fazla üzmesine izin veremem. Üzgünmüş gibi mi davranıyor? Öyle olmalı, değil mi? ''Sadece...ağlamasını kesmesini söyle. Bu akşam Japonya'ya uçuyorum. Eve gidemeyeceğim. Babamı ararım. Onu da güvenlice eve bırak. Anneme söyle ona baksın. Şimdi kapatıyorum.''
Telefonu kapattığım gibi Japonya'ya biletimi ayarladım. Korkakça bir davranış olduğunu biliyorum ama ülkeden çıkıp sorunlarımı o olmadan halledeceğim. Onu görmeden, onun sesini duymadan. Eğer Jiri bensiz bir şeyler yapabiliyorsa benim de bunu öğrenmem gerekiyor. Ona istediğini vereceğim. Ve o olgun bir sevgili istiyor. Kolay kıskanmayan biri. Onunla günlerce konuşmamayı kaldırabilecek biri. O zaman öyle olurum. Senin kafandaki mükemmeliyet olacağım Jiri. Senin sonunda döneceğin yine ben olacağım. Bir gün tekrar karşılacağız. O güne kadar kendimi düzelteceğim. Her zaman etrafında olmayacak biri mi istiyorsun? Her gün konuşmayacağın biri? Yanında kalmak istemeyecek biri? Oldu bitti.
''Merhaba?''
''Melissa..Benim.''
''Jungkook? Ah, beni arayacağını biliyordum. Ee gelecekteki kocam nasılmış bakalım?''
''Japonya'ya gelmen lazım. Her şeyi ayarlayıp kontratı düzenleyeceğim.''
''Biliyorsun ki, kontrat demek evlilik demek...''
''Ne kadar kötü olduğunu göreceğiz. Seni yeniden arayacağım...Bayan Kang.''
Olgun olmamı mı istedin? İşte başlıyoruz. Gitmene izin veremem. Bütün karakterimi değiştirmek de demek olsa kalmanı sağlayacağım. Beni bekle. Sana istediğin Jungkook'u göstereceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*
FanfictionBu hikaye asianfanfics üyesi fangirling101'in hikayesinin Türkçeye çevirilmiş halidir.