Bir silah sesi duydum. Yavaşça Jiri'ye baktım. Silahı Jin'e doğru tutarken gözyaşları içindeydi. Şaşırmış görünüyordu. Konuşmaya çalışarak ağzını araladı, sonra kapattı. Yavaşça ayağa kalktım. Etraftaki kana ve Jin'in vücuduna baktım. ''J-jiri.'' ona doğru uzanıp sarıldığımda bana sadece baktı. Sonra kafasını sallayarak yanına gelmememi söylemeye başladı. Endişeyle silahı yavaşça bırakıp ne yapacağını bilmiyormuşçasına ellerine bakıp ağlamaya başladı. ''İyi misin?'' İsterseniz bana salak diyebilirsiniz ama birini öldürmesini umursamıyordum. Yeterince acı çekiyor zaten. ''J-ungkookie...'' konuşmaya çalışırken ceketimin alt kısmından tuttu ve hıçkırmaya başladı. ''Ne yapmalıyım?'' hıçkırıkları güçleniyordu. Yüzünü gözlerinin içine bakmak için çenesinden tutup kaldırdım. ''Her şey yoluna girecek.'' diye tembihleyerek ellerini öptüm. Sonra ona sarılarak titremesini geçirmeye çalıştım. ''B-ben hapse mi gireceğim? N-ne...'' dedi. Gözünden bir yaş daha düştüğünü gördüm. ''Sakin ol bebeğim, bir şeyler yapacağız.'' Dakikasına Stephan ve bir grup adam içeri girdi. ''Genç Efendi, siz iyi misiniz?'' Eğilip bizi kontrol ediyordu. Kafamla Jin'i gösterdim. O da ceketini çıkarıp, kafasını Stephan'ı görmek için kaldıran Jiri'nin üstüne örttü. Polis içeri girerken Stephan konuştu ''Hala yaşıyor. Ambulans geldi.'' Jiri'yi iki elimle tutarken ayağa kalktım. ''Yürüyebilecek misin?'' diye sorduğumda tek yaptığı yüzünü göğsüme gömmek oldu. Tamam anladım, ben de seni özledim. ''Stephan beni polis merkezine götür.''
''Kim kimi vurdu?'' Polis soruyu sorduğunda Jiri dehşete düşmüş gibiydi ''B-ben yaptım.'' dediğinde elini sıkıca tutup onu alnından öptüm. Polis memuru yavaşça Jiri'ye yaklaştı, ellerini onun omuzlarına koyarak ''Neden?'' diye sordu. Sert bir şekilde ''Ona dokunmaya kalkışma bile.'' dediğimde bir adım geri çekildi. ''Onu başka bir gün sorgulayabilir misiniz? Hastaneye gitmemiz gerekiyor.'' Yanlarından geçmeyi planlayarak yavaşça Jiri'yi taşımaya başladım. ''Ama Bay Jeon-'' Bakışlarımı ona çevirip ''Şuan travma geçiriyor ve dedikleriniz zerre umurumda değil. Bizi engellemeye çalışırsan sonuçlarına katlanırsın.'' Polis merkezinde olmamızı bile umursamıyordum. İsterseniz bana şımarığın teki diyebilirsiniz ama istersem hepsine dava açabilirim. Hastaneye gittiğimizde Vanderough'lar gelene kadar yerime oturmadım. Dread agresif bir şekilde ''Ne oldu?!'' diye sordu. Sky ve Pain kafalarını sallarlarken Nightmare'in gözleri sinirle bürünmüştü. ''Yanlış adamlaydı. Bir sağlık sorunu olup olmadığını öğrenmeye çalışıyorlar.'' dediğimde Sky ve Pain omzuma ellerini attılar. Nightmare ''O iyi mi?'' diye sorduğunda kafamla onayladım. ''Sadece travma falan geçirmediğinden emin olmak istiyorum.'' Dread kafasını sallarken beklemek için koltuklara oturduk. ''Jungkook?'' Jiri'nin annesini ağlarken gördüğümde ayağa kalktım. Pain şakalaşarak ''Ah Teyzecim, lütfen ağlamayı keser misin çok çirkin görünüyorsun.'' dedi. ''O nerede Jungkook?'' ona baktım, gözyaşlarını silmeye çalışıp ona sarıldım. ''Odada. Kontrolleri yapılıyor.'' dedikten sonra onu oturttum. ''Onu çok özledim. Neden bunca aydır eve dönmedi?'' dedikten sonra hıçkırarak ağlamaya başladı. Nightmare ''Teyzecim~'' diyerek ona sarılmaya çalıştı. ''Bayan Park Jiri'nin ailesi hanginiz?'' Hızlıca ayağa kalkarken Jirinin annesinin gözyaşları arasında ayağa kalktığını gördüm. ''Hafıza kaybı henüz geçmedi. Sadece annesini hatırlıyor. Ama yakında iyi olacaktır. Sadece birkaç gün dinlenmesi gerekiyor, çok yorulmuş.'' Kafamı salladıktan sonra kapıyı tıkladık.
''Anne!'' gülümseyerek bağırdı. Herkesi Jiri ile konuşurken görünce elimde olmadan gülümsedim. Tabiki Vanderough'ları hatırlamıyor ama herkesi tanımaya çalışıyor. ''Jungkook.'' dediğinde herkes bana baktı. Kafamı ona çevirip kaşlarımı kaldırdım. ''Buraya gel.'' dedi ben de gittim. ''Ne?'' diye sorduğumda sadece bana baktı. Yüzüm yanmaya başlamıştı. ''Seni özledim. Seni hatırlayamadığımı biliyorum ama kalbim seni ne kadar çok sevdiğimi biliyor. Ne zaman etrafta olsan deli gibi atıyor.'' dedi ve göz kırptı. Gülmemeye çalışarak kafamı salladım. ''Yani...'' etrafımızdakiler bizi gıcık etmeye çalışırken sözünü bitirdi ''Hadi yeniden birlikte olalım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*
FanfictionBu hikaye asianfanfics üyesi fangirling101'in hikayesinin Türkçeye çevirilmiş halidir.