Hala konuşmamıştık. Vanderough'ların yanına gittiğimde bile onu görmüyordum. Okulda dolaşırken hep onu arıyordum ama nafile. Gölgesini bile görememiştim. Beni ve V'yi izlerken gördüğümde beri onu görmemiştim. O güzel yüzünü.. Kızların konuşmalarını duydum.
''Jungkook Oppa'yı özlüyorum.''
''Ben de! Belki Jiri onunla konuşuyordur.''
''Bilmiyorum. O hep kampüsün yeni aşkı Kim Taehyung'la takılıyor.''
Yanlarından geçerken iç çektim. Sonra bir şey dikkatimi çekti.
''İş dolayısıyla yaptığı yolculuklarla meşgul olduğunu duydum. Babası hastaymış sanırım.. Öyle mi?''
Belki de bana kötü davrandığı gece babası hastaydı.. Hayır! Ondan sonra okula gelmişti ve gayet iyi gözüküyordu. Kafamı toplamaya çalışmalıydım. Eğer beni istemiyorsa onsuz daha iyi olacağım. Sırf banka oturup gökyüzünü izlemek için dersi ektim. Jungkook'u özledim. AHhhhhh! Onu düşünmeden edemiyorum. Şey, Taehyung'a yazsam iyi olacak sanırım. Kalbimin kırılmasından sonra en iyi arkadaşım oydu sonuçta.
Kime:Kimmie Uzaylı
Nasıl gidiyor? Nerelerdesin?
Kimden:Kimmie Uzaylı
Acil aile toplantısındayım. Okula gelemedim. Beni çok özleme! Seni seviyorum<3
Cevabına güldüm ve telefonumu çantama tıktım. Her gün bana tatlı mesajlar yolluyor fakat günün sonunda hepsinin şaka olduğunu söylüyordu o yüzden bunlara alışıktım. O zaman ne yapmalıyım? Underground'da mı dövüşsem? Ah evet, aylardır bunu bekliyorum. Tam okuldan çıkmak üzereyken çok tanıdık bir araba gördüm. Okulun kapıları açıldıkça gözlerimde açıldı. Araba önümden geçtiğinde arkasından koştum. Arabanın kapısı açıldı ve içinden Stephan çıktı.
Çabucak aramızdaki mesafeyi kapatarak ''Stephan!'' diye bağırdım. ''Ah, Bayan Park.'' her zamanki gibi kibarlığından ödün vermiyordu ''Stephan...Ben...Ben Jungkook için endişeliyim. Ben..Biz aylardır konuşmadık ve onu hiçbir yerde görmüyorum. O iyi mi?'' soruyu sorduğumda anılarımız kafamda canlanmaya başladı. Onu ilk gördüğüm andan itibaren ilk mesajı,ilk araması ve ilk öpücüğümüze kadar. Gözlerim sulandığında kafamı salladım. Onu o kadar özlemiştim ki hakkında konuşunca bile ağlıyordum. ''O iyi Bayan Park. Lütfen ağlamayın.'' mendilini uzatmıştı ''Genç Efendi okul festivaline kadar dönmüş olur. Yapacak çok işi var. Ve sanırım telefonunu kırdı fakat değiştirmeye niyeti yok. Ona götüreceğim testlerini almak için gelmiştim.'' Elindeki kitapları gösterdi. Kafamı salladım. Rahatlamıştım. Stephan'ın önünde eğildim ve elimden geldiğince sabırlı olmaya çalıştım çünkü sevdiğim çocuk gerçekten geri dönüyordu.
Bugün Jungkook'un üzerimdeki etkisini anladım. Bana Scarlet diye seslendiğinde içimde oluşan ürpertileri, onun peşinde koşmam için bana verdiği milyonlarca sebebi ve gülüşünün nasıl içimdeki her şeyi aydınlattığını. Telefonumu açıp arkaplanıma baktım. Taehyung ve ben Japangyi yerken bir fotoğrafımız vardı. Gülümseyerek galerimde gezdim. Öpüştüğümüz günden bir fotoğraf bulunca dudağımı ısırdım. O gülüyordu ben de ona sarılıyordum.
Size biraz acınası gelebilir fakat ben bu çocuğa gerçekten aşığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*
FanfictionBu hikaye asianfanfics üyesi fangirling101'in hikayesinin Türkçeye çevirilmiş halidir.