Havalimanına, patlayan kamera flaşlarının arasından zeki görünümlü bir kız gözlüklerini çıkararak girdi. Kafasıyla şoföre işaret etti. Etrafına bakındıktan sonra iç çekti. Şoförü bagajını almak için uzanmışken ''Döndüğümü bilmiyor mu?'' diye sordu. ''Şuan Jeju'da.'' Cevabını aldıktan sonra memnuniyetsiz biz surat ifadesi takınarak telefonunu cebinden çıkardı. ''Hala aynı numara değil mi?'' Kaşlarını kaldırarak numarayı tuşladı.
Jungkook son anlaşmasını ayarlamakla meşguldü. Jiri ile telefonda konuşması bittiğinde telefonunu bir kenara bırakıp toplantıya odaklanmaya çalıştı. Sevgilisine aldığı 18 karatlık elmaslarla çevrili sonsuzluk bilekliğine bakarken ''Sadece birkaç saat daha bebeğim..'' diye düşündü. ''Efendim, telefonunuz bir süredir çalıyor.'' Laptobunda bir şeyler daha yazarken kafasını salladı ve ondan yaklaşık bir metre uzaklığındaki telefona baktı. Telefonuna gelen bütün çağrıları görmezden geliyordu. Anlaşma zamanı geldiğinde en iyi yaptığı şeyi yaptı ve anlaşmayı aldı.
Bu sırada Jiri, Jungkook için cupcake yapmakla meşguldü. Annesi Bayan Yumi ile dışarıda olduğu için saatlerini Jungkook'a yemek hazırlamakla geçirmek istemişti.
Bay Kim ve Shihyun Jungkook hakkında tartışmakla meşguldüler. Shihyun Jungkook'u atlayamıyordu ve babası da Jungkook'a olan sevgisinden haberdardı. O yüzden ona yardım edeceğini söyledi. Jungkook'un nişanlısını araştırırken Shihyun'u mutlu etmek için her şeyi yapacağını düşünüyordu.
Bu sırada hapishanede olan Jin, olayları atlatmaya çalışıyordu. Bütün kalp kırıklıkları, gözyaşları, hüzün ve kendine acımalar... Daha iyi olacaktı. Jungkyoo'nun sevdiği gibi. Eskisi gibi Jungkyoo'nun sevgilisi olacaktı. Sempatik, tatlı, nazik ve gerçekten kibar. Orjinal Jin olacaktı. Sevilebilir Jin. Eskiden olduğu gibi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gangster Aşkım -çeviri- *original cr:fangirling101*
FanfictionBu hikaye asianfanfics üyesi fangirling101'in hikayesinin Türkçeye çevirilmiş halidir.