''Delirmiş olmalı.' Sky konuşmaya devam etti ''Yani, ben de bir playboy'um fakat ben bile hoşlanmadığım kızları öpmem.'' Kafamı sallarken mendile sümkürdüm. Nightmare vodkasını içerken konuştu ''Ağlamayı kes, çok kötü görünüyorsun.'' Kafamı iki yana salladım. ''Ben-ben onu seviyorum.'' Sonra ağlamaya devam ettim. Pain yanıma yaklaştı ve kafasını omzuma koydu. ''Sen bizim için gerçekten özel birisin Jiri. Bir hergele için zamanını harcama. Tama itiraf etmeliyim birlikte iyi görünüyordunuz ve Jungkook'un yeteneğini seviyorum. Ama kendini bu kadar zorlama.'' Bana bir şişe soju uzattı. Kafamı sallayıp şişeyi bitirdim. Ayağa kalkıp montumu aldım. Geri kalan üç kişi arkamdan üzgünce bakıyordu. ''Şimdi eve gidiyorum. Annem beni bekliyordur. Görüşürüz.'' ve çıktım.
O gece çok uyuyamadığımdan dolayı telefonumu açmaya karar verdim. Arkaplanımda Jungkook'u üzerinde bir takımla sandalyede otururken gördüm. Gördüğüm gibi gülümsedim. ''Ben senin umurunda bile değilim fakat seni bu kadar çok seviyorum, ha?'' gözümden bir damla düştü. ''Kahretsin, deliyim ben!'' kendimi tokatladım ve ağlamaya başladım. Çektiğim acıyı durduramıyordum. Bu gerçekten sıradışı. Bütün hayatım boyunca mutlu yaşadım ve çetede olduğumdan dolayı güçlü hissettim. Ama bu gece? Ah hayır! O çocukla tanıştığımdan beri? Gücün ne demek olduğunu kestiremiyorum. Mesajlarım arasında gezerken aptal mesajlarını okuyup ağladım. Bunca zaman benimle flört mü etmişti? Çapkının teki miydi? Sabaha karşı 3te uyumuşum. Bir aramaya uyandım.
''Alo?'' esnedim
''Ben Bay Min. Oğlumun dersi 9'da başlıyor. Sanırım ona eşlik etmek istersiniz?'' Sözlerindeki iğnelemeyi hissetmiştim. Hemen kalktım. O göremese bile kafamı salladım.
''Buna sevinirim. Bana 1 saat verin. Teşekkürler Bay Min. Ayrıca günaydın.'' telefonu kapattım.
Pain ile koridorda yürürken herkes bana bakıyordu. Jungkook burada mı acaba? Kafamı salladım. Aptal Jiri. O senin duygularını umursamıyor bile. Tam sınıfa girmişten biri yanıma geldi ''Jiri, biri sana bunu vermemi istedi.'' aldım ve teşekkür ettim. Pain ne olduğunu sorduğunda omzumu silkip cebime koydum. Öğretmen derse gelmemişti. Pain uyuyordu ben de bir şeyler karalıyordum. Esnerken mektubu hatırladım. Açtığımda kısa bir not olduğunu gördüm.
KTH? KTH kim? Mektubu buruşturup çöpe attım. Sky okul formasından farklı bir şeyle geldiğinde bütün kızlar iç çekti. Bir takım giyiyordu. Evet, Jungkook gibi. Kafamdaki düşünceleri durduramıyordum. ''Bunu benim için uzatabilir misin Red? Acelem var.'' dedikten sonra bana proje dosyamızı uzattı. Bana yiyecek bir şeyler verdiğinde daha çok sevinmiştim. Okulun sitesini açtığımda gülmeye başladım. Park Jimin Park Jiri'ye yiyecek satın aldı, hatta onun için ödevini bile yaptı! Aşağıda Sky'ın bana elindekileri uzatırken bir fotoğrafı vardı. Kafamı salladım. Tam yorum yapacakken gıcık bir yorumla karşılaştım. Yanında çok erkek var. Sandığımdan daha zor olacak. Yine Kim Taehyung denilen adamdandı. Kim bu böyle? Telefonumu kapattım ve yürümeye devam ettim.
Etrafta gezinmekle meşgulken birine çarptım. Kafamı kaldırdım ayağa kalktım ve kıyafetlerimdeki pisliği sildim. ''Kör müsün se-'' Kim olduğunu gördüğümde sustum. O ise bana etrafa rahatsızlık veren bir şeymişim gibi bakıyordu. Kafamı sallayıp sırıtsam da içten içe ölüyordum. Yanından geçerken gözyaşlarım akmaya başladı. Gerçekten acı veriyor. En azından bir özür dileyebilirdi fakat beni görmezden geliyor. Özür diler sanmıştım. Gözyaşlarım akarken yürümeye devam ettim. Onları durduramıyordum. Banklardan birine oturdum. ''AISH!'' sinirle bağırıp taşlardan birini tekmeledim. Arkamdan derin bir ses geldi ''Park Jiri-ah.'' Görmezden gelmeyi tercih ettim. Ses O'na ait değildi ayrıca Incheon'da oldukları için Pain, Sky, Nightmare ya da Dread de olamazdı. ''Küçük hanım.'' bu sefer sesi çok yumuşaktı. Ona doğru döndüm ve kaşlarımı kaldırdım ''Sen de kimsin?'' Yanakları kızarırken yavaşla güldü. ''Ağlarken bu kadar güzel olacağını hiç düşünmemiştim.'' bir sapık gibi gülümsüyordu. Ona orta parmağımı gösterdiğimde etkilenmiş gözüküyordu. Manyak mıydı bu? ''Kim olduğunu sordum?'' Tekrar sorma ihtiyacı hissetmiştim çünkü yanıma oturmuştu. Bana bir frappe verdi ben de kabul ettim. ''Bana V derler ama sen benimki diyebilirsin.'' Şakasına güldüm ve gözyaşlarımı sildim. ''Kaba olmayı bırak. V? Bu senin gerçek ismin mi?''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kafasını sallayıp frappesinden bir yudum aldı ''Adım Kim Taehyung.''
