KADERİM SENSİN

Bölüm 3

---3 yıl sonra---

20 Ağustos 1356 Londra Lanchester Mülkü

Adelard kendisini yatağa bırakıp eliyle yüzünü ovaladı ve yanında yatan kadına baktı. Pek bir çaba sarf etmişti zevk alabilmek için lakin yine ihtiyaçtan öteye gidememişti. Adını dahi bilmediği sarışın kadın ona doğru yaklaşıp sarılmaya niyetlendiğinde elini havaya kaldırdı ardından toparlanması için el etti. Bir müddet nefesini toparlayabilme uğraşına girdikten sonra hafifçe doğrulup yatak başlığına doğru dayandı ve örtüyü beline doğru çekti. Kadının sessizce kalkıp karşısına serdiği kıvrımlı hatlarına bakarken Adelard'ın kulağında yankılanan az önceki birleşmenin sesi değil bariz bir bebek ağlayışıydı. Genç adam burun kemiğini sıkıp küfretti. 

"Bağışlayın ekselansları sizi memnun edemedim." 

"Bağışlandın, şimdi toparlan..." Genç adam kadına giysilerini gösterirken aynı ses hala kulaklarında çınlamaktaydı. Bundan tam üç yıl evvel Adelard yirmi yedisindeyken babası rahatsızlığından ötürü bir çeşit koma haline girmiş ve o dönem genç adam onun tüm görevlerini üstlenmek durumunda kalmıştı. Evet hayatı boyunca bir dükallığı yönetmek için eğitilmiş her tür bilgi ve beceri ile donatılmıştı lakin pratiği yoktu genç adamın. İlgisi ise hiçti. Kendisinden büyük bir ağabeyi olsun ne kadar da isterdi Adelard lakin görünen o ki o da yoktu. Babasını yarı ölü olarak kabul ettiklerinden ötürü Adelard Henry Lanchester henüz gözlerini kapatmadan evvel yeni dük olarak ortaya çıkarılmıştı. Tüm o yazışmalar, sorumlu olduğu vilayetler, vergiler, saray işleri hepsi üzerine yıkılmış genç adam bir anda içine düştüğü keşmekeşin onu yutmasına izin vermek zorunda kalmıştı. O tam idareye alışacakken birde kral emri ile Wessex kontesinin -ki kralın yeğeniydi- kızı Olivia ile evlendirilmişti. Pekala bunların hiçbiri sorun değildi ve Adelard hayatının iplerinin sarayın ellerinde olduğunun farkındaydı. Oliviada yeterince uysal oldukça tatlı bir kadındı. Lakin Adelard öyle bir hengamenin içerisindeydi ki tatlı karısı ile yatak odası görüşmeleri olmasaydı pek bir az vakit geçirmiş olacaktı. Genç adam her erkeğin karısını sevdiği kadar sevmişti Olivia'yı gerektiği kadar... Lakin babası onun evliliğinden kısa bir müddet sonra  uyanmış -ki komaya girişi ve uyanışı yarım sene kadardı- Adelard hayatının altı ayını korkunç bir koşuşturma ve araya sokuşturulmuş bir evliliğe adapte olmaya çalışarak geçirmişti. Babasının hala hasta da olsa aklı yerinde, mucize uyanışı üzerine Genç adam da düklük vazifesinden geri çekilmişti. Pek tabii yine babasının emir eli olarak kalmış o eski fevri rahat hayatı geri gelmemek üzere yok olup gitmişti. Geçen yıl  Olivia'yı da nasıl yaptığını bilmediği bir şekilde hamile bırakmayı başarabilmişti. Adelard düklük vazifesi yaniden üzerine yapışmadan evvel böyle bir niyette değildi lakin sanıyordu ki o gece sarhoştu. 

Genç adam kadının üzerini tamamen giymesi ile birlikte ondan köşede duran pipoyu yakıp getirmesini istedi. Kadın öksürerek pipoyu yaktı ve ardından kendisine uzattı. Adelard kederli derin bir nefes çekerken hayatının son üç yılını düşünürken dahi yorulup tükendiğini hissediyordu. Kaldı ki bitmemişti... Olivia dört ay önce oğlunu doğururken can vermişti. Genç adam karısını kaybetmiş ve bir çocuk ile otuzunda dul kalmış olmanın şokunu henüz atlatamamışken geçen ay babası ölüme teslim olmuştu Frederic Adelard Hudge Lanchester, son bir ayında dul, bir oğlan babası neyle başa çıkacağını bilemeyen bir düktü şu sıralar... Cenaze defin işlemleri bitip Londraya geldiğinde ise Lanchashiredaki ana kaleye dönmemiş bir miktar kafa dinlemek istemişti. Sanırım kafasını bir miktardan fazla dinlemiş olacaktı ki yas zamanının çoğunu burada geçirmiş acısından faydalanarak kendisine mahremiyet oluşturmuştu. Yanaklarındaki havayı üfleyip elindeki prodan sıkı bir nefes çekti ve kapısı çalınmaksızın açıldığında öfke ile doğruldu. Odada bulunan kadın ise kapıya daha yakın olduğundan derhal koşarak çıktı.