KADERİM SENSİN

Teslim Ol Maeve!

--5 Gün Sonra--

Doris bayılacaktı... Tanrı şahittir ya biraz daha adam ile yan yana durursa İngiltereye geri kaçıp adını haykırarak sokaklarda gezecekti. Öyle çok konuşuyordu ki Leydi Maeve'in bu adama nasıl katlandığını bilmiyordu. Ya da Doris otuz yılını sessizliği ile, kendi ile baş başa geçirdiği içindi bilemiyordu. Ona cevap verecek kadar kelime dahi bilmiyordu ki kullandığı çoğu kelimeyi de anlamıyordu zaten. Glassglow'a kadar yürüyerek gitmişler, Adelard orada kolyeyi bozdurmuştu. Çok iyi keltçe bildiğinden bir İskoç edası ile dükkana girmiş madenlerden çok iyi anladığından elindekini ederi kadarına satmayı başarmıştı. Elinde koca bir torba ile oradan çıkmış Glasglow'da buldukları bir hana girmişlerdi. Doris hala bir adam gibi dolanmaktaydı. Bu yüzden Adelard tek bir oda tutmuş lakin odayı ona ve oğluna bırakarak eline aldığı kağıtlar ile aşağı inmişti. Yalnızca Louis çok ağladığında gelip onu uyutabilmek adına büyük bir savaş vermişti. Doris onun ne yazıp çizdiğini elbet bilmiyordu lakin sonradan öğrendiği kadarıyla hesap yapıyordu. Fazlaca geç kalışları da bu yüzdendi çünkü adam geldiklerinin ertesi günü onları sokağa dökmüş harççıya, taşçıya, ocakçıya, marangoza heryerin altını üstüne getirmişti. Anladığı kadarıyla ufak bir taş evin maliyetini hesap etmekteydi. Geçtikleri birkaç çiftlikte kiraladığı arabayı durdurup arsa fiyatlarını sormuş daha da ileri gidip ineğin koyunun peşine düşmüştü. Beş günde bir arsa alıp üzerine ev kurmanın(ki bu ev anladığı kadarıyla kaledeki odası kadardı.) maliyetini hesap etmişti lakin elindeki arsa ve evi aynı anda karşılamıyordu bu yüzden köy içinden ufak bir taş ev alma konusunda karar kılmıştı lakin üç bölmeli olmak zorundaydı ki Dorise bir oda, bir yatak odası ve oturma odası şarttı ona göre. Doris kaşlarını kaldırarak Louis'in suratına bakarak sırıttı. Bazı alışık olduğu konforları hesaba katarak hareket ediyordu. Lakin bilmediği şey bir taşra köyünde o derece bir konfora sahip olabilmek için bile belli bir miktar gelire ihtiyacı vardı. Tüm bunlar ile kafasını yiyip tüketmişti adam. 

"Düşündüm de Donald sanırım başlangıç olarak bazı şeylerden vazgeçmem gerekecek. Evin içeriği yerine parayı doğru kullanıp bir iş edinmem icap ediyor. Kafamızı sokacak bir dört duvar ve perdeler ile ayrılmış bölmeler olmak zorunda."

"Siz beni düşünmeyin ben yatılı bir çalışanım." Doris bıkkınlıkla cevap verdi. 

"Hayır, bunu yapamam. Bu elimdeki sana ait." Adelard camdan bakıp burun kemiğini sıvazladı. "Zaten han ve arabalara yeterince fazla harcadık lakin korunarak gitmemizin başka bir yolu yoktu."

"Ekse-" Doris başını önüne eğdi. "Bayım size borç verdim. Zamanı geldiğinde aynısı olarak almak niyetindeyim. Bu yüzden o elinizdeki size ait. Söz veriyorum kendinizi toparladığınızda kapınıza dayanacağım!" Doris dudaklarını dişleyerek camdan baktı. Sadece onu rahat bırakamaz mıydı? "Üstelik ben, eğer beni kabul ederlerse leydimin hizmetinde olma niyetindeyim." diye ekledi. 

Adelard iç geçirdi. Pekala kız haklıydı leydisini istemesi ziyadesi ile doğaldı. Onun da istediği aynı şeydi ve almak için elinden geleni yapacaktı. Lakin oğlanla nasıl çalışacağı konusunda bir fikri yoktu. Doris bir kadındı ve mama yedirmek alt almak konusunda doğuştan yetenekliydi. Adelard ise elini kendi bokuna sürmemiş bir adamdı. "Tek derdin bu olsun Adelard" diye mırıldandı ardından camı açıp pipoyu yaktı. Şimdi tüm bu şeyleri düşünmeyi bırakmalı güzel karısı ile göz göze gelecekleri o ana odaklanmalıydı. Genç adam gülümsedi. 

"Şimdi beni iyi dinle Donald!"

"Dinliyorum bayım" Doris dudaklarını dişleyerek adama baktı.        Başka ne yapabilirim ki...

---

Maeve kahvaltı sofrasında oturmuş masa başında derin bir sohbet içerisinde olan babası, dayısı, Ian, Simon, Connor ve Noah a birde dün aralarına katılmış olan Robert'e bakmaktaydı. Jenna da onun yanında olmak istemişti anlaşılan genç kız Lord McDonald'ı yaşatabilmek adına girdikleri çabayı ve o dönem Jenna'yı ayakta tutabilmek için verdiği çetin mücadeleyi hatırladığında kendi kendine gülümsedi. Öte yandan annesinin dediği gibi iyileşmişti bedeni lakin Moire'i emzirdikçe dağılan yüreğine yapılacak bir şey yoktu.  Genç kız kadınların aralarında konuşmalarına odaklanmaya çalışırken komutan Lennox odaya girdi ve yavaşça babasına doğru yöneldi. Maeve sandalyesini kendisi gibi saklanma çabası içine giren Callie'e yaklaştırıp onunla sohbet etmeye koyuldu.