Maeve odanın kapısı tıklatıldığında gözlerini güçlükle araladı. Sabaha karşı tuvalet ihtiyacını gidermek için kalkmış balkonda oturan adamdan onu uygun bir yere götürmesini istemişti. Adelard da katta bulunan tuvalet odasına götürmüştü onu. Hatta tuhaf adam yürümesine müsaade etmemiş kucağında taşımıştı. Maeve onu rahat bırakması için düke demediğini bırakmamıştı lakin ihtiyaç giderirken hissettiği yamanın ardından dışarı çıktığında dahası adamı kapısında bekliyor gördüğünde genç kız dayanamamış onu büyük bir ciddiyet ile kovalamıştı. Neyseki dönerken koridorda duydukları bebek sesi ardından adam onu yatağa bırakıp gitmişti. Şimdi bakıyordu ki geri de gelmemişti. Maeve bugün kendisine bir oda talebinde bulunmaya karar verdi. Sarılarak uyuma olayı dün itibari ile kendisi için sonsuza kadar bitmişti. Morigan aptal olmalıydı. Böyle bir acıyı kabul edip çocuk yapmaya devam ediyordu. Doğururken çektiği acıyı saymayacaktı bile... Genç kız ise dadı da olsa hiç uğraşmadan kendisine anne diyecek bir canavarın olmasından şu an memnun olması gerektiğini düşünüyordu.
Doğrulup yüzünü hafifçe buruşturdu. Oturmak bir parça güçtü. İçinden Morigan'a yeniden küfrederken odaya peşi sıra giren hizmetlilere baktı. Kızlar ellerindeki üç farklı elbiseyi kendisine gösterdiğinde Maeve pembe olanı tercih etti lakin şu an ruh hali kırmızı idi. Kendi valizleri ise Kim bilir neredeydi. Genç kız korsesi sıkılırken yatak korkuluğuna tutunmak durumunda kaldı bu esnada çarşafı kaldıran kızların yüzlerindeki muzip tebessümü gördüğünde ise başını önüne eğdi. Maeve eğer konuşmamaya söz vermiş olmasaydı şu an verecek güzel bir cevabı var idi. Dilini ısırarak kızların elbiseyi ona giydirmesini odayı toplayıp havalandırmalarını ve çay masasında saçlarını örgüleyip şekil vermelerini bekledi ardından ayaklanıp çatık kaşları ile refakatçi leri eşliğinde odadan çıktı. Peşinde bu kadar kız ile oradan oraya gitmek istemiyordu. Bu konuyu serzenişte bulunacaktı elbet. İki kapı geçtikten sonra duyduğu ağlama sesi ile o yöne doğru başını çevirdi lakin dudaklarını bükerek yürümeye devam etti. Maeve ona söyledikleri gibi bir dadı yahut hizmetli değildi bok temizlemeye ise hiç niyeti yoktu.
Adelard yemek salonundaki yerine kurulduğunda henüz kimse aşağı inmemişti. Genç adam kendi odasından kovulması ardından geceyi Louisin odasında bulunan kanepede geçirmişti. Lanchester dükü kendi kalesinde kendi yatağından kovulup rahatsız bir kanepede yatmıştı. Zaten sabaha kadar uyumamış balkonda düşünüp durmuştu. Maeve ise kalkana dek oldukça rahat bir şekilde kıvrılıp gözlerini kapatmıştı. Genç adam dün geceyi hayatından silip atmak istiyordu. Hissettiği pişmanlığın tarifi mümkün değildi. Ona nasıl acımasızca davrandığını korkutup canını yaktığını düşündükçe kendini paralamak istiyordu. Kadının konuşma tarzı onu korkunç hiç yakışık almayan düşünceler içerisine çekmişti. Onun hakkında herhangi bir yorumda bulunmadan önce çok iyi dinlemesi gerekmekteydi ve sanıyordu ki sivri diline aynı şekilde karşılık vermeliydi. Genç adam hiç bir bir Leydi ile dün gece konuştuğu gibi konuşmamıştı. Buna merhum karısı da dahildi. Nezaket çerçevesinden asla çıkmamıştı Oliviaya karşı kaldı ki Olivia onu hiçbir vakit öfkelendirmemişti. Adelard derin bir nefes alırken kadın ile yan yana oturup bebekleri hakkında yaptıkları konuşmalardan ötesini hatırlamıyordu. Aralarındaki iletişimi karnındaki oğlu bir parça güçlendirmişti. Hamilelik süresince Adelard korkudan ona yaklaşamamıştı lakin öleceğini bilseydi kadın onu istemesede yanında uyur onu sevip koklardı. Genç adam alnını kaşırken bunları düşünmenin yeni düşese kafası içinde bir başka hakaret edip etmiyor olduğunu kestiremiyordu lakin düşünmemek de eski düşese saygısızlık idi... Tanrım! Adelard çok büyük bir baskı altında idi. Neyseki yeni düşesin kalbinde taşıdığı aklının kaldığı bir herif vardı. Genç adam kaşlarını çatarken dün yaşadığı tedirginlik ve korkudan sonra bu durumun katlanılabilir olduğunu var saydı. Sonuçta onunda aşk ile olmasada saygı ve sevgi çerçevesi içinde anımsadığı bir kadın vardı. Adelard elini uzatıp ağzına birşeyler tıkıştırırken hayatta olmayan bir kadını hatırladığını düşündü. Öyleyse Maeve de gebermiş olan bir adamı düşünse durumları eşitlenebilirdi. Adelard ağzındaki büyük lokmayı yutarken ziyadesi ile saçmalamaya başladığının farkındaydı. Kimi düşünürse düşünsün kadın her
şeyiyle onundu! Gerçek bir haydut gibi düşünmeye başladığını fark ettiğinde kaşları iyiden iyiye çatılarak sıraya dizilmiş tepesinde dikilen hizmetlere baktı. Kızlar başlarını eğip geri geri kaymaya başladılar.
"Nerede bu kalenin halkı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİM SENSİN
Historical FictionLanchester Dükü yıllar önce karşılaştığı bir kadının saçına iliştirdiği kurdelenin kader bağı olduğunu nereden bilebilirdi ki? Ya Leydi Maeve Ferguson? Birileri kendisine durmadan ayak bağı olan o kurdelenin aslında gerçek aşkı ona getireceğini söy...