--3 Gün Sonra--
"Leydim?"
Maeve gözünü aralayıp ona seslenen yeni hizmetlisine baktı. Bu sabah gözlerini ona dikip üzerine eğilmemiş olduğu için memnundu çünkü Doris siyahi bir kızdı ve Maeve ilk kez bir siyahi görmüştü bu yüzden de dün sabah gözünü açtığında korkarak tepki vermişti. Genç kız hareketi için çok üzüldüyse de öyle aniydi ki kendisini toparlayamamıştı. Dorise kocaman bir gülümseme gönderip etrafına bakmaya devam etti. Yeni odasındaydı. Adelardın bahsettiği hizmetlilerin kaldığı ara odadaydı. O sabahın ardından adam ile konuşmayı gururuna yediremediğinden odayı derhal hazırlamalarını istemişti. Ara kapının önüne de büyükçe bir giysi dolabı yerleştirtmiş odaya giriş böylelikle engellenmişti. dükün ki kadar olmasa da normal ebatlarda rahat bir yatağı, ufak bir balkonu, aynaları ve ihtiyaç duyacağı her şey mevcuttu. büyüklüğü hiç problem değildi çünkü kendi kalesindeki odası kadardı. Yeterince rahat bir alanı vardı. Adelarddan o sabah tek bir ricada bulunmuştu, ki leydi Margaret'e bir süreliğine onu odaya kapattığını söylemesiydi. Genç kız biliyordu ki adamın bu hareketi annesini memnun edecekti. Rahatsız edilmek yahut etrafta görünmek istemiyordu. Yemeklerini de odasında yalnızlığı ile sohbet ederek yiyordu. Gündüzleri çok daraldığında dükün odasına geçiyor oradaki kanepelerde vakit geçiriyordu ve elbet bunu adam odada değilken yapıyordu. Zaten de anladığı kadarıyla meşguliyetleri çok fazlaydı. Sürekli bir yerlere koşturuyordu. Muhtemelen dün gece gelmişti çünkü Louisin sesi çokça başını ağrıtmıştı. Adam kalede yokken onu Leydi Margaretin aldığını var sayıyordu çünkü hiç ses duyulmuyordu. Maeve bebeği hala görmemişti. Aslında tek bir kapıyı aralaması yeterliydi görmek için fakat yumuşamaktan, düşüncelerine ihanet etmekten korkuyordu. Zaten de Adelard'ın böyle bir isteği yoktu. Adam oldukça mantıklıydı. Aptal gibi başka bir kadından oğluna gerçek bir anne olmasını istemenin mümkün olmadığının bilincindeydi. Kaldı ki annelik de neyin nesiydi nasıl olunuyordu? İsteği üzere hizmetlileri azaltılmış ve yanına Doris yollanmıştı. Maeve dünya güzeli siyahi kıza bakarken yeniden gülümsedi. Öyle güzeldi ki ona bakmaya doyamıyordu Maeve lakin konuşkan değildi neredeyse hiç konuşmuyordu. Renginden ötürü onu yanına bir aşağılama olarak gönderdiklerinin bilincindeydi. Beyazlık soyluluk simgesiydi. Ne yazık ki bu insanlara çok eziyetler edildiğini duymuştu. Lakin genç kızın böyle bir düşüncesi yoktu. Nasıl olsundu ki? O her şeyden önce bir insandı. Güzeller güzeli bir genç kızdı. Rengi de çok güzeldi. Yalnızca dünkü hareketini yanlış anladığı için çok çekingen ve karamsar duruyordu. Bunu düzeltmek de elbet Maeve'e düşüyordu.
"L-leydim, bu mektubu size iletmem emrolundu."
Maeve ailesinden olabileceğini düşünerek heyecanla doğrulup mühürlü kağıdı eline aldı lakin üzerinde Lanchester mührü olduğunu gördüğünde kaşları çatılıp kağıdı çabucak yırttı.
"Günaydın leydim,
Benden mahremiyet talep ettiğinizi biliyorum lakin katılmamız gereken çok önemli bir davet bulunmakta bu gün kahvaltı ardından yola çıkacağız. Evli bir çift olarak yan yana bulunmamız gerekiyor. Bunu bir düşeslik görevi olarak düşünürseniz şayet bir müddet varlığıma ve çevreye katlanmanız ve bir parça gülümsemeniz ricamdır. "
Genç kız derin bir iç çekerek Doris'e baktı. Ardından kağıdı kucağında ufaladıktan sonra yataktan kalktı. Görevini elbet yerine getirecekti. Yavaş adımlarla şifonyere yönelip Dorisin kendisi için hazır ettiği suda yüzünü yıkayıp ellerini dudaklarına bastırarak yansıyan görüntüsüne baktı. Adamın yan odadan bir not göndermek yerine gelip ricasını kendi bildirmesi gerektiğini düşündüğünde ise kaşları çatıldı. Ardından toparlanıp yüzünü kuruladı ve Doris'e döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİM SENSİN
Narrativa StoricaLanchester Dükü yıllar önce karşılaştığı bir kadının saçına iliştirdiği kurdelenin kader bağı olduğunu nereden bilebilirdi ki? Ya Leydi Maeve Ferguson? Birileri kendisine durmadan ayak bağı olan o kurdelenin aslında gerçek aşkı ona getireceğini söy...