KADERİM SENSİN

Bölüm 4

---2 Hafta Sonra---

6 Eylül 1356 FERGUSON KALESİ

Maeve ayaklarını sürüyerek kahvaltı sofrasına indi. Gerçekten bu kadar erken kalkmak zorundalar mıydı? Daha saat sekizdi ve Maeve dün gece epey geç vakte kadar oturmuştu. Zaten Noah da aniden Fransadan dönüvermişti. Son üç haftadır ona ve herkese kan kusturuyordu. Genç kız onun neye bu kadar öfkeli olduğunu bilmiyordu lakin veba ile mücadele etmekten ziyadesi ile sinirleri bozulduğu belliydi. Pek çok hasta ile ilgilenmek durumunda kalıyordu. Sanırım artık yorulmuştu. Kahvaltı sofrasında annesinin yanındaki yere geçerken eğilip hepsini selamladı ve surat asarak sandalyeye oturdu. 

"Henüz doğa uyanmadı, biz neden uyanmak zorundayız?" 

"Çünkü sevgili kardeşim-" Noah babasına baktı.

"Erteleyenler helak oldu!" Brian bıkmadan usanmadan aynı sözü tekrarlarken kendisiyle dalga geçen oğluna kaş çattı. 

"İşlerimizi ne kadar çabuk halledersek o kadar çabuk kendimize vakit ayırabiliriz tatlım. " Lily güzel kızına gülümsedi. 

"Caledonia işlerini hallederken aynı zamanda uyuyor da..." Maeve sızlandı.

"Çünkü yaratık kocası gece boyu geziyor." Brian elini havada savuşturdu. "Bıkmadı usanmadı hala." 

"Son ziyaretimde gece tuvalet odasına giderken bir anda karşıma çıktı. Az kalsn olduğum yere yapacaktım." Noah güldü. Bunun üzerine Maeve ve Brian da güldü.

"Damadımın dedikodusunu yapmayın!" Lily sırtını dikleştirdi. 

"Rhona bir Leydi Ferguson iki... Ne buluyorsunuz şu adamda..." Brian karısına kaş çattı. 

"Geçen yıl attan düşüp kendisini yaraladığında fırtınada Sinclair'e üç günde ulaşan benmişim gibi..." Lily kocasına gülümsedi. Brian homurdanmaya başladığında ise gülümseyişi küçük bir kıkırdamaya dönüştü. 

"Dayımdan hiç ses çıkmıyor. Geldiğimden beri onu görmedim" Noah babasına baktı. 

"Morigan ve Fiona ortalığı bebek cennetine çevirdiğinden başını kaka ve kusmuktan kaldıramıyor." Maeve kahkaha attı. "Koskoca Liamh McAodha bok kokuyor!" 

Brian ise kaş çattı. "Bende bok kokmak istiyorum lakin Blair'imden başka kimseden hayır görmedim o da bir tane..." Noah bakışlarını kendisinden kaçırdı. Maeve ise başını önüne indirdi.

"Bunları susturmak için evlilikten bahsetmek yeterli." Lily de kaş çattı. Hadi Noah oğlandı ve yirmi altısındaydı lakin Maeve yirmi yedisinde olmasına rağmen sesi çıkmıyor gelen tüm talipleri büyük bir iştah ile reddediyordu. Brian birkaç ay evvel yumruğunu masaya vurmuş ve zorla kızını nişanlamaya çalışmıştı lakin oğlan nişan balosundan evvel vebadan ölmüştü. Bu olay yüzünden neredeyse kızı uğursuz ilan edilecekti. 

"Bana bakma ben kara kediyim." Maeve kendi kendine sırıttı. "Son nişanlımın başına geleni biliyorsunuz."  Maeve babasının girişimi yüzünden perişan olduğu o zamanları unutamıyordu neyse ki tanrı sesini duymuştu da kurtulmuştu evlilikten. Çayını yudumlarken hala kurtulamadığı aşkının şu an nerede ne yapıyor olduğunu düşünmeden edemedi. Bu dünyadaki en umutsuz kadın kendisiydi ve artık "kara kedi" lakabına inanmaya başlıyordu Maeve. Tıpkı bir kara kedi gibi yedi yıl uğursuzluk getirecekti etrafına düşününce iki yılı kalmıştı. Belki iki yılın sonunda Glenn artık onu kabul ederdi. "Evlensem bile çocuk doğuracağımı sanmıyorum bebeklerden hoşlanmıyorum"

"Tanrım!" Lily başını iki yana salladı. 

"Umudumuz sensin Noah... Evlenip bol bol bebek yapmak zorundasın. Fenix de çocuklardan korktuğuna göre bunu yapabilecek tek kişi senmişsin gibi duruyor. Sahi ne oldu senin Fransız geline?" Maeve kıkırdadı.