Bölüm 50

888 85 24
                                    

---Bir hafta sonra---

Adelard Londra meydana kurulan dev kürsüde yanında Edward ve az ilerilerinde George ile dikilmekteydi. Louis'in bulunması şerefine tam bir haftadır şenlik düzenlenmekteydi. Bugün ise göstermiş oldukları üstün başarıdan ötürü madalyalarını alacaklardı ki bu Order of the Garter(ingilterenin en önemli şövalyelik nişanı) idi. Genç adam devasa kalabalığa kendince gülerek baktı. Siktiğimin nişanını hak eden tek kişi Edward idi. Adelard burada onun için ayakta dikilmekteydi.

"Sevgili halkım" Edward eliyle halka sus işareti yaptıktan sonra yanında duran adamları ardından ölüsü hala meydanda asılı duran eski komutanı işaret etti. "Bugün burada ülkemizin pek kıymetli lordlarını göstermiş oldukları üstün başarı sebebi ile ödüllendirmek adına bulunmaktayım. Bu adamlar ki, Üstün zekası, bileğinin kuvveti ve sınırsız bağlılığı ile kendilerini ispatlamakla kalmamış yanı başımda duran haini ortaya çıkartmışlardır. Yaptıkları yalnızca bir bebeği kurtarmak değil benim odamdan benim masamdan alıp bildiğini etrafa yayan bir pisliğin elindeki dev yetki ile yaptığı ve yapabileceklerinin önüne geçmiştir."

Edward güçlükle yutkunarak ağabeyine baktı. Gülümsemekteydi lakin bunun ne denli delirmiş bir gülüş olduğunu açık ve net görmekteydi. Adelard günlerce ateşten kendine gelememiş iki gün önce uyanıp ayağa kalktığından beri bambaşka bir adam olmuştu. Duyarsız, umursamaz kepaze bir tavra bürünmüştü.  Edward onun bu tavırların ardına saklanıyor olduğunun farkında olsa da bu şekilde yaşayamayacağının farkındaydı. Adelard delirme yolunda emin adımlar ile ilerlemekteydi. Edward ise tüm yaşadıkları içinden onu nasıl çekip çıkaracağını bilemez vaziyetteydi. Kadına olan aşkı zamanla diner yaşadıkları içinde elbet soğurdu daha çok taze idi lakin tüm bunların onu dönüştüreceği adam ile nasıl baş edeceklerdi? Hayatını naiflik nezaket ve adalet üzerine çeviren dürüst onurlu bir adamın tüm sıfatlarına küsüşü onu tam tersi bir pisliğe dönüştürürdü ki Edward ağabeyinin o hale gelmesindense ölmesini yeğ buluyordu.  Kral övgü dolu anlatımına devam ederken lanet olası Quintonun sırıtışına ardından yeniden ağabeyine baktı. Şimdi ne olacaktı? Genç adam o denli hasta iken ona bir başka darbe vurmamak adına susmuş ayağa dikildiğinde ise yüzüne bakmaya cesareti olmadığından karşısına çıkamamıştı.  Derin nefesler alarak askerin kralın önüne getirdiği nişanlara baktı. 

"Edward Lanchester!" 

Adelard kardeşinin adını duyduğunda ondan yöne bakıp gözlerini hafifçe kapatarak gitmesini söyledi. Edward sıkılgan adımlar ile kralın önünde diz çöküp kılıcı ile onu onurlandırmasını bekledikten sonra nişanı üzerine takıldı ve kral tarafından kendisine takdim edilen başkomutanlık ünvanı karşısında genç adam içtenlikle alkışladı çünkü Edward hak ediyordu. Ölüsü kenarda asılı duran eski komutana baktıktan sonra dudaklarını düzleştirip başını önüne eğdi. Bu oyunu canı ile ödeyen kurbanlardan biri o idi. Kralın hızlı tutumlarına karşı geldiğini kardeşinden işitmişti. Komutanın suyunun ziyadesiyle ısındığını ve Kralın onu görevinden almak üzere olduğunu Edwarddan işitmişti. İnfaz edilen adam kendisi gibi mevkiine yakışmayacak kadar dürüsttü. Böyle adamlar için ölüm mükafattı. Elden ne gelirdi? 

"George Quinton!"

Adelard göz ucu ile alkışlayarak adama baktı. Kral ona da bir takım övgüler yağdırıp kılıcıyla onurlandırdıktan sonra ayağa dikip nişanını taktı. Adelard hayret dolu bir gülüş koyuvererek ağır ağır kendisine bakmakta olan George'u alkışladı

"Üstün hizmet ve başarılarından ötürü zaten çoktan hakkınız olan York Düklüğü bundan böyle sizindir Dük Quinton! Sadakatiniz ve bağlılığınızın devamını dilerim."

"Bu büyük bir onur majesteleri." George kralı selamlayıp arkasına döndü. "Sadakatim kutsal İngiliz halkınadır"

Adelard duraksadı. Kralın dediklerini kafasında bir müddet toparlamaya çalıştıktan sonra  kaşları havalanıp yüzüne tuhaf bir gülümseme oturuverdi bir anda. Halk alkışlamaya başlamadan evvel elleri havalanıp ağır ağır alkışlayarak gittikçe hızlandı ve ellerini daha sert vurmaya başladı. Adamın daha fazla teşekkürlerini sunmasına yahut kralın konuşmasına izin vermeyen bu alkışı bir an duraksamaya sebep olsa da halk ona katıldı ve Quinton sessizce yerine geçmek zorunda kaldı. 

KADERİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin