Adelard odaya bir küvet hazırlanmasını söyleyerek ayaklarını sürür vaziyette merdivenleri çıkmaya koyuldu. Başı çatlıyor her yeri ağrıyordu. Adi herif güle oynaya kızı çıkartmamış gibi birde kendi askerine onu bir temiz dövdürtmüştü. Duraksayıp bir müddet kaş çattıktan sonra sırıtarak çıkmaya devam etti.
"Ekselansları!"
Genç adam dişlerini sıkarak yeniden durdu. Ardından öfke içinde arkasını döndü. "Bir rahat bırakın! Ne var!"
"B-bu ekselansları..." Uşak korku içinde elindeki paketi uzattı. "Düşes'e bir hediye var."
"Ne hediyesi!" Adelard kaş çattı.
"A-ailesinden lordum birkaç saat önce geldi lakin siz görmeden vermek istemedik."
"İyi." Genç adam derhal uzanıp paketi aldı ardından dudak bükerek odasına doğru ilerledi. Onları son gördüğünden beri haber alamamıştı. Genç adam başına bir darbe alıp almadığını bilmiyordu lakin ormanda bayılmıştı ve gözünü açtığında asker dinlenme odasında üzerinde bir yığın kirli kıyafet örtülü bir şekilde yatıyordu. Herif onu atıp yok olmuştu. Üzerine birde soymuş çıplak bırakmıştı. Ardından askerlere kendi ağzından eğlenceye limana da inebileceklerini tümünü de onun karşılayacağını söyleyip lanet kıçını alıp gitmişti. Adelard odanın kapısı kendisi için açılırken yeniden güldü. Orada bulduğu zırhlardan nasıl giyindiğini ve çamaşır odasına gidip eski kirli kıyafetlerini üzerindekiler ile değiştirdiğini bilmiyordu. Kendini toplayıp kaşlarını çattı. Bunun elbet bir karşılığı olacaktı. Rezil herifin onunla derdi neydi bilmiyordu lakin bir şekilde sinirlenemiyordu da. Uşağın yatağının üzerine koyduğu pakete şöyle bir bakıp içini açtıktan sonra Dorisin üzerinden çıkan elbise olduğunu gördüğünde gülümseyerek paketi kapatıp yavaşça ara kapıdan Maeve'in odasına geçip yatağın üzerine koydu. Oda da değildi lakin Louisin kapısı açıktı. Genç adam yavaşça ilerleyip koltukta çocuğunu doyuran kadına bir kez daha baktıktan sonra dudaklarını birbirine bastırıp mırıldanmasını dinledi.
Maeve kucağındaki oğlanı sallarken saate baktı. Gece onu geçiyordu ve Adelard tüm gün ortada yoktu. Genç kız adamın kendisine olan tavrının değişmiş olmasından kendi sorumluydu. Morigan ile konuşmamalıydı. Çenesini tutmayacağını tahmin etmeliydi. Hata üzerine hata yapıyordu. Yutkunarak kucağındaki Louis'e baktı. Bir müddet saçlarını sevdikten sonra tekli koltuğa oturup onu öpüp kokusunu içine çekti.
"Baban bana çok kızgın Louis... Çenem kopsun iyice susacağı yeri bilmeyen bir kadın oldum."
Maeve büyük bir ciddiyetle dinleyen oğlanın kendince sesler çıkarıp göğsüne vurmaya başlamasıyla geceliğini sıyırıp istediğini ona verdi. Birde bu vardı. "Senin yüzünden aynı zamanda inek de oldum Louis! Taşıyamıyorum artık bunları." Maeve gülümsedi. "Şimdi ikisini de boşaltmak zorundasın anladın mı küçük fare!" Genç kız yeniden saate bakıp iç geçirdi. ardından çocuğun yutkunma sesini dinlemeye koyuldu. "Pek keyiflisin. Güzel mi?"
"Ben taşırım onları...Güzel olmayacak da ne olacak?" Adelard gülümseyerek kadının yanına gidip kollarını koltuğun kenarlarına dayayarak onu hapsetti. Maeve eliyle kendini gizlemeye çalıştığında ise eğilip kadını alnından öptü.
"Gelmişsin..." Maeve kızardı. Adamın gözlerindeki içten sıcacık bakışa direnemeyeceğini anladığında gözlerini kaçırdı. "Ne zamandır buradasın."
"Bir süredir." Adelard dudaklarını ıslattı. "B-ben hala bu yaptığına akıl erdiremiyorum Maeve..."
"B-ben paylaşmamalıydım Adelard! Bu çok büyük bir hataydı lakin onlara güvenebilirsin. Asla kimse duymaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİM SENSİN
Fiksi SejarahLanchester Dükü yıllar önce karşılaştığı bir kadının saçına iliştirdiği kurdelenin kader bağı olduğunu nereden bilebilirdi ki? Ya Leydi Maeve Ferguson? Birileri kendisine durmadan ayak bağı olan o kurdelenin aslında gerçek aşkı ona getireceğini söy...