KADERİM SENSİN

Bölüm 20

--2 Gün Sonra--

İskoçya - Ferguson Kalesi

"Bu nedir Ian Sinclair!" Callie yemek odasına hızla girip Ian'ın önüne elindeki zarfı çarptı. Üzerinde Ian Sinclair yazdığından mektup direkt olarak odaya gelmişti. Ian odada değildi. Genç kız büyük yemek odasında kurulu sofraya ve sofra başında oturan meraklı ailesine baktı ardından kendisine berrak bakışlarını çevirmiş gözlerini kırpıştıran kocasına yöneldi.

"Mektup Caledonia'm" Ian zarfın üzerindeki "Linebery" adını gördüğünde ne diyeceğini bilememişti. Ne olduğunu elbet biliyordu lakin Callie'e söylememişti.

"Kör değilim! Sinclair! Hazelin sana ne diye mektup yazdığını soruyorum"

"Hazel kim?" Fiona kaş çatarak Connor'a baktı kocası kaşlarını kaldırmak dışında bir tepki vermemişti.

"Hazel kim Ian? " Robert gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı lakin durmadan yiyen karısı kaşlarını çatarak kendisine baktığında başını önüne eğdi.

"Lord McAodhaya geldi Caledoniam!"

"Hazel kim Liamh?" Arcana kocasına döndü. "Bu yaştan sonra bir Hazelimiz eksikti Liamh!"  kadın masanın altından kocasını tekmeledi.

Callie ellerini beline koyup masadaki adamlara baktı. "Söyle Ian Sinclair Hazel Linebery kim! Anlat..."

"Lanchester hakkında bilgi alabilmek için kadına mektup yolladık. Ian'ın suçu yok dayım müsaade etti" Noah başını tabağında kaldırmadan konuştu.

"Ver mektubu!" Brian elini uzattı. Ardından derin bir nefes alarak masaya baktı. Maeve burada olsaydı çoktan mektubu almış okumaya başlamıştı onlara. Mektubu yırtıp birkaç satır okuduktan sonra William'ın önüne attı.

"Ian bu sana gelmiş" William da içine bakıp mektubu Ian'a uzattı.

Ian mektubu alıp Liamh McAodha ya hırsla başını salladı. "Ben bunu okurken sizde Bu kadını nereden tanıdığınızı açıklayın lütfen Lordum. Adını duyunca pek bir keyiflenmiştiniz ya..."

"Baba!" Morigan dudaklarını dişledi.

Ian masayı karıştırıp dikkati dağıtması ardından mektubu açıp okumaya başladı.

"Sevgili Ian Sinclair'e

Oldukça uzun bir zaman oldu kuzum lakin aklınızdan çıkmamış olmak beni ne denli mutlu etti bilemezsiniz. Sayenizde keyfim bir hayli yerinde lakin sizi özlemişim ne yalan söyleyeyim."

Iandudaklarını birbirine bastırıp Kendisine gülmekte olan Robert'e baktı ve ardından mektubun ilk paragrafını düzgünce yırtıp çay fincanıın içine tıktı ve gözlerini kendisine öfkeyle bakmaya devam eden karısına çevirdi. " Hepsi dayının suçu! "

" Koskoca İngilterede aklına gelen tek kişinin Linebery olması da mı dayımın suçu Ian!" Callie dişlerini sıkıp önüne döndü.

Ian derin bir nefes alıp kendisine gülen Connor ve Robert'e aldırış etmeden okumaya devam etti.

"Buralar Maeve Ferguson'un Lanchester Düşesi olacağı haberi ile çalkalanıyor. İngiltere şokta. Ben değilim. Adam güzel kadınlardan anlıyor. Kadınların bayıldığı bir soylu. Yatağına girmek için londra gece kuşları sıraya diziliyor. Yolladığı hediyeler cabası... Özel bir davet ile bir aya yakın zaman önce yanına gittim. Ne yalan söyleyeyim kibar adam lakin tırnağınız olamaz... "

Ian öksürerek önündeki bıçak ile okuduğu cümleyi kazıyıp çay fincana soktu ve yeniden etrafına baktı.

"Yanaklarına bakın kızarıyor" Connor hala üç yıl öncesinin intikamını gütmekteydi. "Seni sevimli şeytan!"