KADERİM SENSİN

Bölüm 39

-2 Gün sonra-

Maeve kahvaltı sofrasında sessizce oturmuş bir şeyler yemekteydi. Kendini böyle aç bırakıp perişan ederse leydi Margaret sütünün kesileceğini söylemişti. Sabah Louis'i emzirdikten sonra pek bir güçsüz düşmüştü. Öfkesini de Lucy den çıkarmıştı. Kadından hala nefret ediyordu ve edecekti de. Onun yüzünden yaşadıklarını unutmayacaktı.

"Düşes..." Margaret dalgın görünen kızı uyardı. Sabah Lucy'i azarlamış emzirirken odadan kovalamıştı. Aralarındaki husumetin son bulması gerekirdi ki Lucy otuz yıldır onun yanındaydı. Sadakatinden bir gram şüphesi yoktu. Adelardı ve diğer çocuklarını büyütmüş terbiye vermişti. Bir kölenin canı yüzünden ona saldırması uygunsuzdu.

Maeve gözlerini kaldırıp kayınvalidesine baktı. "Evet efendim."

"Lucy'i odadan kovalamaktan vaz geçeceğinizi umuyorum. Kendisi ziyadesiyle gücenmiş durumda ve ayrılmak dileğini iletti."

"Ayrılmak?" Adelard kaş çattı. "Lucy hiçbir yere ayrılmayacak."

Maeve yutkunarak kendisine bakanlara karşılık vermeye çalıştı. Kadın onlar için önemliydi. Bunun farkındaydı. "Gidip Lucy ile konuşacağım." dedi başını önüne eğerek. Bir ortak yol bulması gerekiyordu anlaşılan. Ondan hoşlanmamaya sesini çıkartmadan devam etmesi gerekiyormuş gibiydi. Yeni bir sorunun odak noktası olmak istemiyordu. "Gidip özür dileyeceğim." diye geveledi.

Margaret memnuniyetle önüne dönüp kahvaltısına devam etmeye koyuldu. "Kont Quinton, bir haber var mı?"

"Evet leydim... Adamın Hogan adında bir İskoç olduğunu öğrendik. Uzun bir süredir topraklarımızda yaşamaktaymış. Eski bir asker... İskoçların kendince çıkardığı bir ayaklanma başlangıcı olduğunu düşünmekteyiz." George Adelard'a baktı. "Kral Edward tüm yetkileri ile işin peşinde. Adamların bir devamı olduğunu düşünüyor."

"Bu ayaklanmanın altından çıkacak olanlar pek hoşumuza gitmeyecekmiş gibi..." Edward iç geçirdi. McAodha ve Ferguson dikkati çeken, akla gelen ilk isimdi lakin bunu sofrada paylaşma niyetinde değildi.

Maeve cevap vermedi. Hala süregelen yer yer çatışarak yer yer soğuk savaş olarak devam eden bir husumet vardı ki iki ülkede de sık sık ayaklanmalar yaşanmakta. Sınır beylikleri ile ingiltere sınırları hala basılmakta kız kaçırmalar küçük düşürme çabaları devam etmekteydi. Lakin Kral Anderson'un pes etmiş tutumu dayısı ve babasını da geri çekmişti. Çok büyük çatışmalar çıkmadığı sürece kıllarını kıpırdattıkları söylenemezdi.

"Savaş istiyorlar!" George başıyla kendini onayladı. "Böyle giderse istediklerini alacaklar."

Adelard sessizce dinleyen karısına baktı. Tepki vermiyordu ki ağzını açmaması iyi olurdu. "Kahvaltınız bittiyse işimizin başına dönelim lordlarım."

George başıyla onaylayıp ağzını sildi. Ardından kapıda beliren askerine baktı. Askeri selam verip kendisine doğru gelerek eğildi. "Sayın kont biraz dışarı gelir misiniz?"

George izin isteyerek ayağa kalktı ardından dışarı çıktı. "Ne var Matthew?"

"Efendim malikane dışında biri daha yakalandı. Hizmetli kılığında oldukça şüphe çekmekteydi. Adamı konuşturmak üzere tutuyoruz. Elinde ise şu notu bulduk.

"Leydim saat ikide."

"Pekala yerlerinize!" George askerine baş onayı verdi ardından içeri girdi. "Ekselansları sayın kont önemli bir mevzuu hakkında konuşmamız icap etmekte."

---

Adelard herkesi ayaklandırmış beklemedeydi. George kendisine notu uzattığında nutku tutulmuştu. Genç adam nasıl bir oyun içinde olduklarını bilmiyordu. Lakin Maeve'i izleme yanından ayrılmama niyetindeydi ki olası bir olay çıktığında kadının hareketlerinden emin olabilsindi. Genç adam saate baktı. İkiye geliyordu.