Bölüm 24

900 90 16
                                    

Maeve kızlarla birlikte kahvaltıya indiğinde oldukça keyifliydi. Gece boyunca tüm İngiltere sosyetesi hakkında bol bol dedikodu öğrenmiş aylarca öğrenemeyeceği isimler ve aileler keskin skandallar ile aklına kazınmıştı. Salondan içeri girdiğinde karşısında dudaklarını büzmüş leydi Margaret masa başında ise dünyanın en asık suratlı adamı olmaya aday olan Adelard oturmaktaydı. Maeve onun asık suratına alışık değildi lakin dün gece yaptığı şey yüzünden olduğunu tahmin edebiliyordu. Adelard huysuzca ayağa kalkıp başıyla küçük leydilere selam verdikten sonra kendisine dönüp suratsızlığını ona sundu. Bunun üzerine Maeve de gülümsemesi ile karşılık verdi. Louis'i bırakmıştı lakin adamın uykusuz olmadığını biliyordu çünkü Maeve gece iki kez aşağı inip oğlanı pışpışlamıştı. Bunu yapmamak için direniş sergilese de vicdanı peşini bırakmamıştı sabah olanlardan sonra bırakacak gibi de değildi. Artık düşünmemeye karar vererek "Günaydın sayın düşes,  günaydın Lordum." dedi sakince.

"Günaydın ekselansları." Margaret keyifle burnunu havaya dikince kızlar kıkırdamaya başladılar. Kadın elbet dönüp onlara kaş çatmaktan geri durmadı. 

"Günaydın leydim." Adelard eliyle masayı gösterdi. "Afiyet olsun."  Genç adam huysuzlanmaya devam ederek tabağına yöneldi. Kadının yaptığını hazmetmek zordu. Bir dükü kandırmaya cüret edebilecek kadar müsamaha göstermişti ona demek... Genç adam böyle küçük bir konu yüzünden çok gücenmişti. Lakin biri sorsa neye gücendiğini söyleyemeyecek kadar da salaklaşmıştı. 

Maeve kıpırdanarak yemeğini yemeye devam etti. Göz ucu ile asık suratlı adama bakıyor onun yeni gördüğü yüzüne alışmaya çalışıyordu lakin olacak gibi değildi. "Bu ne surat..." diye mırıldandı kendi diliyle. 

"Beni gücendirdiniz" Adelard da keltçe mırıldanarak yanındaki kadına bakmadan karşılık verdi.

Maeve gözlerini kırpıştırdı. Daha önce çocuk gibi küsen bir erkek görmemişti. Onun ailesindeki erkekler gücendiklerinde biraz fazla hırçın ve aksi oluyorlardı ve böyle bir şeyi dillendirmek yerine genelde zor yönden anlaşılmayı bekliyorlardı. Genç kız ne yapacağını bilemedi. "Bunu siz başlattınız" demekle yetindi ardından kayınvalidesine baktı. Neyse ki kadın ilgisini kızlara yönlendirmişti. 

"Ben sizi kandırmadım leydim" Adelard çayını yudumlarken konuştu. 

"Beni soktuğunuz zor durumun bir karşılığı olmamalıydı yani." Maeve iç çekerek mırıldanmaya devam etti. 

"O karşılığı zaten bana tüm gün yaşattınız." Adelard sessizce konuşurken dayanamayıp kadının yüzüne baktı. Maeve kendisine tek kaşını kaldırdığında ise önünü dönerek kahvaltısına devam etti. 

"ve tüm bu asık suratınız size bacaklarımı göstermediğim için mi?" Genç kız başını olumsuz manada salladı. 

"Maeve!" Adelard yudumladığı çayı püskürtmemek için peçete ile ağzını örtmek durumunda kaldı. Kadının bu sakin açık sözlülüğüne alışmak ziyadesiyle güçtü. Nerede ne diyeceğini kestiremiyordu. Masadakilerin dikkatini üzerine çektiğinde af dileyerek ağzını sildi. 

Genç kız oldukça tanıdık olan bu uyarıyı duyduğunda elinde olmadan gülümsedi. Ardından ailesini ne denli özlediğini düşünerek önüne baktı. 

Adelard başını olumsuz manada sallarken dirseği ile yanında duran pipoyu yere atıp aşağı eğildi ve kadının eteğini hafifçe sıyırıp baktıktan sonra tepinmesiyle doğruldu. "Bunun için sizden izin istemem ve dilediğim zaman dilediğim yerde istediğimi alırım leydim çünkü karımsınız." Genç adam keltçe konuştuğundan anlaşılmadığını bildiği için oldukça rahat bir şekilde kurdu cümleyi. 

KADERİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin