Adelard artık bitsin istiyordu. İki günden fazladır köy köy gezmiş belediye belediye dolaşmıştı. Bizzat yapması gerektiğinin bilincindeydi çünkü köylüler bu durumu pek kolay kabul edeceklermiş gibi değillerdi. Soruların ardı arkası kesilmiyordu ve dahası peynir üretimi gerçekleştiren köylüler geçimlerini ne ile sağlayacaklarını bilmediklerinden oldukça şikayetçiydi. Genç adam başa çıkamayacağını anladığı vakit dün Derbyshire yakınlarındaki handa bir toplantı düzenleyeceğini dört bir yana haber etmişti. Handa peynir üreticileri ile görüşecek Quinton kalesinde belediye reisleri ve lordlar ile konuşacaktı. Köylüleri ikna etmek bir nebze kolay olmuştu çünkü kontluklara tüccarlara sattıkları fiyatın altına düşmeyeceklerdi. Lakin şimdi bunu lordlara kabul ettirmek zorundaydı. Üstelik sadece peynir değil bir takım sebze ve yiyecek artıkları da kullanılabilirdi. Adelard balçıkların tam anlamıyla kedi yahut yılan görevi görmeyeceğinin farkındaydı lakin zehirsiz de olsa ortaya yılan saldıkları vakit hayvanlar yalnızca fare değil insanlara da saldırıyorlardı. Kediler ise yoktu. kaza ile yaşayanları da ya asıyorlar ya kendilerince idam ediyorlardı. Genç adam burun kemiğini sıvazlarken çünkü onlar şeytan diye geçirdi içinden. Söylediklerine inanmaktan başka çaresi yoktu lakin o vebanın yayılmasındansa şeytanlar ile yaşamayı tercih ederdi. Kediler şeytan kadınlar cadı idi... Büyük kısmı... Genç adam masadaki öfkeli lordlara bakarken onu büyüleyen cadının evde ne yaptığını düşünmeden edemedi. Şu an yürüttüğü politikanın karısının ona tavsiyesi olduğunu bilseler yarın kaleye dayanıp kadını acımadan yakma girişimi içine girerlerdi. Adelard ürperirken onu düşünmemeye karar verdi. Birileri düşüncelerini okuyup ona zarar verir korkusu kaplamıştı içini.
"Pekala konuşun dedi ciddi bir ifade takınarak. Diğer şeylerden yeterince bahsettik şimdi esas konuya gelelim."
"Ekselansları korkarım bu deneyeceğimiz yöntem bizi zarara uğratmaktan öteye geçmeyecek."
"Pekala siz yılanlar ile devam edin öyleyse. Hatta afrikadan birkaç piton yılanı işinizi ziyadesiyle görür." Adelard kaş çattı.
"Mantıklı görünüyor peki kobay olarak başlattığınız köyde evsizlerin balçıklara yapışıp yiyecekleri alma girişimi hakkında ne öneriyorsunuz." Lord Baurer öne doğru eğildi.
"Köyler arasında birer baraka inşa edilmesi ve günlük olarak temin edebilecekleri yiyeceklerin paylaşılması bunu büyük ölçüde önler. Gerisi sizin düşünmeniz gereken kısım. " Adelard kaşlarını kaldırdı.
"Zaten yeterince özveride bulunuyoruz. Vergileri kıstık bölge dışına ihraç edilecek malların çoğunu kendimiz alacağız. Kimse ekmeğini daha fazla paylaşmayacak."
"Bir balo eksik düzenleyin lordum."George Quinton kaşlarını çattı. "Böylelikle bahsettiğimiz giderler karşılanacaktır."
Adelard minnetle arkadaşına baktı. "Lord Quinton haklı kaldı ki yeterince özveride bulunmuyoruz. Bulunsa idik bu iş daha başında hallolurdu."
"Haklısınız ekselansları lakin bize halk ile gereğinden fazla iç içe olmamızı söylüyorsunuz. Bu çok uygunsuz."
Genç adam piposunu yakıp ardına yaslandı. "Pekâlâ, sizin göreviniz nedir lordum?"
"Anlayamadım?"
"Babamın size verdiği görev nedir?" Adelard gözlerini kırpıştırdı.
"B-ben bir belediye reisiyim ekselansları." Adam şaşkınlıkla etrafına bakındı.
"Belediye reisi neden var lordum. Size bağlı olan köylülerin dertlerini dinlemeyecek gerekeni yapmayacaksanız böyle bir mecraya ihtiyaç da yokmuş gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİM SENSİN
Historical FictionLanchester Dükü yıllar önce karşılaştığı bir kadının saçına iliştirdiği kurdelenin kader bağı olduğunu nereden bilebilirdi ki? Ya Leydi Maeve Ferguson? Birileri kendisine durmadan ayak bağı olan o kurdelenin aslında gerçek aşkı ona getireceğini söy...