Bölüm 19

813 92 16
                                    

Maeve aynalı şifonyerin karşısında otururken hala dün olanları düşünmekteydi. Kadınların konuştukları canını yakmamıştı. Adelard açık ve net bir şekilde her şeyi anlatmıştı ona. Rahatsızlık duyduğu bir gerçekti. Lakin daha çok öfkeliydi. Leydi Margaret oğlunu savunmaktan öteye gitmemişti. Maeve ise aptal gibi bunca zamandır sorun çıkartmamak için çaba sarf etmişti. Dilini yutmuş çıkarları doğrultusunda hareket etmeye yemin etmişti lakin onun çıkarına işleyen tek bir şey dahi yokmuş gibiydi. Sanki daha çok kendi göreviymişçesine Adelard ve ailesini koruyor gibiydi. Doris saçlarını tararken aynadaki görüntüsüne bakmaya devam etti. Adelard'ın utanmadan yanına gelip eğlenceye gideceğini söylemesi cabasıydı. 

"Evli bir adamın başka kadınlara gitmesi hakkında ne düşünüyorsun Doris?"

"B-ben bilmiyorum." Doris başını önüne eğip leydisinin saçlarını örgülemeye koyuldu. 

"Bırak onları. Bıktım İngiliz kafası ile dolaşmaktan. Öylece kalsın. O cici bici kıyafetleri de giymeyeceğim." Maeve gözlerini kırpıştırdı. Saçlarının dünden kalma dalgalarını ıslatıp arkasına attı. "Bana cevap vermeyecek misin?" dedi kaş çatarak. "Yoksa benimle konuşmak istemiyor musun?"

"H-hayır leydim ne münasebet..." Doris paniğe kapıldı. "Bizim sizlerle gerekmedikçe konuşmamız yasak." 

"Ya... Lakin ben düşesim ve bu yasağı ortadan kaldırıyorum. Benimle konuşabilirsin Doris." Maeve kıza gülümsedi sandalyesini çevirip yüzüne baktı. "İlk tanıştığımız gün için senden özür dilerim. B-ben sadece senin kadar güzel bir kız ilk defa gördüm." 

"Aman leydim..." Doris ellerini yanaklarına koydu ve başını iyice önüne eğdi. 

"Bana bak... Utanma!" Maeve ayağa kalkıp kızın yüzünü kendisine çevirdi. Dolan gözlerini ve gölgelenen yanaklarını gördüğünde ise derin bir iç çekti. "Sen çok güzelsin beni anlıyor musun kocaman bir tatlı gibisin."

"Leydim... Konuştuklarınız duyulursa şayet iyi sonuçları olmaz." 

"Kim duyacak beni?" Maeve etrafına bakındı. "Pekala korkma. Kimse duymayacak sende bu oda içinde bana yaverlik edeceksin anlıyor musun? Keşke elimden daha fazlası gelseydi lakin yapamam. Ama şunu bil sen bir aşağılama unsuru değilsin gözümde." Genç kız elini kaldırıp gösterdi. "Bak beş tane ve sende de o kadar. yalnızca biraz daha koyu, tanrı öyle istediği için." 

Doris gülümsedi. Daha önce hiç böyle bir şey duymamıştı. Öyle mutlu olmuştu ki böylesine güzel bir kadından bu sözleri işittiği için her tür eziyete göğüs gerebileceğini düşündü. "Teşekkür ederim leydim."

"Dön bak!" Maeve kızı aynaya çevirdi. "Pürüssüz bir cilt benimkinden bile kalın biçimli dudaklar. İri güzel gözler. Şu saçlarına bak."

"Saçlarıma bakmayın leydim." Doris gülümsedi. 

"Kuzu gibi. Onlara çiçekler takmak istiyorum." Genç kız Dorisin omzunu sıvazladı. "Biz insanız Doris! İkimizde öyleyiz. Sadece yanlış zamanda yaşıyoruz beni anlıyor musun?" 

Doris başını hızla salladı. 

"Şimdi soruma cevap ver." Maeve derin bir iç çekerek yatağın üzerindeki elbiseyi ittirip dolaba yöneldi ve koyu yeşil belini sıkıca saran ipek elbisesini çıkardı. Yakası göğüslerinin üzerinden geçiyor kolları dirseklerine kadar inip aşağı şifon tüller ile sallanıyordu. Altına bir korse yahut tarlatan da giymesine gerek yoktu. Şık ve rahattı. Soluk renkler ile ortada dolanmaktan sıkılmıştı. Kenardaki raflara yerleştirdiği lastikli göğüs bezini çıkarıp iç gömleği altından Dorisin yardımı ile kendisine doladı ve biraz fazlaca sıkıldığı vakit sağ göğsünü tutarak ovalamak durumunda kaldı. 

KADERİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin