Bölüm 14

1K 100 33
                                    

Adelard merdivenleri tırmanırken hala kadına neyi açıklayacağını düşünmekteydi. Çok yorgundu, başı çatlıyordu. Bir baloda en son bu denli uzun kaldığı zamanı hatırlamıyordu. Sanırım uzun yıllar öncesinde genç hanımlarla flört etmekten keyif aldığı vakitteydi. İş katılmak zorunda olduğu görev halini aldığında ise büyüsü bozulmuştu. Bu ise kendi düğün balosuydu ve müstakbel gelini onun yerine bir bahane edinmişti. Oldukça saçma lakin içinde bulunduğu durumda onun için incitici bir hal almıştı. Genç adam bu zamana kadar onun durumundan haberi olmayacağını düşünememişti. Ailesi İskoçya'da sözü geçen saygın bir aileydi nasıl oluyordu da başına gelenler kulaklarına çalınmamıştı oldukça tuhaftı. Diğer yandan baktığında karısı çocuğunu doğururken ölen kadınların sayısı doğumdan sonra yaşayanlardan çok daha fazlaydı. Bu alışılmadık bir durum değildi lakin o Lanchester dükü idi. Babası "Order of the Garter (İngilteredeki en yüksek şövalyelik nişanı) " Sahibiydi ki bunu kralın kuzeni olduğu için değil savaştaki başarıları ile elde etmişti. Adelard onun gölgesinde kaldığının farkındaydı. Komuta için yönlendirilecek yaştayken babası hastalanmıştı ve eğitimlerine savaşçılıktan ziyade yönetim üzerine devam edilmişti. Erkek kardeşi Edward komuta etmek ve savaş becerileri konusunda bu görevi üzerinden almıştı. Genç adam düşüncelerinden sıyrılmaya çalışıp son merdivenleri tırmanırken duraksadı aynı koridorda bulunan oğlunun odasına doğru yönelip henüz başına geleceklerden önce Louis'i ziyaret etmeye karar verdi. 

Maeve önüne getirilen Elmalı tart ve tatlı çöreklerden çok keyif almıştı. Meyve şekerleri ise bir harika idi. Bu zamana dek kendisini çok fazla durdurmuştu kız kardeşleri arasında boyu en uzun olandı ve çokça yer ise babasına benzeyeceğini biliyordu. Şimdiden sonra fazlaca yemenin bir zararı olmayacağının farkındaydı. Düşününce önceden en azından onu beğensin diye çaba sarf ettiği biri vardı şimdi öyle bir derdi yoktu. Adam diğer herkes gibi yüzüne, o garip karanlık hoş olmayan ifade ile bakmaktaydı. Kendisini güzel bulduğunu da her fırsatta dile getiriyordu. Genç kız kaşlarını kaldırırken saçını geriye doğru havalandırdı. Aksinin mümkün olmadığının farkına vardığında ise çayından bir yudum daha aldı. Biliyordu ki bu düşüncelerini dile getirmek onu ziyadesi ile kendini beğenmiş bir kız olarak gösteriyordu lakin söylemleri üzerine ona kafa sallayıp onaylamaktan başka bir şey yapanı da görmemişti.  İnsanlar ona güzelliğini dile getirdikçe Maeve de bunu bildiğini söylemekten vazgeçmeyecekti. En azından o zaman susuyorlardı. Sanki çok iyi bir şeymiş gibi... Genç kız yanaklarındaki havayı üfleyip yanında duran pipoyu bir kez daha yaktı sessizliğin içinde güzel bir arkadaşa benziyordu. Kapısı tıklatıldığında panikle elindekini masaya koydu dumanı savuşturmaya çalışıp üzerine çayı döktükten sonra "Gir!" diye seslendi. Kapıdan başını uzatanın dük olduğunu gördüğünde ise önüne dönüp boşa söndürdüğü pipoya kaş çatarak baktı. 

Genç adam odanın içindeki havayı solurken ister istemez gözleri kısılıp kaşları çatılmıştı lakin yaklaştıkça masadaki tartlar ve şekerlemelerin yanında kadının eli altındaki pipoyu görünce çatılan kaşları havaya kalktı. Cebindeki anahtarı yoklayıp temiz hava girmesi için balkon kapısını ardına kadar açmak durumunda kaldı. 

"Kapalı bir odada alelade pipo yakmak size pek fayda sağlamaz leydim." dedi kısık bir sesle. "Üstelik bunu yapmayın lütfen, genç bir leydiye yakışmıyor." 

"Ben zorla da olsa kendisiyle evlenilmiş bir kadınım üstelik genç bir leydi de değilim yirmi yedimi dolduracağım." Maeve yaşını söylemenin uygun olmadığının farkındaydı lakin bu adamın karşısında uygun olan hiçbir şeyi yapmayacaktı. Pipoyu çay tabağına boşaltıp ağız peçetesi ile bir güzel kuruladıktan sonra yeniden doldurup yaktı ve içmeye koyuldu. "Üstelik sizin odanızda yaptığım takdirde yadırganacak bir şey de değilken..."

KADERİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin