--2 gün sonra--
Maeve kapı çalındığında tek gözünü aralayıp etrafına baktı. Yanında kıvrılmış uyuyan adamı fark ettiğinde ise çabuk hareketler ile yataktan çıkıp kapıya koştu ve yavaşça açtı.
"Odaya girmeyin Dük uyuyor. Yandaki odaya elbiseleri hazırlansın oraya geleceğim." Genç kız sessiz konuşmaya özen gösterirken başını çevirip adamdan yana döndü. Tanıdığı tek kişi olduğundan mı bilmiyordu lakin onu görmek içini rahatlatmıştı. Bir önceki gün ufak bir seyahat yüzünden yoktu. Bu gece gelmişti lakin bebeğin çığlıklarından odaya girmemişti. Maeve de geldiğinde arkasını dönüp hareketsizce yatmıştı. Adam çok yorgun olmalıydı ki en ufak bir tıkırtıya kalkıyor olmasına rağmen uyumaya devam ediyordu ve Maeve de uyumak istiyordu. O kalkıp gittikçe uyuyamamıştı. Gün içinde de Lucynin ona nasıl davranması gerektiği ile ilgili söylemleri dinliyordu. Bedeni olmasada kafası yorgundu. Neyse ki dün yemeği odasına gelmişti. Maeve bu durumdan ziyadesi ile memnun olmuştu. Yemekten sonra ise Alice ve Josephinein kendilerine ait oturma odasında bir miktar nakış işlemişlerdi. Leydi Margaret gelip asık suratı ile tepelerine dikildiğinde ise dağılmak durumunda kalmıştılar. Maeve onunla konuşmak istemiyordu kadında Adelard gittikten sonra kendisiyle konuşmamıştı zaten yalnızca delici bakışları ile onu çileden çıkartmıştı. Sanırım boş vakitlerini tamamında Louis ile ilgileniyordu. Maeve bebeğin bağırışlarını yalnızca yatma vaktinden sonra duyuyordu.
"Emredersiniz Leydim lakin bugün kahvaltıda bulunmanız bir gereklilik. Leydi Margaretin misafirleri var."
"Bulunacağım." Maeve kızı daha fazla konuşturmadan kapıyı kapattı ardından sessizce etrafına göz gezdirdi. Kapitoneyi sıyırdığı için adamın üzerinin açıldığını fark ettiğinde yavaşça yatağa yönelip üzerini kapattı. Tam ardına dönecekken de bileğinde hissettiği el ile aşağı bakmak zorunda kaldı. Adam gözlerini kısmış gülümseyen bir ifade ile kendisine bakmaktaydı. Maeve elini kurtarmaya çalıştığında ise yerinde kayıp onu yanına çekerek zorla yatmasını sağladı.
"Ne yapıyorsunuz?" Genç kız telaş ile geri kaydı.
"Günaydın demeden mi gidecektiniz Leydim?" Adelard homurdanarak gözlerini yeniden kapattı. Kadının onu uyandırmama çabası, gelip üzerini örtmesi öyle büyük bir keyif vermişti ki o kelimelerini duyduğu andan itibaren günün tüm sorunları ile ilgilenebilecek kadar ayılmıştı genç adam. Şimdi yüzüne baktığında daha bir uyandığını fark ettiğinde gülümsedi.
"Günaydın" Maeve nefesini tuttu. Adam kendisinden bekleyiş içerisine girdiğinde Maeve kalkmak üzere doğruldu. Adelard onu yeniden yastığa yatırıp tek kolu üzerinde doğrulduğunda ise genç kız kaşlarını çatmak zorunda kaldı. Adam hafifçe üzerine eğilmiş boşta ki elini yastıktaki saçları üzerinde kaydırmaktaydı. Genç kız hareketlerini hissediyordu. Gözü kendisine muzip bir tavır ile bakmakta olan adamın gamzelerine takıldığında çabuk çabuk konuştu. "Leydi Margaretin misafirleri gelmiş!"
"Onlar annemin misafirleri..." Genç adam eğilip kadını öptü. Maeve dudaklarını sıkıp başını yastığa gömdüğünde geri çekilip sıktığı gözlerine baktı. Ardından derin bir nefes alarak parmağının tersiyle pürüzsüz yanağını okşadı. "Korkma Maeve sana zarar vermeyeceğim."
"Öyleyse lütfen izin verin kalkayım. Eğer güzel gün dileğinde bulunacaksanız bunu-" Genç kız etrafına bakındı. Ardından titreyen parmağı ile kanepeyi gösterdi "Orada yapın, yahut söylemeniz de kafi. " Adamın gözlerini üzerinden alıp hafifçe çekilerek yatak başlığına bakmasıyla Maeve de aradan sıyrılıp kalktı. Gözü arkada diğer odaya geçmek için hareket ettiyse de Adelard kımıldamadı. Maeve neredeyse adamın söyledikleri yüzünden kahrolduğunu düşünecekti. Omzunu kapıya vurduğunda toparlanıp çabucak diğer odaya geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADERİM SENSİN
Ficción históricaLanchester Dükü yıllar önce karşılaştığı bir kadının saçına iliştirdiği kurdelenin kader bağı olduğunu nereden bilebilirdi ki? Ya Leydi Maeve Ferguson? Birileri kendisine durmadan ayak bağı olan o kurdelenin aslında gerçek aşkı ona getireceğini söy...