Bölüm 32

777 83 26
                                    

Noah elinde tuttuğu iki cam şişeye bir müddet baktıktan sonra gözlerini karanlık sulara çevirdi. Eli altındakiler ile istenileni hazır etmişti lakin zehir ve panzehirler ile ilgili olan defterleri yanında değildi. Kullanılacak miktarları milim milim tuttuğu defterlerdi onlar. Hepsi aklında olmasına rağmen Noah biraz garanticiydi. Şu an yanında olan bir kaç şişe genelde ilaç olarak kullandıklarıydı. Acil bir karışım hazırlamıştı bir parça kuvvetli olduğu da su götürmezdi. İçeriklerini biliyor olsa da kaç dakika da etki gösterecekleri konusunda şüpheliydi. Emin olduğu tek şey ise panzehrin en az üç saat içinde verilmiş olması gerektiğiydi.  Sonrasında ise muhtemelen derin ağrılar belki ateş ve bolca kusma yaşatacağı bir gerçekti. Önemli olan zehirlenme esnasında ortaya fazlasıyla köpük ve nefes problemleri çıkmasıydı. Şayet bu yaşanmazsa kızın öldüğüne inandırmak pek de mümkün olmayacaktı. Noah dudaklarını kemirdi. Bilinmezliğin içinde olmaktan ve tahmin yürütmekten hoşlanmıyordu bu yüzdende elbet yapması gerekeni biliyordu. Maeve ona kıymet veren, ince ruhuna dokunabilecek kibar bir adam ile evlenmişti. Bir İngiliz olması kötüydü lakin bu günden sonra önemli değildi. Onun için önemli olan ablasının mutluluğuydu. Genç adam riske atamayacağını düşünürken kendi kendine baş salladı ve derin bir nefes alıp şişeleri cebine tıktı ardından eline değen kumaş, onu çıkarmasına bir müddet ezberlediğim tüm motifleri inceleyip avcuna yerleştirmesine neden oldu.

Noah parmaklarının yarısında biten dantelli kumaşa tebessüm ederek baktıktan sonra tıpkı bir el tutuyormuşçasına parmaklıkları kendininkilerinin arasına yerleştirip sıktı. O da vazgeçemeyecekti! Lakin bu yolda kendinden başka desteği de olmayacaktı lakin Noah gururuna yenik düşüp asla diliyle kadına gitmeyeceğinin farkındaydı. O tam zamanı belirlemiş işleri yoluna koyacakken Rebecca her şeyi mahvetmişti, Noah da bir anlık öfke ile yakıp yıkmıştı. Karen ise hiç düşünmeden kestirip atmıştı. Genç adam çok düşünmüş, uzaklaşıp kurtulmak istemişti lakin yapamıyordu ve şu bir gerçekti ki herkes onun için toplanıp asla mücadele etmeyecekti. Etmezlerdi... Çünkü Noah da kendisi gibi bir adam için kılını kıpırdatmazdı. Genç adam yumruğunu iyice sıkarken gözlerini kırpıştırdı. Bok etmek için hiç beklememişti o, en başından ilk cümlesi ile bok etmişti. Bırakıp ileri adım atmıyordu da onu öldürseler geri de dönmeyecekti biliyordu. İteklenmeye ihtiyacı vardı. Yumruğunu aynalığa birkaç kez vurduktan sonra bu günü düşündü. Öyle güzel aşıklar ile çevreliydi ki onlara baktıkça sevmek için can atıyordu kalbi. Kendince seviyordu da Noah... Çok seviyordu... Öyle katı bir gururu, öyle incitici bir ağzı vardı ki konuşmak yerine yazmaktan başka bir seçeneği yoktu. Genç adam elini bir kez daha vururken kendine yazmak için izin vermeyeceğinin de bilincindeydi. Güverteye çıkan Robert Ian ve Connor'u gördüğünde dudaklarını ıslatarak derin bir nefes aldı. Her zaman yapacak bir şey vardı. Noah madem ki açık açık hareket edemiyordu öyleyse manipüle etmeyi deneyecekti. Bundan iyi bir zaman da yoktu. Her şeyden önce ablası için en iyisini yapması gerekiyordu. Umuyordu ki bir taşla iki kuşu aynı anda indirebilsindi. 

"Ne yapıyorsun tabibim..." Ian uçta dikilen Noah'ın omzuna vurdu. Adam kendisinden bir kafa uzun olduğundan kolunu omzuna atamıyordu bu yüzden koluna girmekte bir sakınca görmedi. 

"Yemi hazır ettim." Noah kolunu kurtarıp cebinden zehir ve panzehri çıkarttıktan sonra Ian'a baktı. "Lakin birkaç şüphem mevcut." 

"Biraz kıpırdanıp bayılması yeter Noah. Ben orada olacağım." Ian kollarını esnetti. "Birileri tek düzeliğimize heyecan katmayalı uzun zaman oldu." Genç adam kendisine boş bir ifade ile bakan Noah'a kaş çattı. "Kimse senden heyecan beklemiyor Noah. Robert seni öldürür. Yemin ederim elinden alamam. Bunu en başından düşünecektin." 

"Heyecan katmaya niyetli değilim ağabey." Noah boş boş bakmaya devam etti. 

"Robert ile aranı düzelteceğim lakin Karen istemediği müddetçe kızdan uzak duracaksın beni anlıyor musun? Gerekirse dönüp önüne bakacaksın."

KADERİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin