𝙲𝙷𝙰𝙿𝚃𝙴𝚁 42

1.2K 143 18
                                    

Yemek bitene kadar hiçbir şey olmamış gibi davranan delta gecenin sonunda suçluyu aramakla görevlendirdiği Hoseok'u yanına çağırmış; ondan mührün yerinde olmadığını, hâlâ çalan kişinin elinde olabileceğini öğrenmişti. Suçlu belli değildi ama tek tek odaları arayarak bu işin sorumlusunu açığa çıkarma şansları vardı. Hoseok omegaların ve alfaların odalarını aratıp bir sonuç bulamadığını söylediğinde ona betalardan devam etmesini söyledi, kendisi de yanına birkaç alfa alarak lider katına çıktı.

İhtimal vermek istemiyordu ama böyle bir durumda en büyük şüphelilerden biri omegaydı ve onun dairesini es geçerse gözlerin üstlerine çevrileceğini biliyordu. Bu nedenle alfanın nöbet tutmaya devam ettiği daireye girerken ilk defa eli boş çıkmayı diledi. Aksi halde omegayı bu köşkten sürgün etmek zorunda kalacaktı.

Odasının açık kapısından bebeklerini emzirdiğini gördüğü orman gözlüsüyle bakışları kesiştiğinde arkasından gelmeye hazırlanan alfalara eliyle dur emri vermiş, yavaşça içeri adımlamıştı. Taehyung'un gelmesini zaten bekliyor olan omega ise oyuncu bir şaşkınlıkla "Bir sorun mu var deltam?" diye sormuştu.

Delta, ayağa kalkıp üstünü düzlemeye çalışan omeganın karşısına sakin adımlarla ilerlerledi. Beslenmesi yarıda kalan bebek tiz sesiyle ağlamaya başlamıştı. Omega sallayarak bebeğini susturmaya çabalarken Taehyung elini onun yumuşak yanağına yerleştirmiş, makyajla yok etmeye çalıştığı şişmiş göz altlarında narince baş parmağını dolaştırmıştı. Rahatlatıcı dokunuşlar ve feromonlar Jeongguk'u gözlerini kapatmaya zorladı.

"Benim daireme git ve bekle." dedi Taehyung elini çenesine doğru kaydırıp tenini okşamaya devam ederken. "Buradaki işim bittiğinde yanınıza geleceğim."

Jeongguk kirpiklerinin altından mavi ve kırmızı bir çift irise bakarken "Benden mi şüpheleniyorsunuz?" dedi hayal kırıklığı dolu ifadesiyle. "Dairemden çıkamıyordum bile, bu aşağılıkça planı nasıl yapmış olabilirim ki?" Kelimeler dilinden öyle tiksintiyle dökülmüştü ki, sanki kurulan planı kendi lehine çeviren o değilmiş gibi inandırıcı gelmişti kulağa.

"Sadece önlem amaçlı, sana güveniyorum ama onlara yapmadığını kanıtlamam gerek." dedi delta. Omega bu sözlerin üzerine başını kaldırmış, gözlerine daha cesur bakmıştı. "Yakınınızdaki herkese aynı şeyi yapar mıydınız yoksa bu bana özel bir muamele mi?"

Taehyung'un kaşları çatıldı. "Ne demek istiyorsun?"

Jeongguk bakışlarını kaçırıp madur rolüne tekrar bürünerek "Bunun da tıpkı daha önce canıma kastettikleri gibi adıma düzenlenmiş bir suikast olduğu çok açık. Benden önce beni kendine düşman görenlerden şüphelenmelisiniz." dediğinde delta sinirlenmiş, sözünün üstüne söz söylenmeyeceğini kanıtlamak ister gibi çıkışmıştı: "Sen benim liderliğimi mi eleştiriyorsun? Sence senin aklına geleni ben düşünemiyor muyum?"

"Haklısınız." Jeongguk başını deltanın tutuşundan kurtararak ona arkasını döndü. "Eminim buraya bana sebepsizce kin güden sevgili kardeşinizin de dairesini arattıktan sonra gelmişsinizdir."

"Daireme git ve ben gelene kadar orada bekle omega."

Bu kesin emrin üstüne suskunluğa bürünen omega bebeğini daha sıkı sardı ve selam verip dairesinden çıktı. Saygıyı bir kenara bırakmak zorunda da kalsa sözleriyle deltanın yüreğine ektiği şüphe tohumlarının gözlerine yansıyışını çok net görmüştü. Bu yüzden yüzünde bir zafer gülümsemesi açmıştı.

Yemekteki karmaşadan sonra Yüce Omega'nın başına bir ağrı saplanmış, kutlama biter bitmez dinlenmek için odasına çekilmişti. Yatmak için hazırlanıp son olarak aynanın karşısında altın sarısı saçlarını taradı. Ardından saç fırçasını kenara bırakıp oturduğu puftan kalktı ve yatağına doğru ilerledi. Tam üzerindeki sabahlığı çıkarmak için kuşağına yöneldiği esnada ise ön göremeyeceği şekilde odasına adeta bir baskın yapıldı.

unstoppable desiresHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin