Kendini camdan atan beta çok sürmeden hayatını kaybetmişti. Bu nedenle onu sorguya çekememiş, işin arkasında kimin olduğunu ondan öğrenememişlerdi. Son konuşulanlardan sonra aralarında garip bir hava olan Yoongi ve Jimin ikilisi ise emir kulları olarak görevlerini yerine getirmek için ertesi gün beraber omegaların katına inerken bulmuşlardı kendilerini.
Konuşmuyorlar, mümkün mertebe gözlerini birbirlerine bile değdirmiyorlardı. Yaşadıkları tartışmalar yerini kırgınlığa bırakmıştı. İşin kötü yanı, ikisi de aralarındaki bu sorunu çözmek için ilk adımı atmıyordu çünkü bulundukları konum gereğince aralarında sorun olacak kadar bile yakın olmamaları gerekiyordu. Jeongguk'un söyledikleri üzerine bu durumu eskisinden daha çok düşünen Jimin ise gerçekten imkansız olup olmadıklarını sorgulamaya başlamıştı. Belki de en çok kurallar doğrultusunda yaşayan ve tabularını yıkması gereken oydu. Aksi halde asla gerçek mutluluğu bulamayacaktı.
"Yüce Omega'mız, bir arzunuz mu var efendim?" Köşkün en alt katında bulunan omegaların kaldığı odaların olduğu koridorda, onlarla ilgilenen yaşlı hizmetli omega karşılamıştı ikiliyi. Buraya gelmesine alışkın olmadığı deltanın kardeşi önünde saygıyla eğildi.
"Omegaların durumu hakkında bilgi almaya geldik. Sıradan bir teftiş gibi düşünebilirsiniz. Ufak bir arama yapıp en sonunda size birkaç soru soracağım. Lütfen omegaların müsait olup olmadığını kontrol edin, eğer değillerse toparlanıp kendilerine çeki düzen versinler."
Yaşlı kadın "Bir sorun mu var efendim?" diye sorsa da Jimin "Dediğimi yapın yalnızca." diyerek gelecek daha fazla soruya engel olmuştu. Kadın bunun üzerine elindeki zili sallayarak koridor boyunca tüm odalardaki omegaları uyarmak için birkaç kez aynı şeyi tekrarladı: "Herkes toparlansın, sıraya geçsin..."
"Senin buraya gelmen ne kadar doğru?" dedi Jimin. Bir alfayı omegaların yaşadığı odalara sokmak mahremiyete saygısızlık gibi gelmişti birden.
"Dün gelmem için ısrar ediyordun." Yoongi'nin yaptığı küçük hatırlatma Jimin'in bakışlarını kaçırmasına neden oldu. Evet, öyle yapmıştı çünkü kıskanmıştı ve elindeki tek bahane ortak görevleriydi. Ama içinden bir ses onu buraya getirerek çok yanlış yaptığını söylüyordu.
Ses etmeden, yaşlı omeganın dönmesini bekledi. Kadın tüm omegaları uyarıp yanına gelmiş, "Ne zaman isterseniz başlayabilirsiniz efendim." demişti saygıyla. Jimin ilk odanın kapısına uzanırken kadına seslendi: "Lütfen arama yaparken bana yardımcı olun."
"Ne aradığımızı sorabilir miyim efendim?"
"Şüpheli olan herhangi bir şey." dedi Jimin. Ardından gülümseyerek ekledi: "Olacağından değil ama gözünüze şüpheli gelecek bir şeye rastlarsanız haber verin."
Kadın eğilerek onaylamış, odaya giren Yüce Omega'nın peşine takılmıştı. Yoongi de tereddütle eşlik etti.
İlk defa omegalarla dolu odalardan birine giriyordu, feromonlar yüzünden bir anlık afalladığını hissetmişti. Aynı şeyin alfaların salonunda Jimin'in de başına gelip gelmediğini merak ediyordu, sarışın olan düşüncelerini ve hislerini saklama konusunda çok başarılıydı.
Yüce Omega dolapları tek tek açıp kıyafetlerin arasına kadar odayı ayrıntılı bir şekilde ararken bir ihtimal cinayet aletini bulabileceğini düşünüyordu. Dolapların sahibi omegalar ise merakla ona ve başlarındaki görevli kadına bakıyorlardı. Bu esnada Yoongi de olay çıkma ihtimaline karşı Jimin'e korumalık yapıyordu. Sanmıyordu ama omegalardan biri sınırı aşabilir, bu zorunlu aramaya karşı çıkabilirdi.
Odaların çoğunu bu şekilde aramış, şüpheli herhangi bir şey bulamamışlardı. Tüm bu süreç boyunca Jimin, Yoongi'nin üzerine düşen kaçamak bakışları fark etmiş ve bundan oldukça rahatsızlık duyduğu için elini çabuk tutmaya özen göstermişti. İçlerinden birinin bile alfaya göz koymasını istemiyordu. Bu nedenle Yoongi bu bakışları fark etmeden odayı alt üst ediyor, hemen çıkıyordu. Yaşlı kadın ise hâlâ ne aradıklarını bilmiyordu. Ta ki altı kişinin kaldığı odada içlerinden birinin çekmecesinde küçük, zehir şişesine benzer bir şişe bulana dek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unstoppable desires
Fanfic[taekook] Yüzyılın Deltası Kim Taehyung'un gözlerine bakmak vitası dışındakilere yasaktı. Çünkü o gözlere bir kere bakan ona aşık olmaktan kaçamazdı.