𝙲𝙷𝙰𝙿𝚃𝙴𝚁 1

3.9K 219 19
                                    

"Efendim, üç gün oldu ama deltanın kızgınlığı geçmiyor. Vitanın da durumu gittikçe ağırlaşıyor. Sürünün başında biri olmayınca kargaşa çıkmaya başlamış, ne yapacağız? Şu an karar verebilecek yetkiye sahip tek kişi sizsiniz." Jimin çaresizce, bulunduğu odayı bir ileri bir geri adımlıyordu. Artık bir an önce karar vermesi gerektiğinin farkındaydı. Delta eşlendiğinden dolayı kızgınlığını tek başına atlatamazdı ve bu dönem onun için oldukça ağır geçmekteydi. Köşk ve onlara ait tüm arsa deltanın feromonlarıyla örtülüydü. Ama vitanın durumu da hiç iyi değildi.

Abisinin güvendiği alfalardan biri olan Namjoon'a doğru döndü, ağzını araladı ama tek kelime etmesine fırsat kalmadan dışarıdan gelen gürültü dikkatlerini dağıttı.

Kaşları çatılmıştı omeganın. Namjoon'un yanından geçip dairesinden dışarı çıktı. Bu kat sürü lideri ve ailesine aitti, neden burada toplanıldığını anlayamamıştı. Özellikle de deltanın, abisinin, dairesinin önünde.

"Çekil diyorum sana, delta için geldim ben!"

"Delta şu an kimseyi görecek durumda değil, diğerlerinin yanına dön."

"Dönmeyeceğim."

"Ne oluyor burada?" Jimin'in sinirli ve gür sesi sürüye yeni gelmiş omegalardan birinin ve abisinin kapısında nöbet tutan alfanın tartışmasını böldüğünde ortamda bir sessizlik olmuştu. Ateş saçan gözlerini hepsinin üstünde tek tek gezdirdi. En son bakışları omeganın yanında duran tanıdık alfayla buluştu.

"Bu omega, delta için geldiğini söyleyip duruyor." diye şikâyette bulundu nöbetçi alfa. Jimin birkaç saniyeliğine tutuklu kaldığı siyah göz bebeklerinden kurtulmayı başardığında onun işaret ettiği, süslenmiş omegayı süzmek için fırsat bulabilmişti.

"Size soracaktım fakat biraz sabırsız olduğu için yanınıza gelmeyi bekleyemedi, kusurumuza bakmayın." Aklını bulandıran beyaz tenli alfanın söylediği şey sinirlenmesine neden olmuştu. Nasıl böyle bir şey için karşısına çıkma cesareti bulabiliyorlardı? Bir de kabul edeceğinden eminmiş gibi süslenip gelmişti bu omega.

Ona kızması ve bağırıp kovması için bir sürü sebep varken tekrar gözlerine baktığında yumuşadı. Bu çocuğu delta için getirdiyse demek ki ikisinin arasında bir şey yoktu. Onları ilk kez beraber gördüğünden beri alfa, çocuğun yanından ayrılmamıştı ve Jimin'in dairesinde oturup kendi kendini yemesine neden olmuştu.

Sabırsız omega sessizliğe dayanamayıp sıvışabileceğini düşünerek tekrar kapıya doğru bir hamle yaptı ama nöbetçi, güçlü kollarıyla onu adeta geldiği yere savurmuştu. Bir omega olarak onun fiziksel gücüne karşı koyamıyordu.

"Geçmesine izin ver." Birden tüm şaşkın bakışlar Jimin'i bulurken nöbetçinin hâlâ bir şey yapmamış olmasına sinirlenerek "Sana diyorum!" diye sesini yükseltti.

Deltadan başka kimsenin sözünü dinlemeye alışkın olmayan sadık alfa itiraz etti. "Ama vitamız..." Sonunu dinlemeye pek hevesli olmayan omega ise susturdu onu. "Vita hasta ve abim içeride acı çekiyor! Onun iyileşmesini bekleyemez!"

"Ama efendim, ya bu omega Yüce Delta'dan hamile kalırsa." Olaylara başından beri sessiz kalan Namjoon, Jimin'in kararını tekrar sorgulaması için uyarı niteliğinde bir soru sorduğunda bile duruşunu bozmamıştı.

"Hepimiz Yüce Vita'ya saygı duyuyoruz fakat kurtulması için hekimler ellerinden gelen her şeyi yapsa da yaşayıp yaşamayacağı belli değil. Deltanın kızgınlığı atlatıp sürünün başına dönmesi için ne kadar omega gerekiyorsa gönderin yanına. Eğer yeterli bulmazsa alfalardan gönderin. Sonrasını sonra düşünürüz."

unstoppable desiresHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin