Jimin'in, deltanın kendisine verdiği görevi reddetmek gibi bir lüksü yoktu. Eğer ondan bir şey isteniyorsa yerine getirmek zorundaydı. Bu nedenle en son yaşanan olaylardan sonra karşı karşıya gelmekten bile kaçındığı alfanın yanına yürürken kendinden emindi. Canı ise durumları yüzünden sıkkındı.
Alfaların katında hızlı adımlarla bir yere ilerleyen Yoongi'yi gördüğünde o da hızlanıp peşine takıldı sessizce. Fakat alfanın radarlarından kaçamamış, arkasını döndüğü gibi burun buruna gelmişlerdi.
Beyaz tenlinin bakışları soğuktu. Daha önce gözleri kesiştiğinde içine bir ateşin düştüğünü hissederdi ama şu an yüreği üşüyordu sadece. Ne ara bu duruma geldiklerini, işlerin koptuğu noktayı bile bilmiyordu.
"Bir şey mi istemiştiniz?" diye sordu Yoongi bir adım gerileyerek. Kelimeleri saygılı, bakışları cüretkârdı. Sesi de aynı şekilde iç titreten cinstendi.
"Yüce Delta bu görevde sana yardım etmemi emretti." dedi Jimin. Günden güne bu alfa karşısında otoritesini yitirdiğini hissediyordu. Sanki çevrede yargılayacak bakışlar olmasa beyaz tenli ona karşı kaba kelimeleri tereddüt etmeden kullanacaktı.
"Nasıl yardımcı olacaksınız? İnsanları kilitleyerek mi?"
Sarışın omeganın kaşları çatıldı. Sürekli bununla yargılanmaktan bıkmıştı artık.
"Kararlarımı mı sorguluyorsun? Kim olarak?" Gücün hâlâ kimde olduğunu hatırlatmak ister gibi ortaya attığı soru alfanın gözle görülür şekilde gerilmesine neden oldu. Yakınlarında onları dinleyen biri olup olmadığını kontrol ettikten sonra bir adım yaklaştı ve ekledi. "Hiç tanımadığın birini neden bu kadar önemsiyorsun? Yoksa bana anlattığın hikaye yalan mı? Daha fazlası mı var o omegayla aranızda?"
Yoongi buna cevap verememişti. Yalan söylemişti çünkü. Onlara sadece yardıma muhtaç halde bulduğu sıradan bir omegaymış gibi anlatmıştı. Çocukluk aşkının kardeşi olduğu için ona sahip çıktığından bahsetmemişti.
"Susuyorsun. Sus bakalım böyle, koruduğun omega hepimizin sonunu getirene kadar bekle." Az önce kendisine diklenen alfanın şimdi süt dökmüş kediye dönmesini zevkle izlerken omzuna özellikle çarparak yanından geçti ve birkaç adım atıp durdu. Başını çevirip "Hadi, gelmiyor musun?" diye sordu kal gelen alfaya. "Unuttun mu? Çözmemiz gereken bir cinayet var."
Yoongi gözlerini kapatmış, derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalışmıştı. Sarışının ağzına daha fazla laf vermemek için arkasına dönmüştü ki yeni fark ettiği kıyafetinin derin sırt dekoltesiyle karşı karşıya geldi. Üzerindeki su yeşili şifon bluzun sırtında kumaş yok denecek kadar açıktı, bluzu yerinde tutan tek şey ise ensesindeki düğme ve belindeki kuşaktı. Uzun saçlarını da bu detayı özellikle ortaya çıkarmak ister gibi önüne almıştı.
"Alfaların arasında bu şekilde mi dolaşacaksınız?" Dudaklarının arasından dökülmesini engelleyemediği kelimeler sarışının kaşlarını çatmasına neden olmuştu. "Ben liderin ailesiyim. Bırak birinin bedenime ya da kıyafetime laf etmesi, ufacık bir yan bakışı bile ölüm sebebidir."
"Düşüncelere kilit vuramazsınız ama." Alfanın yaptığı imadan kelimeleri cımbızla seçerek kurnaz bir gülüş sundu. "Ne o, aklında benimle ilgili kirli düşünceler mi var yoksa Alfa Yoongi?"
Açık seçik konuşması beyaz tenlinin dudaklarını birbirine bastırmasına neden olmuştu. Omega bu sessizliğin getirdiği memnuniyetle önden yürümeye başladı. Sorguya alacakları ilk kişiler alfalar olacaktı, en şüphelileri onlardı. Bunu dikkat çekmeden yapmak için güvendikleri birinin ağzını arayarak başlamaya karar vermişti Jimin. Böylece içlerinden birinin ayaklanma başlatıp başlatmadığını daha kolay öğrenebilirdi. Eğer işe yaramazsa şüpheli bir şey görüp görmediklerine dair laf koparmaya çalışacaklardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/307838580-288-k92417.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unstoppable desires
Fanfic[taekook] Yüzyılın Deltası Kim Taehyung'un gözlerine bakmak vitası dışındakilere yasaktı. Çünkü o gözlere bir kere bakan ona aşık olmaktan kaçamazdı.