''B-ben bir katilim!'' diye fısıldadım dudaklarımın arasından. Yüzümde bir ıslaklık hissetmemle irkilmem bir oldu.
Gözlerimi aralamaya çalıştım yavaşça. Biçimli, ince, uzun ve ıslak parmaklar geziniyordu yüzümde. ''Merve!'' diye bağırdı bir kez daha. ''Geçti meleğim. Kötü bir rüya gördün gerçek değil.'' dedi arkasından. Gözlerimi tamamen açtığımda sesin sahibine baktım. ''Meriç...'' diye fısıldadım dudaklarımın arasından ve korkuyla boynuna atladım. Kollarımı boynuna doladım ve ''B-ben katil miyim?'' dedim fısıltı halinde. ''Hayır meleğim. Bu düşünceyi çıkar aklından.'' diye cevap verdi beni rahatlatmak ister gibi. Bir eli sırtımda diğer eli ise saçlarımda gezinirken ''Ağlama güzelim.'' dedi. ''B-ben korkuyorum Meriç. Sanki o tekrar kaçıracakmış gibi, Mert tekrar...'' dedim ve sustum. Söylemek istemiyordum fakat ölmüştü. Dilimin ucuna kadar geliyor fakat söyleyemiyordum. Ölmüştü işte. Gerçeklerdi bunlar. ''Şş...'' diye fısıldadı kulağıma Meriç. ''Benim yanımdayken sana kimse dokunamaz.'' diye devam ettiğinde korkudan titriyordum adeta. Meriç'in yanında güvendeydim. Fakat hala gördüğüm rüyanın etkisindeydim. ''Teşekkür ederim.'' dedim titrememeye çalışırken. Başımı omzundan ayırdım ve gözlerine baktım. ''Teşekkür ederim Meriç.'' dedim tekrar. ''Her zaman, her şeye rağmen yanımda oldun. Bana destek oldun sevgilim.''
Gözlerime bakarken parmaklarını saçlarımda gezdirdi. ''Uyuyalım mı güzelim?'' dedi mırıldanarak. Hayır anlamında başımı salladım. ''Tekrar rüya görmekten korkuyorum.'' diye devam ettim. ''Ben yanında olacağım güzelim.'' dedi ve gözlerime bakmaya devam etti. Hafifçe esnediğinde ne zamandır uykusuz olduğunu düşündüm ve ''Uyumadın mı?'' diye sordum parmaklarımı yüzünde gezdirirken. ''Hayır güzelim.'' dedi. Başımı yastığa koyduğumda Meriç'te yanıma uzandı. Yataktan düşen yorganı üzerimize örttüm. ''Gel güzelim.'' dedi beni kendi kollarının arasına alırken. Beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Kollarımı ona sararken başımı boynuna gömdüm. Kokusu güven veriyordu. Hemde hiç hissetmediğim kadar... Gözlerimi yavaşça kapattım ve kokusunu içime çekmeye devam ettim.
Gözlerimi araladığımda yanımda uzanan bedene baktım. Meriç hala uyuyordu. Dün akşam birlikte uyumamız dışında uyuyamamıştı büyük ihtimalle. Bugün onu mutlu etmek istiyordum. İkimizde son zamanlarda olanlardan dolayı fazla yıpranmıştık. Yavaşça yorganı kaldırdım ve yataktan kalktım. Banyoya ilerlerken onu nasıl mutlu edebileceğimi düşünüyordum. Soğuk su avuçlarıma dolarken hala uykumun olduğunu hissediyordum. Soğuk suyu yüzüme vurduğumda uykum biraz da olsa açılmıştı. Kafamı kaldırdım ve aynadaki yansımama baktım. Gözlerim çökmüş, yüzüm solmuştu. Havluyu alıp yüzümden süzülen suları sildim ve merdivenlerden inip mutfağa ilerledim. Dolabı açıp bir şeyler çıkarırken Meriç'in uyanmaması için elimden geleni yapıyordum. Bir saat sonra tüm masa hazırdı. Merdivenlerden yavaşça yukarı çıkarken Meriç'in sesini duydum. "Gece kötü rüyalar gördü. Sürekli kendini suçluyor Furkan." dedi sessiz olmaya çalışıyormuş gibi. Benden mi bahsediyordu? Furkan kimdi? "Çok kötü oldu olanlardan sonra. Çok yıprandı." diye devam etti konuşmasına. Kesinlikle benden bahsediyordu. Aklıma birçok soru gelirken Meriç'in sesi kesildi. Merdivenlerden yavaşça çıkarken odanın kapısı açıldı ve kapandı. O sırada Meriç'le karşılaştım. "Günaydın güzelim." dedi gülerek. "Günaydın." dedim yüzüme yerleştirdiğim sahte gülümsemeyle. Elini belime koydu ve merdivenlerden inmeye başladığımız sırada "Mutfaktan mükemmel kokular geliyor." dedi. Ona cevap vermek yerine duyduklarımla ilgileniyordum. 'Furkan kim?' diye geçirdim içimden tekrar. O sırada "Merve?" dedi düşüncelerimi bölen ses. "İyi misin?" diye devam etti. "İyiyim Meriç." dedim geçiştirmeye çalışırken. Mutfağa geldiğimizde beni kendine çekti ve "Kendini yorma güzelim." dedi. "Yorulmadım ki. Aksine hazırlarken çok eğlendim." dedim aklımdaki soru işaretlerini bir köşeye atarken.