Multide MERİÇ!!
Sabah kalktığımda yatağımın yanındaki pufta uyuyan Meriç'i gördüm. Çok masum uyuyordu.
Kalktığımda başım ağrıyordu. Kendim yürümeye çalıştım. Yavaş yavaş yürüyebiliyordum. Yüzümü yıkadım ve kahvaltı hazırlamaya başladım. Meriç'i uyandırmaya gideceğim sırada kendisi mutfağa geldi:
-Günaydın Meriç. Kahvaltı hazırladım. Hadi gel
+Günaydın ... dedi ve birazcık yedikten sonra masadan kalktı. Yardım etmek istedi fakat ben izin vermedim. Masayı topladım ve odama doğru yürüdüm. Dolabımı açtım ve kot bir şort ile göbeğimin üstünde biten bir t-shirt giydim. Sonrada ayakkabımı giyip saçlarımı yaptım. Meriç beni gördü ve"Çok güzelsin" dedi. Bende
-Teşekkür ederim. Okula gidelim mi?
+Hoop böylemi gideceksin? Bu şortun yarısı yok. Pantalon giyemezmisin? Ayrıca şu üstündekinide değiştir.Dediğinde kıskandığını anladım ve oflayarak odama girip üzerimdekileri değiştirdim. Fakat kıskanması hoşuma gitmişti. Gömlek ve pantalon giymiştim. Meriç'e dönerek
-Bu olmuşmu?
+Evet daha iyi.
-Gidelim mi?
+Olur. dedi. Ben telefonumu alıp uçuş modundan çıkardım. Ve bir anda bildirimler yığılmaya başlamıştı. Poyraz beni 20 kez aramıştı. Hiç umursmadan Meriç'in yanına gittim. Bana
+taksiyle mi gidelim. Yoksa yürüyelim mi?
-yürüsek olur mu?
+tabiki de sen istersen neden olmasın.
-Meriç sana bir şey sorucam fakat cevap ver.
+Sor baş belası.
-Sen ve Poyraz kuzensiniz fakat neden bu kadar nefret ediyorsunuz birbirinizden?
+Merve bu konuyu kapatalım.
-Meriç ne zamana kadar kapatıcaksın? Diye sorduğumda bana kızgın bakıyordu. Ve bir anda hızlı hızlı yürümeye başladı. Meriç'e yetişip ondan özür diledim fakat bana dönüp bakmadı bile. O sırada yerdeki bir şeye takılıp düştüm. Meriç hemen geldi ve kaldırdı.
+Ne zaman kendine geliceksin baş belası...
-Senin beni affetiğin zaman.Meriç konuşmamıştı. Beni kaldırdı ve elini belime attı. Dizim acıyordu. Benim yürümeme yardım etti fakat zor yürüyordum. Hemen taksi çevirip bindik. Yarım saat sonra okuldaydık. Sınıflara geçtik. Meriç yine eski Meriç olmuştu. Peki dün akşam neden benimle ilgilenmişti?... Bu soru çok kafamı kurcalıyordu. Müdür sınıfa girdi. Ve yeni gelen kızı tanıttı. Adı Güneş'ti. Ben yerime orurduğum sırada Güneş yanıma geldi ve konuşmaya başladı:
+Merhaba adım Güneş. Yanın boş mu?
-Merhaba benimkide Merve. Yoo bir arkadaşım oturuyor. Üzgünüm
+Hmm anladım neyse ben başka bir yer bulurum. Arkadaş olalım mı? Yani daha yeniyim...
-Neden olmasın. Dediğimde içeri Aslı girdi. Onu Güneşle tanıştırdım. Aslı ve Güneş kahkahalarla gülüyorlardı. Ben gülmüyordum. Bir ara benim gülmediğimi fark etmiş olacaklar ki bana dönüp Aslı konuştu.
+Merve neyin var? Dün geceylemi ilgili?
-Evet.
+Neler oldu anlatsana.
-Daha sonra anlatırım. Hadi siz Güneş ile okulu gezin.
+Sende gel. O sırada Güneş bana bunu ısrarla söylemişti. Fakat ben dizimin acıdığını söyleyerek gitmedim. Güneş ve Aslı çıkınca içeriye Poyraz girdi. Ve yanıma oturdu. Sinirliydi.
+Merve neden aramalarıma mesajlarıma cevap vermiyorsun?
-Duymadım.
+Merve ben seni ondan korumaya çalışıyorum. Fakat sen benden uzaklaşıyorsun.
-Sıkıldım anlıyormusun sıkıldım. İkinizde anlatmıyorsunuz. Hiçbir şey bilmiyorum sizin hakkınızda.Dediğimde cevap vermemişti. Biraz üzgün biraz da buruk bir şekilde yüzüme bakıyordu. Ona kızgın değildim fakat bana bu kadar yakın olurken benim onun hakkında bir şey bilmemem garipti. Hemde çok. Ders başlamıştı. Normalde en sevdiğim dersti biyoloji fakat bugün dinlemiyordum. Sürekli bir şeyler karalayıp Meriç'e bakıyordum. Edebiyat dersine girdiğimizde hoca bir soru sordu. "sizce aşk nedir" demişti. Ben Meriç'e bakarak konuşuyordum.