~CESARET~

3.9K 181 5
                                        

Bu şaka olmalıydı. İçerde arkadaşlarım olmasaydı geldiklerine çok sevinirdim. Fakat içerde arkadaşlarım vardı. En önemlisi Meriç vardı. Kapıda dikildiğimi görünce Meriç yanıma geldi. Gelen annem ve babamdı. Meriçi görmüşlerdi. Ben hala olayın etkisindeydim. Babam bizimkilerin seslerini duymuş olacak ki içeri daldı. Pizza kavgasını görünce hafif gülümsedi. Ve bana kızım bizi arkadaşlarınla tanıştırmayacak mısın? Dedi. Off baba ya neden şimdi geldiniz ki?? Diye düşünürken babam kendini tanıttı. Bende ona arkadaşlarımı tanıttım. Babam bana döndü ve bu delikanlı kim? Diye sordu. Aha şimdi yandım. Sevgilim desem babam şoka girer çünkü daha önce hiç sevgilim olmadı. Arkadaşım desem Meriç kızar. Arada kaldım.. Konuyu değiştirmeye çalışarak baba aç mısınız diye sordum. O sırada Güneş,Aslı ve Doruk gitmek için ayaklandılar. Meriç'te odasına gitmişti. Bende Meriçin peşinden... Meriç'in odasına girdim ve:
-Meriç özür dilerim. Geleceklerini bilmiyordum.

Cevap vermemişti. Bavulunu topluyordu. Fakat onu bırakamazdım. Daha yeni hastaneden çıkmıştı. Gidemezdi.
-Meriç gidemezsin. Daha yeni hastaneden çıktın. Ayrıca iki hafta sürekli pansumana ihtiyacın var.
+Merve ben önemli değilim. Şimdi gideyim. Yarın görüşürüz.

Dedi ve odadan çıktı. Ayakkabılarını giydi ve tam gidecekken ben durdurdum. Babamda bana meraklı gözlerle bakıyordu.
+Bu kim kızım?
-Baba biz size bir şey söyliycez.
+Söyle canım. Cesaretimi topladım ve
-Baba biz Meriç'le çıkıyoruz. Yani sevgiliyiz.. Dedim. Annem babam ve Meriç neye uğradığını şaşırdılar. Ve bana boş boş bakmaya başladılar. Ne yani benim sevgilim olamaz mıydı? Meriç:
+Ben gitsem iyi olacak. İyi akşamlar. Dedi gitti. Evet sorgu başlıyordu. Yandım.. Babam:
+Kimdi o?
-Sevgilim.
+Adı ne? Nasıl biri? Nasıl tanıştınız? Gece gece senin evinde ne işi vardı? Beraber mi kalıyorsunuz? Bizim bundan niye haberimiz yok?
-Yeter baba. Kim diye sordun söyledim. Adı Meriç. Aynı sınıftayız. Hastaneden yeni çıktı. Ben bakıcaktım. Hayır beraber kalmıyoruz. Eğer az önce cesaretimi toplayamasaydım haberiniz olmayacaktı. Ben böyleydim. Cesaretimi toplarsam saklamazdım. Direk söylerdim. Bu yüzden olsa gerek sürekli kavga ediyoruz ailemle. Az önce cesaretimi toplayıp her şeyi söylemiştim. Bunu yaptığıma ben bile inanamıyordum. Babam:
+Biz şaşırdık. Yani daha önce İzmirde hiç senin için özel birini görmedik. Bunu bize açıkladığın için teşekkürler kızım.

Hiç bir şey söylemedim. Annem o sırada:
+Kızım arkadaşların çok şeker insanlar. Okuldan mı tanıştınız?
-Evet. Anne bir şey sorucam.
+Sor bitanem.
-Ne kadar kalıcaksınız?
+Yoksa bizi özlemedin mi?
-Yoo ondan değil. Merak ettim.
+Yarın okuldaki durumunu öğrenicez. Yarın akşam gidicez. Hem seni görelim hemde okuldaki durumunu öğrenelim diye geldik.

O sırada babam esnemeye başladı. Bende hemen odama gittim ve çarşafları değiştirdim. Benim yatağım çift kişilikti. O yüzden annem ve babama kendi yatağımı verecektim. İşim bitince annem ve babamın yanına gittim. Evi geziyorlardı.
-Anne baba uyumak istersiniz benim odamda uyuyabilirsiniz. Hazırladım.

Annem:
+Peki sen nerede kalıcaksın canım?
-Misafir odası. Size iyi geceler. Ben yatıyorum. Dedim ve pijamalarımı giyip misafir odasına gittim. Burada Meriç kalacaktı. Fakat gitmişti. Çarşaflara Meriçin kokusu sinmişti. Mükemmel kokuyordu. O sırada yerde bir şey gözüme çarptı. Bir cam şişe ve siyah tişört. Hemen yerden aldım. Bunlar Meriçin parfümü ve tişörtüydü. Hemen Meriçe mesaj attım. "Aşkım özür dilerim. Annemlerin geleceğini bilmiyordum." yazdım. Anında mesaj geldi. O ise "Üzülmene gerek yok artık. Seni seviyorum.. İyi geceler" yazmıştı. Bende seni seviyorum.. İyi geceler yazdım ve gönderdim. Meriçin parfümüne ve tişörtüne sarıldım ve uykuya daldım.

Sabah annemin sesiyle uyandım. Merve kahvaltı hazır. Hadi kalk diye bağırıyordu. Hemen hazırlandım. Ve birkaç lokma bir şey yedim çıktım. Meriç beni bekliyordu. Ben geç kalmıştım. Hemen arabaya bindim.
-Günaydın.
+Günaydın. Dedi ve arabayı sürmeye başladı. Meriç'e dün akşam olanları anlattım. Şaşırmış bir yüz ifadesiyle
+Sen bizi ailene açıkladın mı? Diye sordu. Bu kadar ani beklemiyordu.
-Eğer dün akşam cesaretimi toplayamasaydım asla söyleyemezdim.
+Seni seviyorum...
+Bende.. Dedim ve araba durduğunda geldiğimizi anladım. Hemen indik ve okula doğru yürümeye başladık. Kapıdan içeri girer girmez kızlar Meriçin yanında bitti. Köpürmüştüm. Eğer biraz daha orada kalsaydım ağlayıp güçsüz duruma düşebilirdim. Tuvalete doğru koşmaya başladım. Meriç arkamdan koşuyordu. O sırada Güneş ve Aslı bizi gördü. Peşimizden gelmeye başladılar. Kızlar tuvaletine girdim ve kapıyı sertçe Meriçin yüzüne kapattım. Tuvaletler boştu. Rahat rahat ağlayabilirdim. O sırada kapı açıldı. Ağlamaktan kimin geldiğini göremedim. Ellerimi ellerinin arasına alınca fark ettim ki gelen Meriç'ti. Ona kızgındım. Bu yüzden hemen ellerimi çektim ve ona fısıltı şeklinde git dedim. O ise gitmemekte ısrar ediyordu.
+Merve konuşalım.
-Meriç git.

Dedim o sırada Aslı ve Güneş içeri daldılar. Kızlar tuvaletinde Meriç'i görünce afalladılar bir an. Daha sonra Aslı Meriçi dışarı çıkardı. Ağlamaya devam ediyordum. Aynaya baktım. Gözlerim kızarmıştı. Güneş
+Merve ne oldu?
-Ne olabilir? Kızlar tepemize çıktı! Zoruma gidiyor. Ben aileme açıkladım fakat o bizi okula açıklayamadı.
+Neee sen ailene açıkladın mı?

Aslı ve Güneş şok olmuştu. O sırada içeri sinirli bir şekilde Meriç daldı. Meriç sinirlenince hiçte iyi şeyler olmuyordu. Beni bileğimden tuttu ve çekmeye başladı.
-Meriç bırak!
+Hayır!!
-Meriç canımı yakıyorsun! Bırak! Dediğimde duymazlıktan geldi. Bileğimi kesin morartmıştı hayvan.

Birden durduk. Geldiğimiz yere baktım. Tüm okul bize bakıyordu. Bu okulda hiç hoca falan yok muydu Meriç'e dur diyecek? Ah doğru ya birkaç hoca dışında hepsi öğrencileri olimpiyatlara hazırlıyorlardı. Diğer birkaçıda okula geç geliyordu.

Ne söyleyecekti ki bu? Yoksa... Yoksa... Tahmin ettiğim şey miydi?

"BAŞIMIN TATLI BELASI"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin