~GEÇMİŞ~

4.8K 182 3
                                    

Meriç'in ağzından...

Merveyi suça bulaştıramazdım. O çok masum ve temzidi. Onu korumalıydım ya da ondan uzak durmalıydım... Peki ya ne yapmalıydım? Bu yola çıkmıştım bir kere. Onu yarı yolda bırakamazdım. Ona umut vermiştim bir kere. Hem bende onu seviyordum...

Merveyi omzumda unutmuştum. Merve'nin bağırmalarıyla kendime geldim ve onu indirdim. İndirdiğimde bana döndü ve:
-Ege ile aranızda ne gibi bir şey var?
+Boşver anlatmasam daha iyi. Sahile doğru yürüyorduk. Çok sessizdi. Yaşadıklarının şokunu atlatamamıştı. Sahile geldiğimizde bir banka oturduk. Öylece denize bakıyorduk. Hiç beklemediğim bir anda Merve başını omzuma koymuştu.
-Meriç ne düşünüyorsun?
+Benim nasıl biri olduğumu ve seni nasıl koruyacağımı...
-Neden bunu düşünüyorsun ki? Hem senin yanında mutluyum huzurluyum ben, böyle düşünme.
+Bilmiyorum... Bilemiyorum...
-Meriç ben seni seviyorum. Bundan daha önemli bir şey var mı? Demişti. Bir süre sonra ise Meriç ben acıktım dedi. Elimden tuttu ve "Burada elini tutabilirim değil mi?" diye sordu. Bende gülümsemekle cevap verdim. Elini sıkıca kavramıştım. El ele ilk kez yürüyorduk. Bir yere gittik ve oturduk. Hemen siparişlerimizi verdik.
+Merve ben seni üzdüysem özür dilerim.. Yani bugün başına gelenler falan..
-Meriç bunu konuştuğumuzu sanıyordum. Böyle düşünme. Dedi ve masada duran elimi tuttu. Ve

-Meriç bana eski hayatından bahsetsene. Yani be-ben olmadan önce.. Bunu kekeleyerek söylemişti. Ben ise ona
+Merve bunu bilmek istediğinden emin misin?
-E-evet. Bunu okuldaki kimse bilmiyor. Hemde hiç. Kızlar hep seni istiyor fakat sen kimseyle konuşmuyorsun bile. Sevgilinim fakat senin hakkında pek bir şey bilmiyorum. Garip değil mi? Anlatır mısın lütfen?? Dediğinde ona kıyamamıştım. Fakat kalbini kırarım diye korkuyordum. Sonuç olarak o bir kızdı. Ve benim sevgilimdi. Anlatmaya karar verdim.
+Anlatırım ama ya kalbin kırılıp üzülürsen?
-Meriç ben bilmek istiyorum. Herkesten özel olmak, senin sevgilin olduğumu hissetmek istiyorum. Kimse senin hakkında bir şey bilmiyor. Tabi bende. Sevgilin olmama rağmen..
+Peki anlatıyorum. Ben çocukken 8 yaşındayken babam gitti. Şirket batmıştı. Belki de öldü bilmiyorum. Babam gidince annemi toparlayamadım. Annem şirket kurdu. Annemde babamda çok zengindi. Annem hep iş güç derken bana bakması için bir kadın tuttu. Beni o büyüttü. Aslında kendim büyüdüm ben. Ve annem yanıma hiç gelmedi. Şimdi İtalya'da. Her şeyi para ile çözebileceğini sanıyor. Ve bana sürekli her ay düzenli miktarda para gönderiyor. Onun için hiçbir şey ifade etmiyorum. Ben 8 yaşımdan beri hep siyahım. Bu 8 yaşına kadar yaşadıklarım. Peki ya 8 yaşımdan sonra.. Gittiğim her okuldan bir suçla atıldım. Mesela okulun ortasında birisini dövdüm... Daha çok var. Şu an ki okulumdan da atılırım belki de. Bilmiyorum. Neyse... Boşver gerisini bilmek istemezsin zaten.
-Meriç bilmek istiyorum. Anlatırmısın?
+Peki. Liseye geldiğim zaman işte birçok okul değiştirdim. Benim için hayat gece başlıyordu. Bar,alkol,sigara,tek gecelik ilişkiler... Her akşam farklı farklı kızlarla... Bir gecem bile boş geçmiyordu. Dediğimde Merve'nin gözünden bir damla yaş süzüldü. Ve anlatmayı kestim. Bilmek istemeyeceğini ve üzülebileceğini söylemiştim. Anlatmıyım boşver. Dedim. O ise bana Meriç anlat demişti. Yemeklerimiz geldi ve ikimizde dokunmamıştık.
+Okuldaki kızların hırsları bu yüzden. Hiç sevgilim olmadı. Herkesin hedefi benim sevgilim olmaktı. Bunu dışarıdan anlayabiliyorum. Kızların hareketlerinden tavırlarından falan. Fakat hiçbirini istemiyordum. Bu yüzden kapalı bir kutu gibiydim. Ve okuldakilerin hiçbiri bu yüzden bir şey bilmiyorlar.
-Meriç okulda hiç arkadaşın yok mu?
+Var. Hemde çok. Fakat kimse beni bilmiyor.

Demiştim. Merve gülümsemişti ve
-Artık ben biliyorum. Bana güvenebilirsin.
Sen bana benziyorsun. Bende hep mutsuz ve yalnız büyüdüm... Meriç sana güveniyorum. Eski hayatına geri dönmezsin değil mi?
+Tabi ki. Artık sen varsın. Ve sen benim hayatımsın. Dediğimde yüzü gülüyordu. Hemen yemeğimizi yedik ve hesabı ödedim. Akşam olmuştu. Merveyi evine bırakacaktım. Hemen arabamı getirmesi için birisini aradım. 10 dakika sonra araba sahile gelmişti. Ve şoför anahtarları bana verip gitmişti. Araba gelince hemen kalktık. Ve sahilde biraz yürümeye başladık. Merve sıkıca sarılmıştı. Bende ona sarılmıştım. Öyle arabaya doğru yürüdük. Arabaya bindik ve 35 dakika sonra gelmiştik. Bu 35 dakika çok eğlenceli geçmişti. Gülmüştük. Ondan ayrılmak istemiyordum. Benimle kalsın istiyordum...
+Yarın 8 de seni alıcam. Hazır ol canım.
-Nereye gidicez. Okul 9.30 da başlıyor. Bunu biliyorsun.
+Sen hazırlan. İyi geceler bitanem.
-İyi geceler aşkım. Dedi ve arabadan indi. Eve girene kadar onu izlemiştim. Çok güzeldi fakat ben ona layıkmıydım? Kendime çeki düzen vermem gerekiyordu. Hemen eve gittim. Ve odama çıktım. Yatağımda uyuyakalmışım.

Mervenin ağzından...

Bugün öğrendiklerime üzülmüştüm. Fakat onu değiştirebilirdim. Yeni bir hayat yaratabilirdim ona. Bu düşüncelerle hemen eve girdim ve kapıyı kapattım. Üzerimi değiştirmeden Güneş gelmişti. Kapıyı açtım ve Güneşi içeri aldım. Ne kadar sorsada anlatmamıştım. Bu bizim özelimizdi. Meriçe ait olan bir şeydi. Anlatmam doğru değildi. Güneş arabasıyla gelmişti. Saat 22.00 gibi Güneş kalktı. Kapıdan çıkarken Poyraz bizi gördü. Belli ki ikisininde eli ayağı birbirine girmişti. Heyecandan ne yaptıklarını bilmiyorlardı. Güneş hemen gitti. Poyraz ile biraz konuştuktan sonra eve girmiştim. Pijamalarımı giydim. Meriçi düşünüyordum. Uyuyakalmıştım.

Sabah uyandım. Hemen üzerime siyah beyaz kareli bir şort ve beyaz askılı badi giymiştim. Üzerime ise siyah ceketimi giydim ve saçlarımı topladım. Çok güzel görünüyordum. Meriçin karışacağını düşünerek şortumu değiştirmek zorunda kalacaktım. Bugün okulun ilk ayı bitmişti. Ve bugün okul formasının rengi belirlenecekti. Bu yüzden şort derdim olmayacaktı. Buna sevinirken korna sesleri duydum. Gelen Meriç'ti. Siyah çantamı aldım ve hemen aşağı indim. Meriç beni bekliyordu. Önce beraber kahvaltı yaptık. Hâlâ vaktimiz vardı.
+Kalk gidiyoruz.
-Meriç nereye?
+Seni çok özel bir yere götüreceğim. Yani benim için çok özel. Dedi hemen kalktım. Elimi tutmuştu. Hemde sımsıkı. Mutluydum. Arabaya bindik. Ve Meriç'in evine geldik.
-Meriç özel olan yer senin evin mi?
+Hayır. Ama evin arkasında.

Dedi. Ve yürümeye başladık. Evin arkası demişti. Evi büyüktü. Arkasında küçük bir depo vardı. İçeri girdiğimizde gözlerime inanamadım...

"BAŞIMIN TATLI BELASI"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin