Meriç Ege'yi dövüyordu. Ege ise şizofrenler gibi zevkle gülüyordu. Ben Meriç'in yanına gittim.
-Meriç lütfen yapma.
+Merve gitt!!
-Meriç seni almadan gitmem! Ya dur artık lütfen!Meriç Poyraz'ı gördü daha çok sinirlendi. Ege'yi öldüresiye yumrukluyordu. Hızını alamıyordu. Öfke kontrol problemleri vardı. Tekme atmaya başladı. Zar zor da olsa bir an eline dokunmuştum. Fakat artık ben bile etki etmiyordum. Meriç'e daha büyük şeyler yapmam gerekiyordu. Fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Poyraz'a döndüm ve
-Sinirlendiği zamanlar nasıl durdurulur?
+Bilmiyorum. Çok garipti. Kuzeniydi fakat bilmiyordu. İş bana düşmüştü. Meriç'in yanına gittim
-Meriç dur ölücek şimdi. Yüzü kandan görünmüyor. Bak seninde dudağın patlamış. Hadi bırak.
+Gebersin ...
-Meriç bırak. Beni dinlemiyordu. Onu sevdiğimi söylersem belki dururdu. Fakat bunu yapacak kadar cesaretim yoktu.Belki de öpersem durur diye içimden geçirdim. Ona yavaşça dokundum ve yanağına doğru eğildim. Minik bir öpücük kondurdum. Fakat tepkisinden korkuyordum. Bir an şaşırdı. Bende kızardığımı hissedebiliyordum. Uzun bir süre bana bakmıştı. Biraz yumuşamış gibi görünüyordu fakat gözleri duygusuzca bana bakıyordu. Meriç'i çözemiyordum. Ege'ye bir yumruk daha attıktan sonra kalktı. Korkmuştum. Birkaç damla yaş geldi. Gözlerimi silerken Meriç elini bileğime koydu ve beni hızla sürüklüyordu. Dövüştükleri o büyük binanın arkasına getirmişti beni.Keşke öpmeseydim diye içinden geçirirken Meriç bana doğru eğildi ve konuşmaya başladı:
+Neden geldin?
-Nasıl neden geldim? Başını belaya sokma lütfen!
+Neden bu kadar umursuyorsun?
-Umursuyorum işte boşver.
-Meriç, Ege ile ne alıp veremediğin var? Seni iki kere Ege'yi döverken buldum.
+Ege'ye çok dikkat et. Seni almaya çalışıyor. Lütfen dikkat et.
-Beni kimden almaya çalışıyor??
+ Bunları konuşmasak olur mu lütfen?
-O zaman benimle geliceksin. Seni eve götürüp yaralarına bakıcam.
+Tamam baş belası tamam.Yavaş yavaş yürüyorduk. Yola çıktık o sırada ayağım taşa takıldı ve bileğimi burktum. Yürüyemiyordum. Meriç hızla yanıma geldi. Yanıma oturdu. Başımı dizine koydu. Bana bakıyordu. Ve aceleyle konuştu.
+Sakarsın. Tam bir sakar. Ayağın çok mu acıyor?
-Evet basamıyorum.
+Gel buraya gel. Dedi ve beni kucağına aldı. Başımı Meriç'in boynuna gömdüm kollarımıda boynuna sarmıştım. Kafamı kaldırdığımda siyah spor bir arabaya doğru ilerliyorduk. Meriç'e döndüm ve sordum.
-Bu senin mi?
+Evet. Dedi ve kapıyı açtı. Ben oturdum. Meriç'te direksiyona geçti ve
+Hastaneye gidiyoruz.
-Eve gitsek olmazmı?
+Hayır baş belası
-Ama nedennnn???
+Ayağına baktırmamız gerek. Konuşmamıştım. Hastaneye geldiğimizde ayağım için film çekildi. Meriç'e hemşireler
+Buyrun sizin yaralarınıza da bakalım demişlerdi. Meriç ise+Hayır istemiyorum. Arkadaşımı bekliyorum. Diye cevap vermişti. Ayağımda sadece burkulma varmış. Doktor bir kaç güne geçeceğini söyledi ve krem vermişti. Arabaya bindiğimizde Meriç'e döndüm.
-Meriç neden yaralarına baktırmadın?
+Seni yalnız bırakamadım sakar. Şimdi bidaha düşersin falan...
-Bana sakar demeyi kes ve beni evime götür
+Hayır olmaz.
-Nedenmiş o?
+Çünkü sana ben bakıcam. Ayağın iyileşene kadar. Merdivenlerden nasıl inip çıkmayı düşünüyorsun?Hiçbir şey söylememiştim. Kabul etmek zorundaydım çünkü haklıydı. Ama ona yük olmak istemezdim. Araba durunca Meriç beni kucağına aldı. Evden içeri girdiğimizde beni bir koltuğa bıraktı. Kremlerimi aldı ve ayak bileğime sürmeye başladı. Teni tenime değince bir garip olmuştum. Meriç bana baktı ve ben kızarmıştım. Kremi hemen sürmüştü.
-Meriç pansuman için malzeme getirirmisin?
+Ben önemli değilim.
-Meriç o zaman eve götür beni!
+Tamam baş belası getiriyorum. Yeterki kulağımın dibinde cırlama. Dedi ve merdivenlerden çıktı. Evi iki katlıydı. Hemen getirdi. Yanıma oturdu. Çantayı açtım ve pamuğu yavaşça dudağına sürdüm. Kavga esnasıda burnu kanamıştı. Fakat şimdi yoktu. Eline baktığımda hafif kanıyordu. Hemen sardım. Teşekkür edip çantayı topladı.
-Meriç ben sana yük olmayayım. Hadi beni evime götür. Hem kıyafetlerim falan yok.
+Merve yük falan değilsin. Hem benim misafirimsin.
-Teşekkür ederim. Yalnız mı kalıyorsun?
+Evet. Aslında senin burda olman bana iyi gelecek. Birkaç günde olsa yalnız değilim.Ona gülümsemiştim. Bana benziyordu. Benim gibiydi.
+Sana kıyafet bulmamız gerek. Gidip alalım mı istediğin gibi. Yoksa evinden alıp gelelim mi?
-Yo yenilerine gerek yok. Evden alırız.
+O zaman gidelim istersen. Çünkü bu dar pantalonla geceyi geçiremezsin.
-Peki diye cevaplamıştım onu. Beni kucakladı ve arabaya bindirdi. 25 dakika sonra evdeydik. Ben yukarı çıkamayacağım için Meriç bana eşyalarımı hazırlayacaktı. 5 dakika sonra yanıma geldi. Çok hızlıydı.
-Meriç hepsini 5 dakika içinde aldın mı?
+Evet hepsi bavulunda.
-Teşekkür ederim sen harikasın. Fakat ben sana zahmet veriyorum ya. Sürekli kucaklıyosun falan belin ağrımasın?...
+Kızıyorum ama bu konuyu konuştuğumuzu sanıyordum.Susmuştum. Meriç dıştan göründüğü gibi biri değildi. Cama kafamı koymuştum. Birden durduk. Eve de gelmemiştik. Meriç bana döndü ve
Nasıl filmler seversin? Diye sormuştu ben ise ona
Korku filmi diye cevap vermiştim. Arabadan indi ve karşıdaki dükkanlardan birine girdi. 5 dakika sonra gelmişti. Elindeki filmlere baktığımda içlerinde Dabbe vardı. Hemen yerine koydum. Korkmuştum. Hemen sordum.
-Meriç bunlar ne için?
+Akşam izleriz diye film aldım. Fakat korku filmi sevebileceğin aklımın ucundan geçmezdi.Ona cevap vermedim. Çünkü korkmuştum. Neyse eve geldiğimizde Meriç bana döndü ve
+Merve açmısın ben açım.
-Olur. Fakat bende yardım edeceğim.
+Yoo olmaz kesinlikle olmaz. Senin ayağın...
-Meriç götür o zaman beni.
+Tamam gel buraya dedi ve beni kucakladı. Sandalyeye oturmuştum. O sırada Meriç bana baktı ve gülmeye başladı.
-Ne gülüyorsun?
+Aklıma bir şey geldi.
-Neymiş o?
+Çok komiksin.
-Yaa hadi yemek yapmaya başlayalım.
+Pizza sever misin?
-Evet severim de ne oldu?
+Az önce pizza sipariş etmiştim. O sırada kapı çaldı gelen pizzacıydı. Pizzalarımızı yedikten sonra ben üstümü değiştirmek istedim. Bu yüzden Meriç beni yukarı çıkardı.
+Merve burası senin odan. Ben aşağıdayım. Film seçicem. Sen giyinebilirsin demi?
-Evet giyinebilirim.
+Tamam aşağıdayım. İşin bitince seslen seni alırım. Dedi ve odadan çıktı. Beyaz ayıcıklı şortumu üstüne ise beyaz askılı bir yüzücü atleti giymiştim. Meriç'e seslenmek istemiyordum. Sürekli beni taşıyordu. Bu yüzden ayağa kalktım. Ve odamdaki banyoya kadar zar zor yürümüştüm fakat daha fazla yürüyemezdim. O sırada yere düştüm. Meriç çıkan sesleri duymuş olacak ki hemen yanıma koştu ve kapıyı tıklattı.
-Merve iyi misin? Gelebilirmiyim?
-Gel Meriç. Düştüm. Dediğimde şaşkın bir yüz ifadesiyle içeri girdi. Ve beni olduğum yerden aldı yatağıma götürdü.
+Of Merve of. Napıcam ben seninle. Sana seslen demiştim. Beni niye dinlemedin?
-Sana zarar gelmesin diye çağırmadım. Kendim gelmek istedim. Fakat bunuda beceremedim yaa...
+Daha erken Merve. Biraz iyileş sonra yürürsün. Hem bana senden zarar gelmez. Dimi??Bu sorduğuna cevap vermemiştim. Ne demek istediğini anlamıştım. Sonra beni kucağına aldı ve gülümseyerek merdivenlerden aşağı indi. Mısır patlatmıştı. Filmide koymuştu.
-Nerden biliyorsun bu kadar şey yapmasını?
+Yalnızım Merve. Yapmak zorundayım.
-Annen yok mu? Yani bu ev bu araba falan.
+Var ama benimle yaşamıyor. Yurt dışında o. Bana bunları o aldı. Babam gidince çok hırslandı. Ayda bir kere falan görüşüyoruz zaten. Boşver.
-Peki Meriç. Bu arada her şey için teşekkür ederim.Dedim ve filmi izlemeye başladık. Korkmuştum. Meriç'in göğsüne kafamı yasladım ve uyumuşum. Uyandığımda Meriç beni dürtüyordu ve film bitmişti. Meriç beni kucağına aldı ve yukarı çıkardı. Yatağıma yatırdı üzerimi örttü. İyi geceler dedikten sonra çıkıyordu ki ona
Meriç benimle kal filmden korktum. Dedim. O ise bana
Merve ayağın acıyor. Uyurken zarar gelebilir. Demişti. Fakat ben korkuyorum diye ısrar edince dayanamamış ve yanıma uzanmıştı. Ben uyuduğumda Meriç beni yanağımdan öpmüştü. Beni öptüğünde ona sarıldım ve öyle uyumuştum...