~iNKÂR ETMEK~

4.8K 203 10
                                    

-PUDİNG!! diye bağırdığımda Meriç bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Meriç'e döndüm ve:
-Meriç evde puding var dimi ve pudingi nasıl seviyorsun? Çikolatalı,çilekli yada muzlu??
+Bilmiyorum.
-Nasıl??
+Bilmiyorum. Bana ilk kez birisi puding yapıyor.
-Peki ya annen?
+O hep bana maddi anlamda destek verdi. Her şeyi parayla çözebileceğini düşünüyor. Çocukken zaten ilgilenmemiş benimle. Yani babam gittiğinden beri...

Bu söylediklerine ne diyeceğimi bilmiyordum. Bende Meriç'e döndüm ve:
-O zaman ilkleri yaşama vakti. Kalk bakalım. Dedim ve onu mutfağa doğru sürükledim. Tam bir saat mutfakta puding aramıştık. Hâlâ sabah olmamıştı. Büyük çabalar sonra bulunan pudingi hemen yapmaya başladım. 20 dakika sonra hazırdı. Meriç beni izliyordu. Pudingi kâselere koyduktan sonra tencereyi bıraktım ve iki kaşık aldım. Birisini Meriç'e uzattım diğerini ise ben aldım. Tencerenin dibinde kalanları yiyecektik. Ve pudinge yumuldum. Tencerenin dibinde kalanları yemeyi çok seviyordum. Ama bu sefer daha güzel olmuştu. Çünkü yanımda Meriç vardı. Meriç üzerime doğru geliyordu. Ben ise mermere yaslanmıştım. Meriç tam önümde durdu ve parmağını burnuma değdirdi. Parmağında puding vardı. Artık tüm yüzüm pudinge bulanmıştı. Bunun intikamını tabiki alacaktım fakat şimdi değildi. Pudinlerin soğumasını beklerken film izliyorduk. O sırada izlenme hissine kapıldım. Kafamı Meriç'e doğru çevirdiğimde Meriç beni izliyordu. Gözlerine kenetlenmiştim. Kendimi ondan alamıyordum. Meriçin gözleri gözlerime sabitlendiğinde nefes alışlarım ve kalp atışlarım hızlanmıştı. Pudingler soğumuştur diyerek yanından ayrıldım ve mutfağa gittim. İki kâse ikide kaşık kaptım ve Meriç'in yanına oturdum. Kâsesini ve kaşığını uzattığımda almıştı fakat yemiyordu.
-Güzel olmamışmı? Diye sorduğumda cevap vermemişti. Birkaç kere daha seslendim fakat ses yoktu. Daha sonra bende dürttüm.

+Efendim
-Meriç sen iyi misin? Yesene.
+Teşekkür ederim ama canım istemiyor.
-Meriç ben yediririm o zaman.

Dedim ve kaşığı ağzına götürdüm.
-Ne düşünüyorsun?
+Seni.
-Nasıll?? Şaşırmıştım.

+Evet seni. Sen yarın gideceksin. Fakat ben sana çok alıştım. Sensiz nasıl yapıcam?

Cevap verememiştim. Bende ona çok alışmıştım fakat sonsuza kadar burada kalamazdım. Esnemeye başladım.
-Meriç benim uykum geldi. Ben çıkıyorum. Dedim. Peşimden geliyordu. O kendi odasına girdi. Bende kendi odama. Daha sonra uyumuşum.

Sabah kalktığımda evde ses yoktu. Hemen giyindim. Ve aşağı indim. Meriç ortalıkta yoktu. Yukarı çıkıp odasına girdim. Yatağında melekler gibi uyuyordu. Çok masumdu. Küçük bir çocuk gibiydi... Yanına oturdum ve saçlarını okşamaya başladım. Top patlasa uyanmazdı. Hemen yerimden kalktım ve aşağı indim. Ona çok güzel bir kahvaltı hazırladım. Onu uyandıracaktım fakat aklıma onun ne giyecekleri geldi. Ona kalırsa gene siyah giyinecekti. Hemen yukarı çıktım. Ona aldığımız renkli şeylerden bir pantalon birde gömlek çıkardım. Bugün Meriç ile son günümdü. Yanına yavaşça gittim ve oturdum.
-Meriç uyan hadi sabah oldu.
+Yhaaa 5 dakika dahaa.
-Meriç hadi ama kalk.
+Ne acelemiz var? Biraz daha uyuyalım. Dedi. O sırada aklıma dün akşam ki pudingin intikamı geldi. Bir bardak su aldım ve Meriç'in suratına döktüm. Meriç neye uğradığına şaşırmıştı. Ve bana Bunun intikamını senden alıcam küçük!!! diye bağırıyor ve beni kovalıyordu. Ondan kaçarken bahçeye çıktım. Fakat çok hızlıydı. Kendimi tıkanacakmış gibi hissettim ve bir yere dinlenmek için oturdum. O sırada beni yakalamak için koşan Meriç'i gördüm ve koşmaya başladım. O sırada bir havuz gördüm. Oraya kadar koşmuştum. Tam arkamı dönecekken belimde eller hissettim. Eller yabancı değildi. Meriç'indi. Aklıma gelen şeyi yaptı. Beni kucakladı ve havuza attı. Tabi ben dururmuyum Meriç'in paçasından tuttum ve onuda suya düşürdüm. İkimizde kahkahalarla gülüyorduk. Bir ara Meriç ortalıktan kayboldu. Çok korkmuştum. Meriç! Meriç! Diye bağırmaya başladım. O sırada ayaklarımı bir şey tuttu ve beni aşağı doğru çekiyordu. Bağırmalarım şiddetlenmişti. O sırada ayaklarımdan tutan şey suyun üstüne çıktı. Çok korkmuştum. Çıkan Meriç'ti. Meriç kahkahalarla gülüyordu ben ise korkmuştum. Korktuğumu anlamış olacak ki hemen bana sarıldı hemde sımsıkı. Bende ona sarılmıştım.

Üşüdüğümü hissettiğimde hemen yukarı çıktım ve duş aldım. Dar lacivert bir pantalon, beyaz askılı bir tişört ve kot ceketimide giyip Meriç'in odasına gittim. Duş alıyordu. Su sesini duyar duymaz çıktım ve aşağı indim. Hazıadığım kahvaltı hâlâ soğumamıştı. Çok şanslıydım. 5 dakika sonra Meriç aşağı indi ve ona hazırladıklarımı giymişti. Çok yakışmıştı. Hemen kahvaltısını yaptı ve beraber masayı topladık.
+Ee ne yapıyoruz?
-Bilmem.
+Sinemaya gidelimmi?
-Olabilir. Dedim ve çıktık. Film komedi filmiydi. Meriçi zorla getirmiştim bu filme.

2 saat sonra sinema bitince bir cafede oturduk daha sonrada eve gittik. Saat 16.00 olmuştu. Hemen eşyalarımı topladım ve aşağı indim. Meriç arabasının anahtarlarını aldı ve çıktık. Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Meriç'in yüzü asıktı. Eve geldiğimizde bavulumu aldı ve evime çıkardı.
-Teşekkür ederim Meriç. Yarın okulda görüşürüz.
+Biraz daha kalamazmıydın?
-....
+Anladım. Asıl ben teşekkür ederim benimle kalmayı kabul ettiğin için. Görüşürüz. Dedi ve gitti. Hemen bavulumu açtım ve içindekileri yerleştirdim. O sırada Ada aradı ve adresi istedi. Adresi verdim. Ben tamamen unutmuştum. Bugün Ada gelecekti. Hemen onun için bir oda hazırladım. Bir saat sonra gelmişti.
-Hoşgeldin.
+Hoşbulduk hayırsız.
-Off öyle deme yaa..
+Ama öyle. Biz aramasak senin arayacağın yok. Dedi. Susmuştum. Hemen bavulunu aldım ve odasına götürdüm. Peşimden geliyordu. Daha sonra salona geçtik ve oturduk.
+Ee anlat bakalım.
-Neyi?
+Offf tabiki de Meriç'i
-...
+Anlatsana.
-Bana benziyor.

O sırada su içiyordu ki suyu boğazına kaçırdı. Bende arkasından vurmaya başladım. Beş dakika sonra kendine gelmişti. Ve bana
+Nasıl sana benziyor!!!
-Yani benim gibi yalnız...
+Ee başka??
-Ya anlatamam. Söz verdim. Olmaz.
+Peki. ...Sen ona aşıksın.
-Yok öyle bir şey.
+Peki canım. Zorlamayacağım. Anlatmak istersen dinlerim biliyorsun.
-Biliyorum. Teşekkür ederim.

Dedim ve beraber yemeği hazırlamaya başladık. Evet Ada anlamıştı. ONA AŞIKTIM. Fakat bunu neden inkar ediyordum ki? Kendime söyleyemediğim bu gerçeği nasıl başkalarına söyleyebilirdim? Diye düşünürken yemeğe oturduk.
+Sana bir şey söyliycem fakat sakin ol.
-Söyle.
+Kızımmm yaaa Berkay senin yüzünden kavga etti...... Okuldan atılma ihtimali bile vardı......

"BAŞIMIN TATLI BELASI"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin