~SİYAH~

4.7K 207 8
                                    

Multide Meriç

Varillerin arkasında yatan Meriç'ti. Dayak yemişti. Başını dizlerimin üstüne aldım. Gözleri kapalıydı. "MERİÇÇ GÖZLERİNİ AÇ LÜTFEN!" diye bağırıyordum. Aynı zamanda korkuyordum. Meriç konuşmaya çalıştı. İlk söylediği ise "Sana bir şey yaptılar mı?" oldu. Bende ona "Hayır. Fakat sen iyi değilsin. Hemen eve gidelim" demiştim. Bu hâldeyken bile beni düşünüyordu. Başından ve ellerinden tuttum kaldırmaya çalıştım.

-Bay odun hemen spora başlıyorsunuz çok ağırsınız..
+Kas kızım onların hepsi.
-Sus konuşamıyorsun zaten...Hemen bir taksiye bindik ve eve geldik. Onu zar zor taksiden indirip belinden tuttum. Elini omzuma atmıştı. Meriç'i taşıyordum resmen ve çok ağırdı. Hemen kapıyı açtım ve içeri girdik. Meriç yürüyemeyecek kadar zor durumdaydı. Hemen onu koltuğa yatırdım. Yüzünü temizlemek için gerekli olanları getirdim. Ve yüzündeki kanları temizlemeye başladım.
-Kim ve neden yaptı?
+Ege adam tutmuş. Dövdürdü köpeklerine. Tabi kendisininki yemiyo.
-Off Meriç ya yüzün çok kötü olmuş. Dedim. O ise kendisini umursamıyordu. Belimden tuttu ve kendine çekti.
+Beni bırak sana bir şey yaptı mı?
-Hayır. Dedim ve gözlerime bakıyordu. Diliyle dudağını ıslattı. Bu çocuğun yanında meteor küçük kalırdı. Dayak yemişti fakat hâlâ çok tatlıydı. Hemen düşüncelerimden sıyrılıp Meriç'e döndüm:
-Meriç aç mısın?
+Hayır. Karın boşluğum, midem, iç organlarımın hepsi birbirine girdi zaten. Gülmeye başladım:

-İyi dövmüşler o zaman seni..
+Gülme!. Çok fazlaydılar. Fakat kendiside gülüyordu. O sırada gülmeyi kesti ve sadece beni izliyordu. Bana baktığını fark edince hemen gülmeyi kestim ve onun gözleri gözlerimi buldu.
-Neden bakıyorsun?
+Çok güzel gülüyorsun... Demişti. Kızarmıştım. Meriç hâlâ koltukta yatıyordu.
-Uyumak ister misin?
+Olur. Demişti. Hep o beni taşıyordu fakat bu sefer ben onu taşımaya çalışıyordum. Merdivenlerden zar zor onu odasına götürdüm.
-Giyin sonra çağır. Odamdayım.
+Tamam. Dedi ve odadan çıktım. Bende odama gidip üstümü değiştirdim. Ayıcıklı şortumla beyaz yüzücü atletimi giymiştim. 15 dakika oldu hâlâ Meriç'ten ses yoktu. Kapısını tıklattım. Sonunda ses vermişti. Rahatlamıştım.
-Meriç gelebilirmiyim?
+Tabi ki

İçeri girdiğimde Meriç üzerinden çıkaramadığı tişörtle savaş veriyordu. Hemen yanına gittim. Beni görünce rahatlamıştı.
+Merve altımı hallettim fakat üzerimi çıkaramadım. İyiki geldin yoksa tişörtü parçalıyacaktım.

Gülmeye başlamıştım. Öfkeleniyordu. Durum ciddiye binebilirdi. Hemen yanına gittim ve kollarını kaldırarak tişörtünü çıkardım. O sırada ayağım Meriç'in ayağına takıldı ve Meriç'in üzerine düştüm. Meriç'in gözleri gözlerim ile dudaklarım arasında gidip geliyordu. Sonra olduğumuz yerden kalktım ve hemen dolabı açtım. Kıyafetlerinin çoğu siyahtı. Siyahların arasından beyaz bir tane bulup Meriç'in yanına gittim. En son üzerine düştüğüm için yatakta yatıyordu. Elinden tuttum ve kaldırdım. Bana bakıyordu. Çok masum ve tatlıydı. Kollarını kaldırdım ve tişörtü giydirdim. Belimden tuttu ve kendine doğru çekti:
-Meriç napıyorsun? Biri görücek.
+Biri? Unuttunmu ben yalnızım.
-Off Meriç bırakta odama gideyim.
+Bu gece yanımda uyur musun?

Sorduğuna çok şaşırmıştım. Tıpkı küçük bir çocuk gibi bakıyordu. Onu kırmak istemedim. Fakat ona bağlanmaktan korkuyordum. Bunları bir kenara bıraktım ve Meriç'i yatağına yatırdım. Yanına kendim uzandım. Bana sımsıkı sarılmıştı.
-Meriç dolabın neden siyah?
+Siyah bana benziyor. Soğuk,karanlık ve yalnız...
-Ama artık yalnız değilsin. Yarın ilk işimiz sana renkli şeyler almak olsun muu?
+Yarın düşünsek olur mu? Bu arada ayağın nasıl? Bayağı yürüyebiliyorsun.
-Daha iyi. Yürüyebiliyorum. Dedim. Meriç'in elleri saçlarımdaydı. Saçlarımla oynuyordu. Saçlarımla oynanmasını hiç sevmezdim fakat Meriç'in eli değince ona hiç bir şey diyemiyordum. Sonra ona döndüm ve:
-İyi geceler...
+İyi geceler başımın belası...

"BAŞIMIN TATLI BELASI"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin