~KAMP~

4.8K 186 4
                                    

Okul çıkışında Meriç ile beraber alışverişe gidecektik. Nedenini bilmiyordum. 10 dakika sonra zil çaldı ve Meriç elimi kavradığı gibi beni dışarı çıkardı. Çantamı ve ceketimi son anda alabilmiştim. Meriç çok hızlı yürüyordu ona yetişmek için koşmam gerekiyordu. Ve adeta koşuyordum. Arabaya bindik ve bir avm'ye doğru sürmeye başladı. Arabaya bindiğimizde sessizliği ben bozdum.
-Meriç?
+Efendim canım?
-Biz neden alışverişe gidiyoruz?
+Kampa gitmek isteyen sendin. Çadırsız nerde kalmayı düşünüyorsun? Ayrıca senin o bir karış bile olmayan şortlarını giymene izin veremem.
-Nesi varmış benim şortlarımın?
+Hiç yok ki. O yüzden götüreceğin şortların boyunu ben seçeceğim.
-Ama yaa...
+Aması yok. Siz kızların şort anlayışı bir karış bile yok.

Daha fazla konuşmamıştım. Tek istediğim rahatlamaktı. Sinirlerimi atmaktı. Kampta rahatlayabilirdim. Avmye geldiğimizde önce gerekli olan temel ihtiyaçları aldık. Çadır, uyku tulumu,... Daha sonra kendimi şort bakarken buldum. Meriç birçok kıyafet seçmişti. Daha sonrada tek tek denemiştim. Tabi hepsine bir bahane bulmuştu. Çok kısa, çok açık, çok ince üşütürsün sana kıyamam ben falan demişti. Meriç ile alışveriş yapmak çok da kötü değildi. Sonunda beğendiklerini aldıktan sonra beni evime bıraktı. Yarın sabah 7'de yola çıkacaktık. Hemen bavulumu hazırlamam gerekiyordu. Meriç beni sabah almaya gelecekti. 6.30'da hazır olmamı söylemişti. Eve anahtarımla girdim ve direk odama geçtim. Büyük bavulumu çıkardım. 4 gün kalacaktık. Bavuluma Meriç ile birlikte aldıklarımızı koydum. Soğuk olma ihtimaline karşı birkaç kazak, pantalon vb şeyler alarak bavulumu doldurdum. Kapının arkasına koydum ve yatağıma uzandım. O sırada kapıdan annemin sesini duydum.
+Kızım gelebilirmiyim? Demişti. Ses çıkarmayınca odama geldi ve yatağıma oturdu. Bende yatağımda doğruldum.
+Merve bu bavul ne?
-Kampa gidiyoruz.
+Kiminle gidiyorsun canım?
-Korkma Meriç ile yalnız gitmiycez. Abim falan sorarsa söylersin. Okulla birlikte gidiyoruz.

Dedim. Annem ellerini saçlarımda gezdirdi. Fakat onlara hala kızgındım. Benim hakkımda hüküm veriyorlardı.
+Saat kaçta gidiceksiniz?
-Yarın sabah 6.30 da evden çıkıcam. 4 Gün kalıcaz.
+Bizde 20.00'da uçağa binicez. Yemeği hazırlıyım beraber yiyelim. Dedi ve odamdan çıktı. Telefonuma gelen mesaj sesiyle kendime geldim. Mesaj "Öküzüm" den gelmişti.

"Yarın 6.30'da hazır olmayı unutma bebeğim." yazmıştı. Cevap olarak "Bavulumu çoktan hazırladım bile. Sen geç kalma yeter aşkım." yazdım ve gönderdim. 1 saat sonra annem yemeği hazırlamıştı. Önce gitmek istemedim. Fakat babam benimle konuştuğunda yemeğe gitmek zorunda kaldım. Masaya oturduğumuzda bir an önce şu yemek faslının bitmesini istiyordum. Benim için 10 dakika bile işkenceydi.

Ertesi gün.

Annemler dün akşam gitmişlerdi. Sabah saatin beşiydi. Normal günlerde çok erkendi fakat bugün erken kalkmalıydım. Hemen duşa girdim ve saçlarımı kuruttum. Daha sonra ise sabah serinliğini düşünerek ve Meriç'in kısmanmaması için altıma dar bir kot ve gömlek giydim. Saçlarımı düzleştirip topladım. Deri ceketimi giyip telefonumu ve kulaklığımı cebime tıkıştırdım. Tam saatinde çıkmıştım. Poyraz ile kapıda karşılaştık.
-Günaydın Poyraz.
+Günaydın Merve.
-Kampa geliyorsun değil mi?
+Evet. Güneş'i alıp ordanda okula geçicez.
-Güneş'i neden sen alıyorsun ki?
+Sevgilim.
-Nee??
+Senin haberin yok mu? Biz çıkıyoruz. 1 hafta oluyor.
-Mutluluklar. Okulda görüşürüz.
+Görüşürüz. Güneş'i sorguya çekecektim. Benden cesaret alıp olanları bana anlatmamıştı. Neyse ona sonra bakacaktık. Meriç aşağıda beni bekliyordu. Arabaya bindik ve okula doğru yola çıktık. 15 dakika içinde okula gelmiştik. Meriç bavullarımızı otobüse yerleştirdi bende bize yer seçtim. Otururken bize doğru gelen Ege'yi gördüm. Pis pis sırıtıyordu. Meriç'in sinirlenip boynunun gerildiğini hissedebiliyordum. Ege geldi ve:
+İyi eğlenceler Meriç. Dedi sırıtırken. Meriç'in olay çıkarmaması için dua ediyordum.
-Meriç sakin ol. Diye fısıldadım. Meriç tam Ege'nin üstüne atlayacağı sırada hocalardan biri geldi ve Ege'yi en arkaya gönderdi. Meriç sinirlenmişti. Sinirinden sürekli bacağını sallıyordu. Meriç'in omzuna kafamı yasladım ve uyumaya çalıştım. Fakat Meriç hiç durmadan bacağını sallıyordu.
-Meriç yeter lütfen. Bak zaten arkaya gitti. Hadi boşver onu.

"BAŞIMIN TATLI BELASI"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin