Fotoğraftaki Yansıma

Sebep

Bora Yükselen'i tuttuğumuz depoya geldiğimizde onun zincirle kirişe bağlandığını gördüm. 

Zinciri kısa tuttukları için kollarının sadece havada durması yetmiyordu.

Parmak ucunda duruyordu.

"Pek rahat değilsin gibi duruyor." dedim, gülerek.

"İşte herkes benim gibi misafirine rahat ettiremiyor."

Karşısındaki sandalyeye oturdum ve Adin'e baktım. 

Bora'yı tamamen bana bırakmıştı. 

Sadece izleyecek gibi duruyordu.

Geri Bora'ya döndüm ve "Ee anlat bakalım. Babam ile derdin ne?" diye sordum.

"O şerefsiz sırf senin için babamı işten kovdu ve hayatı boyunca başka bir işe girmesini engelledi!"

"Konu bensem değer gibi duruyor. Yine de söylesene, baban ne yaptı da babam onu kovdu?"

"Seni veletken okuldan almak yerine babanın hayatını kurtarmaya gitmiş." dediğinde bu hikayeyi hatırladım.

Babam bunu Fatih ile bana anlatmıştı.

"Babam ailesine bakabilirsin diye ona hayatı boyunca yetecek para vermişti."

"Babam genç yaşında işsiz kaldı ve depresyonla eve tıkıldı. Annem ile yıllar boyunca babamın işsizlik yüzünden edindiği rahatsızlıkları çektik!"

"İş bulsaydı. Babam sadece bizim örgütte iş bulmasına engeldi."

"Hayatı boyunca sadece bu işi öğrendi. Diğer örgütler ise köstebek ihtimaliyle onu hep dövüp reddetti."

"Tüh, üzüldüm."

"Annem, babamın bu halinden; babam, baban yüzünden öldü."

"Sen de yas tutacağına hayatım az daha kararsın diyerek bizimle mi uğraşmayı tercih ettin?"

"Benim tek isteğim babanın da işsiz kalarak babamın çektiklerini çekmesini istemekti. Ama sen bana yardım etmek yerine işin içine sevgilini de kattın."

"Aslında beceriklisin ama detaylara önem vermiyorsun. Babama ihanet etmezdim."

İzimizi Mersin'e kadar takip edebilmesi büyük bir işti.

Bunu herkes kolaylıkla yapamazdı.

"Eğer sevgilin sizin gerçek kimliklerinizi öğrenmeseydi babana ihanet ederdin." 

"Sana yalan ya da önemsiz bilgiler verecektim. Babama hiçbir zaman ihanet etmem."

Bora bunu gerçekten hiç düşünmemişti.

"Sebebin makul aslında." dediğimde şaşırarak bana baktı. 

"Eğer o kedilere zarar vermemiş olsaydın seni affedebilirdim bile." 

"Kediler benim evimde. Hiçbirine dokunmadım."

"Kedilerin seslerini duydum. Adamlarımız cesetlerini topladı."

"Gerçekten. Kedilere dokunmadım."

"Birinin acı miyavlaması geliyordu! Yalan söyleme!"

"O yavru kedi. Hasta olduğu için miyavlaması öyle!"

Bahar onun hasta olduğundan bahsetmişti.

"Adamlarınız daha önce kedileri görmüş müydü? Çünkü o kedilerin hepsi farklı."

Görmemişlerdi.

"Yine de kedi öldürmüşsün! Bunun neresi insanlık?"

"Onlar zaten ölmüş kedilerdi. Sizi korkutmak ve oynamak için yapmıştım." dediğinde Adin'e baktım. 

Ne yapacağımı şaşırmıştım.

"Sen manyak mısın?" diye sorabildim sadece.

"Sizi nereden vursam kazançtı benim için."

Derin bir nefes verdim ve "Bize evinin adresini ver. Adamlarımız önceden orayı kontrol edecek. Eğer temiz çıkarsa gidip kedileri alacağız." dedim.

Bora, "Peki." derken içimde bir ümit yeşermişti.

"Eğer bir oyun çeviriyorsan yemin olsun seni işkencelerim öldürmez. Kendin acıya katlanamayarak intihar yolu düşünürsün ve seni hapsettiğim yerde hiçbir şey bulamadığın için kafanı duvara vura vura kendini öldürürsün."

"Peki."

Adin, "Adresini ver." dediğinde Bora karşı çıkmadan adresini verdi.

"Adamlarıma durumu bildirip kontrol etmeye gönderiyorum." diyen Adin dışarı çıkarken Bora'ya döndüm. 

Masanın üzerindeki su şişesine bakıyordu.

"Susadın mı?"

"Eh."

Suyu alıp ona yaklaştım ve şişenin kapağını açtım.

Suyu ona içirmeye başladığımda ona ne yapacağımı düşündüm.

Eğer aynısını yaşamış olsaydım onun gibi intikam peşine düşeceğimi biliyordum. 

Suyu bitirdiğinde "Sağ ol." dedi.

"Beni öldürebilirdin." dediğimde "Benim tek isteğim babanın ailemin çektiklerini çekmesiydi. Seni öldürmek hedefim değildi." dedi.

"Ucuz yırttım Bora. Kalbim durdu. Şimdi bana seni öldürmek istememiştim, diyemezsin."

"O adamın seni omzundan vurması gerekiyordu."

"Yeme beni." 

"Seni kaçırdığımda sana kaba davranan adamı bile öldürdüm. Hem elimde kanıt var, gösteririm." 

"Eğer kedileri bulursak kanıtlama fırsatı veririm."

"Eyvallah. Beni gördüğün an öldürebilirdin, yapmadın."

"Aslında amacım sana işkence etmekti." dediğimde güldü ve "Hayat, ne olacağını bilemiyorsun." dedi.

"Hemen cıvıma. Seni hala öldürebilirim."

"Peki, sustum."

"Aferin."